Yemek Zamanı

144 22 12
                                    

Irmak'tan:

"Zeynep ver şu unu artık" dediğimde unu üstüme atıp "Seni yetiye çevirdim" deyip gülmüştü. Neden benim arkadaşlarım anormal.

"Zey, o unu kurabiye için kullanacağız" dediğimde "Bende sabahtan beri bu unun burada ne işi var diye düşünüyorum" dedi ve unu tezgaha bıraktı.

"Zeynep biraz yardım edecek misin yoksa orada durup beni mi izleyeceksin?"

"Ben karışırsam hepimiz akşam yemeğinde tahtalı köyü boylarız Clavel'cim"

"Ama benimde bir bok yapabildiğim yok" dediğimde Zeynep "Oooo Clavel'cik ağzını bozdu" demişti.

"Napsak yemekleri dışarıdan mı söylesek?" şeklinde zekice bir fikir atmıştım ortaya.

"Bizimkilerde salak ya, kesin dışarıdan söylediğimizi anlamazlar"

"İki dakika hayal kurdurtmadın" dedim ve laptoptan börek tariflerine bakmayı sürdürdüm.

"Su böreği yapalım o zaman?"

"Napıyoruz, böreği suya mı tutuyoruz?" dedi Zeynep ve ben bu iğrenç espiri karşısında öldüm.

"İyi ki kadın budu köfte yapalım demedim, o zaman ne diyecektin kim bilir?"

"Onun için senin butları kullanırdık"

"Zeynep spatulayı kafana yiyeceksin o olacak."

Zeynep sonunda olaya el atmaya karar vermiş olacak ki sandalyesinden kalkıp yanıma geldi.

"Ben bari salata filan yapayım"

"Anca o işe yarıyorsun zaten" dediğimde yüzünü asmıştı.

"Vur daha vur, ölmedim henüz"

"Neyse ne, sen Koray ile olan buluşmanı anlatmadın hala, ne diye çağırmış çocuk seni" dedim ve köfte için soğanları soyup rendelemeye başladım.

"Bir şey olmadı, salak çocuk bir arkadaşına motor dersi vermemi istedi. Bende kabul ettim."

"Ciddi misin? Neden kabul ettin?" dedim ona dönerek.

"Ya Irmak ağlama tamam bak istersen iptal ederim bunu, neden ağlıyorsun şimdi?"

"Of salak salak konuşma Zeynep, soğan rendeliyorum ondan gözlerim doldu" dediğimde Zeynep yandan peçeteyi alıp yüzümü silmişti.

"Soğandan da olsa ağlamana dayanamıyorum" dedi ve elimdeki soğanı alıp kendisi rendeleme işine girişti.

"Aneyyy gözlerim yanıyor aneyy" diye bağırmaya başladığında kahkaha atmıştım.

"Bu ne ya, çin işkencesi çekiyoruz resmen. Clavel'im ölüyorum gözlerimi hissetmiyorum Clavel'im. Bana kaynakçı gözlüğü filan getir, ya da çok geç sen benim gözleri çıkarıp buzdolabına koooy"

"Of abartma Zeynep" dedim ve su böreğini yapma işine giriştim. Zeynep de rendeleme işini bitirince köfteyi yoğurmaya başlamıştı.

"Zeynep napıyorsun, ekmekleri bütün bütün koysaydın istersen" dedim ve elindeki ekmeği çekip aldım.

"Of nasılsa yoğururken uflanır o."

"Senden ev hanımı filan olmaz" dedim ve ekmeyi ufalamaya başladım "Zaten ekmekler bayat, hemencecik ufalanıyor. Hadi devam et sen"

Tekrar böreğin başına geçip iç harcını hazırlamaya koyuldum.

"Senden iyi ev hanımı olur, seni abime mi alsam?" dedi Zeynep ve bir an için şok olmama neden oldu. Tabi ben bu durumu bozuntuya vermemeye çalıştım.

Yıldızları SayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin