Alarmın çalmasıyla uyandım. Zil sesi Can'ın gitarla söylediği şarkımızdı. Aşk dediğin... Uyandım ama kapatmadım alarmı. Sesi gitsin istemedim hiç. Kapattım gözlerimi. Bana şarkı söylediği zamanlar geldi aklıma. Sadece bana söylerdi. Kendimi dünyanın en huzurlu,en mutlu insanı hissederdim. Bir keresinde trip atıyordum. Beni parka çağırmıştı. Gittiğimde elinde gitarla beni beklediğini görmüştüm ben gelince çalmaya başlamıştı şarkımızı. O gün hiç bitmesin istedim. Hep öyle baksın bana hep böyle mutlu kalalım istedim. Olmadı. O gitti. Düşünürken yanaklarımın ıslandığını fark ettim. Alarm hala çalıyordu. Annem uyanmadığımı sanıp odama geldi
" Mısra? Kızım geç kalacaksın kalk artık"
"Sence umrumda mı? "
" Bak bitanem. Yıllardır mahvettin kendini. Can... Can artık yok Mısra. Yıllardır anlayamadın."
" Çünkü anlamak istemiyorum. Ölmedi o. Saklıyorsunuz onu benden." Derken gözyaşlarım yine firar etti. Zor geliyordu bunları duymak. O sırada annem başını aşağıya doğru eğdi. Sanki gerçekten saklıyor gibiydi.
"Yoksa. Yoksa biliyor musun yerini anne? Anne nolur lütfen yalvarırım nolur söyle anne."
"Bilmiyorum hayatım. O öldü tamam mı ? Hadi kalk giyin. Geç kalacaksın."
Tamam anlamında başımı salladım. Annem bir şeyler saklıyordu. Can ölmedi. Onu bulacağım!
**************
Aşağı kahvaltıya indigimde babam sessizdi. Acaba kavga mi etmişlerdi ? Yemek sessiz devam ederken babam bozdu sessizliği:
"Eee Mısra? Nasıl gidiyor?
"Aynı işte baba. Okul ev okul ev klasik." Derken iç ses olaya katıldı:
"Umrunda değil neden soruyorsa? "
Iç sesime hak verip cak yaptıktan sonra sofradan kalktım cantamı ve siyah vanslarımı giyerek evden çıktım. Servisi kaçırmıştım. El mahkum otobüsle gidecektim. Gelmesini beklerken-ki her zaman çok geç gelir ve beni deli eder- müzik dinlemeye karar verdim. Can'la söylediğimiz şarkımızı açtım. Ne kadar da mutluyduk. Neden gitti ki ? Nerdesin Can? Nerdesin çok özledim nerdesin? Çok yalnızım sensiz Can nerdesin? Beni düşüncelerimden ayıran otobüsün değişik korna sesiydi gözyaşlarımı silip bindim otobüse. Hah yine aynı şey ne tesadüf! Neden hiçbir zaman oturacak yer olmaz ki nedeen? El mahkum ayakta giderken sayın şoför amcacım fren yapmasın mı? Doğru tahmin! Yaptı. Öyle yakışıklı, kaslı birinin kollarına düşmedim tabi. Nerde o şans ? Tabiki yere düştüm. Hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktım ve yolculuğa devam ettim. Kafamı kaldırdığım da bana bakan ve sırıtan bir adet bayan bacakla karşılaştım. Evet bayan bacak çünkü eteği bacağının başlangıç noktasında. Tam bir bacak işte. Seni yolarım kızım bakışı atıp olayı kapattıktan sonra okula geldiğimizi anladım. Otobüsten inince saate baktım. Ilk ders bitmek üzere. Ne harika! Girmeme kararı alınca kantindr beklemeye başladım. Kafamı sağa doğru çevirdim ve hey! Bu çocuk Can'a çok benziyor. Yandan öyle en azından tam göremedim ama çok benziyor. Can geldi! Beni bırakmadı geldi! Biliyordum derken iç sesim
" He geldi He elin çocuklarını benzet sonra geldi de iyice kafayı yedin Mısra. Diyip tüm umutlarımı kırdı sağolsun. Ona bir tokat geçirerek bayılmasını sağladım. Nasıl mı ? O benimle iç sesim arasında. O işi de halledince kafamı masaya koydum ve uyumaya başladım.
***********
"Kızım kalk! Mısra kalksana!"
Kafamı kaldırdığım da kolumu dürten pardon düzeltiyorum direk kolumu desmeye çalışan Buse'yle karşılaştım.
"Insan böyle mi uyandırılır Buse ?"
"Annen her yerde seni arıyor Mısra."
"Niye nolmus?"
"Bir tanıdığınız buraya dönüyormus tekrardan evi çok düzensizmis onlar gelene kadar ortalığı toplayacakmışsınız."
"Aman ne güzel." Diyip oflaya puflaya annemin yanına yol aldım.
Okulun dışında beni arabada bekliyordu. Arabaya bindigimde yaşasın klasik sorular "Nerdesin sen ? Seni arıyorum sabahtan beri" bildiginiz bir anne işte. Uyuduğumu söylediğim de bana " Gece geç yatma o zaman." Diyip çıkışınca bende gici gic yitmi i zimin diye tekrarladım ama içimden sadece içimden. Sonunda bir eve geldik ve arabadan indik. Iceri girdiğimiz de ev sanki tamamen Can kokuyordu. Tanrım! Bu kokuyu ölene kadar koklayabilirdim. Cigerlerime yıllardır hasret kaldığım o koku dolunca orda ölmek istedim. O kokuyla ölmek istedim. Burdan gidince yok olacak çünkü. Yok olmasın istedim. O kokuyu çok seviyordum be. Sonra iyice kafayı bozdum diyerek eşyaların tozunu almaya başladım. Sanki yıllardır silinmiyor bu eşyalar. Hepsi toz içinde.Annemle işimizi bitirince bindik tekrar arabaya. Anneme o koku meselesini anlattım. Surat ifadesi yine bir şey saklıyor gibiydi. Ne biliyordu? Neden bana söylemiyordu? Arabadan indigimizde direk olarak odama koştum. Çok yorgun ve halsiz hissediyordum. Yatağa attım kendimi. Bugün ki o koku okulda gördüğüm Can sandığım o çocuk kafamı karıştırmıştı. Acaba gelmişti de bana oyun mu oynuyor du? Hayır o yapmaz. Üzmez beni. Sanırım delirdim. Psikoloğa gitmeliyim diye düşünürken kendimi uykuya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BULACAĞIM
Fiksi RemajaBir kız. Yıllarca sevdiğinin öldüğüne inandırılmış bir kız. Bir erkek hatırlamadığı sevdiği kadını hatırlayıp geri dönen bir erkek. Birbirlerine kavuşmuş bir çift aşık. Fakat bu aşk fazla sürmeyecek. Sevdiği adamdan kızımızı ayıran bir grup mafya. U...