Ara Bölüm: Bay Zevzek Çakması

41 6 13
                                    

Medyada Bay Zevzek Çakması...
Bu şahsiyet önemli yani o yüzden bir fotosunu koyayım dedim...
Eveeett yeni bir ara bölümle sizlerleyim...
Aaa sizden ricam bölümün sonunu okuyunca bana kızmayın...

~♥~~♥~~♥~

"Siaaaaa! Uyan! Derse geç kalacaksın." Sabahın bu saatinde beni bu şekilde uyandıran şahsiyetin aklında ne var merak ettim doğrusu. Örtüyü tekmeleyerek ayağa kalktım ve karşımdaki üstünü çoktan giymiş bana bakan Mia'ya baktım.
"Sia hadi geç kalacaksın." Kolumdaki saate baktığımda gözlerim kocaman açılmıştı. Mia haklıydı bugün dersim erken saatteydi ve ben geç kalmak üzereyim. Mia odanın ortasında beni izlerken ben aceleyle üstümü giyip çantamı hazırladım ve hızla evden çıkarken aklıma gelen soruyla durdum. "Mia senin dersin yok mu bugün?"

"Var ama öğleden sonra benim dersim." Cevabımı alınca okula gitmek için siyah motoruma atladım. Evet bir motorum var. Simsiyah, yarış motorlarına benziyor ve önündeki camın kenarlarında gümüşi bir çizgi var. Tam benlik dimi?

Hızla sınıfa girip yerime geçerken dersin başlamasına sadece dakikalar vardı. Ha bu arada artık bir üniversite öğrencisiyim ve bu kız iki bölüm birden oluyor. İç mimarlığı içerden, dekorasyonu da açıktan okuyorum. Neee? İki bölümü de çok seviyorum ve okumak istiyorum. Şuan ikinci sınıfım ve okul başlayalı henüz bir kaç hafta oldu. Oppacım sana verdiğim sözü yerine getirmek için elimden geleni değil elimden gelmeyeni bile yapacağım, asla pes etmeyeceğim... Bilirsin pes etmek bana göre değil...

İlk yıl ısınma yılıydı benim için, yeni dost ve düşmanlar edindiğim bir yıldı. Dostlarım beni seviyordu, benimle uğraşanlar ise... Malum işte anladınız siz...

Mia mı? Benimle aynı üniversitede moda tasarımı okuyor ve o da açıktan fotoğrafçılık okuyor. Evet aynen öyle üniversitede ikimizde inek öğrenci tipiyiz ama o tamamen inek öğrenci tipiyken ben aynı zamanda psikopat yönümle de tanınıyorum. Evet biliyorum değişecek uslu bir kız olacaktım ki öyleyim. Sadece benimle uğraşan olduğu zaman ben de onunla uğraşıyorum o kadar yani ben sadece kendimi koruyorum.

Dersi pür dikkat dinliyordum bir yandan da hızlıca önemli yerleri not alıyordum. Sınıfın notçu kızıyım diyebilirim, sınıftaki çoğu kişi notları benden alır ve tabiki bir ücret karşılığında.

İki saatlik dersin ardından çantamı toparladım ve kulaklığımı takıp kafeteryaya çıktım. Pencerenin yanındaki boş masaya doğru yürürken ayağımın takılmasıyla dizlerimin üstüne kapaklandım. Ahh... Dostum bu acımıştı... Herkes bir anda bana dönmüş gülüyordu. Bu beni fazlasıyla üzdüğü Ve birazda utandığım için hızla kafeteryadan çıktım. Dersem inanır mısınız? Hadi buna inanmış olamazsınız dimi? Benim adım Sia Winner ve benim böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsunuz. Tamam hadi en baştan alalım.

Pencere kenarındaki masaya doğru ilerlerken bir yanından geçtiğim yüzünü görmediğim şahsiyetin çelme takmak için ayağını uzattığını görünce üstünden atladım ve kollarımı önümde bağlayarak ona döndüm alaycı yüz ifademle. Kaşındı ve kaşıyacağım, büyük bir zevkle hem de. Karşımdaki siyah dağınık saçlı, yeşil gözlü, hafif esmer tenli, uzun boylu ve yapılı vücuduyla Mathias ama ben ona kısaca Matt diyorum. Kendisi Bay Zevzek çakması oluyor yani onu bile olmaya çalışıyor sadece.

"Çok merak ediyorum Matt o çelmeyi takmaya çalışırken aklında ne vardı?"

"Seni sinir etmek? Düştüğünü görmek? " Çok beklersin! Senin gibilerle ben çok uğraştım oğlum sen nesin ki beni sinir edeceksin?

"Seni..." Kafeteryadaki diğerlerine dönerek "Sizi.. " diyerek devam ettim. "Hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim. Ama merak etmeyin bir sonrakine o çelmeye takılır, yere düşerim sizler de biraz eğlenirsiniz ben ağlayarak kafeteryadan çıkarken. Hıh? Ne dersiniz? Olur mu uyar mı sizlere? " Herkes bir anda önüne dönünce tekrar Matt'e döndüm. "Biliyor musun bu konuda hiç iyi değilsin. Senden önce uğraştığım Bay Zevzek bile senden kat kat daha gıcık ediyordu beni hatta senden çok daha kötü bir can düşmanım vardı benim. " Bir şey söylemesini beklemeden planımda olan masaya oturdum kulağımdaki kulaklıkla son ses müzik dinleyerek.

Dinlediğim şarkının ortasında farklı şarkı çalmaya başlayınca kulaklığın düğmesine bastım çalan telefonu açmak için.

"Sia motorun yanındayım anahtarını getirir misin?"

"N'oldu abi?"

"Arabam bakımda prenses hadi işim var acele et bekliyorum."

Veee telefon kapanır. Hızla motorumun olduğu araba park yerine doğru ilerledim hala müzik dinlerken.

Ellerini ceblerine sokmuş bana bakan abime doğru ilerlerken kolaklığımı boynuma indirdim. Anahtarı ona doğru attığımda ustaca havada yakalayıp yamuk bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. "Dersinin başlamasına ne kadar var? "

"Bir buçuk iki saat falan. Neden? "

"Ve sen kafeteryada pinekleyeceksin, öyle mi? "

"Yapacak başka bir şey yok."

"İki sokak ilerde yeni açılan bir müzik kafe var, bir bak istersen. Hem Kore gruplarının albümleri de satılıyormuş."

"Bak bu ilgimi çekti, teşekkürler yakışıklım. Öyleyse ben oraya gideyim."

Abim çoktan motoru çalıştırmış hızla uzaklaşırken ben ise abimin söylediği yere gitmek için yola koyulmuştum.

Yazardan...

Sia müzik kafeye doğru ilerlerken arkasından gelen Mathias'dan bir haberdi. Mathias yani Sia'nın deyişiyle Matt Sia'yı yakalayıp yanında yürümeye başladığında Sia Matt'in neden yanına geldiğine anlam vermeye çalışıyordu.

"Aaa... Selam Sia."

"Ne o yoksa yine çelme takmaya mı çalışacaksın? Eğer öyle bir şey planlıyorsan avucunu yalarsın Mutt." Sia Mutt'u özellikle vurgulamıştı çünkü Matt'in bundan nefret ettiğini biliyordu ama buna rağmen Matt bu kez sinirlenmiş olsada belli etmemişti.

"Hayır, sadece eğer bir işin yoksa şuradaki kafede birer kahve içebiliriz." Sia duydukları karşısında afallamıştı tabi çünkü böyle bir şey beklemiyordu Matt'ten.

"Kahveme bir şey katmayacaksın dimi? " Matt önce gözlerini devirdi duyduğu şey karşısında sonra ise ufak bir güldü.

"Hayır Sia, sadece ciddi ciddi kahve içiçez işte, hadi ama! "

"Ciddi ciddi? Sen? Ben? Kahve? Ve ciddi ciddi? Olmaz! "

"Neden? "

"Ben ciddi falan olamam, ben asla ciddi ciddi kahve içemem olmaz! Ciddi olmak benim lügatımda yok, ciddi middi olamam. Ciddi middi kahve içemem. Benden ciddi olmamı bekleme. Ciddi olursam olmaz ben ciddi falan olamam. Görüşürüz." Matt afallamış bir şekilde hızla uzaklaşan Sia'ya bakıyordu. Ne demişti ki şimdi Sia böyle bir tepki verdi ki? Oysa ki Matt sadece bugün ki yapmaya çalıştığı şey için özür babında bir kahve ısmarlamak istemişti. Tabi bir de yeni yeni hoşlanmaya başladığı bu tuhaf kızı daha yakından tanımak istiyordu.

Düşe Kalka SevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin