BÖLÜM 11 KACALIM!

70 13 6
                                    


Sabah erkenden kalktık. Daha doğrusu o kalkmış. Ne zorun var kardeşim uyusana. Hayır tamam uyumadın benden ne istiyorsun?

Uyandığım da Anıl'ı beni izlerken buldum. Bir insan uyanınca bile yakışıklı olabilir mi ? Oluyormuş. Uyandığımı görünce

"Günaydın. "
Deyip gülümsedi. Çok güzel gülümsüyordu.

"Günaydın da neden erken kalktın? Okula daha var."

"Biraz sahilde yürürüz diye düşünmüştüm."
Deyip ellerini ensesine götürdü.

"Çok iyi düşünmüşsün. Saçma derslere girmeden önce deniz havası çok iyi gelir."

Kabul etmeyeceğimi düşünmüştü sanırım. Olur dediğimde gözlerinin içi parlıyordu.

"Sen çık da ben giyineyim o zaman sonra da çıkalım." Diyip onu kendi odasından kovdum.

"Kahvaltı?"

"Simit yeriz? Olmaz mı?  Ya da pamuk şeker ?"

"Olur tamam."
Diyip çıktı odadan.

Bende formamı giyip saçımı taradım. Cantama makyaj malzemelerimi almakla akıllılık etmiştim. Günlük rutin islerimi yapınca onun da giyinmesi için odadan çıktım. Sonradan telefonumu unuttuğumu anlayıp daldım odaya lönk diye. Mal mıyım lan ben ? Lan belki çocuk çıplaktı. Adım sapığa çıkacak.

"Ayy çok özür dilerim. Yaa off çok pardon."

Üstü çıplaktı. Off kasları o kasları varya off of.

"Önemli değil Mısra. Niye bu kadar telaş yaptın ki? Yüzün bembeyaz oldu. Buraya gel."

Diyip bana sarıldı. Çıplak vücuduna dokundugumda saç diplerimin yandığını hissettim. Sıcacıktı. Beni duvarla kendi arasına aldı. Sanırım öpecekti. Ayy nefesim kokuyor mu acaba? Disimi fırçalamaya gidip öyle mi gelsem ki ya derken yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Sana zarar veremem. Istesem de yapamam. O masumiyeti öldüremem."

Gözlerimi dikmis ona bakarken burnumu da öpüp benden ayrıldı. Üzerini de giydikten sonra birlikte odadan çıktık.

Sahile doğru yürüyorduk. Elimi tutmuştu. Çok güzel hissettiriyordu. Sahile geldiğimizde bu sefer kumsala indik. Ayakkabılarımızı çıkarıp yürümeye başladık.

"Seni sırtıma alayım mı? "

"Saçmalama sırtın kırılır."
Diyip kıkırdadım.

"Gel buraya." Diyip sırtına attı beni.
Kuş gibiydim. Uçuyordum sanki. Çok mutluydum. Hemde çok.
                          ☆☆☆☆☆☆

Okula gelmiştik. Buse'yle sarılma fastlımız bitince sınıfa geçtik. Yanıma gelip koluma giren Anıl'ı görünce gülümsedim.

"Çıkışta bekliyor olucam. Ailene birlikte söyleriz tedaviyi olur mu?"

"Olur bitanem görüşürüz." Diyip yanağına öpücük kondurdup sınıfa girdim. Bitanem mi dedim ? Öpücük mü verdim ? Bana neler oluyor ? Ben böyle bir kız değildim neler oluyor?

Ders matematik. Inanmayacaksınız ama en sevdiğim en başarılı olduğum dersti matematik. Ama çok sıkıcı geliyordu. Aklım Can'daydı. Evet Can. Hata mı yaptım diye içim içimi yiyordu. Mutluydum evet. Ama ona ihanet etmiş gibi hissediyordum. Belki de artık unutma zamanı gelmişti.

Ohh beee sonunda hayatımın zili çaldı. Derde girmeyecektim. Sadece ailemle şu tedavi işini konuşmak istiyordum. Çantamı da alıp sınıftan çıktım. Anıl'ı aramak için dışarı çıktım. Baktım olmayacak mesaj attım.

"Seni dersten kaçırıyorum. Okulun dışındayım. Bekliyorum."

Aradan üç dakika geçmişti. Hemen yanımda bitti. Ahh canım koştu sanırım.

"Ne oldu iyi misin bir şeyin mi var?"

Dediğinde nefes nefeseydi.

"Dur sakin ol bir şeyim yok gidip ailemle konuşalım bir an önce dayanamıyorum."

"Offf bu muydu yaa. Kalbim çıktı."

Sarılıp

"Iyiyim. Sen varken bir şey olmaz bana."
                      ☆☆☆☆☆

Evin önüne geldiğimiz de derin bir nefes aldım. Hadi bakalım neler olacaktı. Kapıyı annem açmıştı. Karşısında Anıl'la beni görünce şaşırdı tabi.

"Annecim hani içeri girsek?"

"Tabii tabi girin."

Oturup ceketlerimizi çıkardık. Anıl çok telaşlıydı. Her halinden belliydi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yanına gidip 'sakin ol' diye fısıldadım. Basını tamam anlamında salladı.

"Anne. Bu Anıl. Benim herseyim. Ciddi anlamda en değerlim. Ve şey. .. Kanser olduğumu ona anlattım anne.  Bize yardım edebileceğini söyledi. Para konusunda yani. Eğer kabul ederseniz başlamak istiyorum."
Diyip Anıl'ın elini tuttum.

"Evet efendim. Her konu da yardım etmeye hazırım."

"Bakın çocuklar. Bak Mısra. Bunu.. bunu kabul edemeyiz. Sağol oğlum ama olmaz."

"Anne neler diyorsun sen ? Tedavi olacağım işte. Iyilesecegim."

"Mısra olmaz. Ben etsem bile baban kabul etmez. Üzgünüm."

Annem konuşurken Anıl'ında benim de gözümden yaşlar akıyordu. Hiçbir şey söylemeyip Anıl'ı da alıp evden çıktım. Iyilesemeyecektim işte. Para yoktu.

Anıl bana sarılıp sakinlesmememi sağladı. Ağlamamız durmustu ama o da bende çok kötüydük. Onun evine gitmeye karar verdik. Yolda hiç konuşmadık, konuşamadık.
                       ☆☆☆☆☆

Evine geldiğimizde sessizliği bozdum artık. Düşüncemi ona da anlatacaktım
"Anıl?" dedim sesim kısık çıkarken

"Efendim güzelim?"

"Kaçalım Anıl, kaçalım..."

Vote ve yorumları unutmayın. Hepinizi seviyoruuum :* :*

SENİ BULACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin