Grinin Zeynep Tonu

199 29 6
                                    

Irmak:

Doruk'la birlikte eve dönmüştük ve onun bugün çektiği fotoğraflara bakıyorduk.

"Köprü üstünde olan fotoğraf çok güzel, sanırım bunu çerçeveletip dükkanıma asacağım"

"Doruk senin bir dükkanın yok" dediğimde "Bir gün o da olacak ve bu fotoğrafı en güzel yerine asacağım. Eminim tonlarca müşteri çekerim." Demişti ve gülmüştü.

"Eminim öyle olur"

Kapı açılıp içeri Alper ve Zey girdiklerinde koşarak Alper'e sarılmıştım.

"Yavaş be tarçın, boğacaksın şimdi"

"Özledim seni sarı" dediğimde gülmüştü.

"Bende seni özledim. En son ne zaman görüştük, hatırladım üç gün önce" dediğinde onu itmiştim.

"Kes be, cıvıtma. Hem sen kas mı yaptın elim acıdı" dedim elimi ovuşturarak.

"Görüyorsun değil mi Zeynep, kas yaptığımı sen hariç herkes kabul ediyor."

"Olay ne?" dedim bir şeyler olduğunu sezerek.

"Zeynep hanım benim bu kaslarımı kıskandılar da bunlarla eve kız atamayacağımı iddia ediyorlar. Bende tabi aksini savundum ve iddiaya girdik."

"Bu nasıl bir iddia sapık mısınız siz?" dedi Doruk arkadan gelip yanımda durarak.

"Ben değilim, kardeşin sapık" dediğinde ise Zeynep Alper'in kafasına bir tane geçirmişti.

"Vurmasana, çocuk salak olacak" dediğimde Doruk bana bakıp "O zaten salak" demişti ve kahkaha atmama neden olmuştu.

"Abi ama iddia mükemmel, ben kazanırsam bu iki yelloz bize yemek yapacaklar." Dedi yelloz derken ben ve Zey'i göstererek.

"Bu mu mükemmel iddian, bu ikisi bizi zehirleyip öldürürler kafan iyi mi Alper senin"

"Biz mi?" dedim şaşırarak. "Çok iyi yemek yaptığımı söylememe gerek yok sanırım"

"Öyle mi ufaklık, bunu neden bize hiç göstermedin?" dedi Doruk burnumu sıkarak. Göstermedim çünkü öyle bir şey yok.

"Görürsünüz, eğer iddiayı kaybedersek size parmaklarınızı yiyeceğiniz yemekler yapacağız değil mi Zey?"

"Aslında ben içine fare zehri koymayı planlamıştım ama bu da uygundur"

Ona "Öl lütfen" bakışlarımı attığımda takmayarak önüne dönmüştü.

"Neyse yemekler kötü olursa yemeyiz, size yediririz" dedi Doruk bize bakarak "Zaten Zeynep ne bulursa mideye indiriyor, Irmak da tatlıları götürür. Tamamdır işte, sorun çözüldü."

"Neyse artık oturalım mal gibi ayakta kaldık" dedi Alper ve koltuklardan birine yayıldı. Doruk da "Orası benim yerim" diyerek Alper'i koltuktan itti.

Herkes bir yerlere oturduğunda ben ayakta kalmıştım. Çünkü üçü de malak gibi yayıldılar koltuklara.

"Gel ufaklık yanıma otur" dedi Doruk biraz toparlanarak. "Bu öküzler seni hiç düşünmüyorlar görüyorsun değil mi?"

"Sen yetiyorsun zaten" dedim ve gülümseyip Doruk'un yanına oturdum. Zeynep de benim taklidimi yapıp "Sin yitiyirsin Dirik" demişti ama onu takmamıştım.

"Neyse biriniz film koyun da izleyelim" dedi Doruk Zeynep'e bakarak. Zeynep Alper'e, Alper bana, ben Doruk'a ve Doruk yine Zeynep'e bakmıştı.

"İş yine bana kaldı, küçük kardeş olmaktan nefret ediyorum"

Yıldızları SayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin