Lanetli Günüm?

67 7 19
                                    

Merhaba çok sevgili okurlarım. Büyüyorum sizleri biraz fazla beklettim ama umarım bunu bu uzun final bölümüyle telafi edeceğim.

Aslında bundan sonra halen yazmakta olan kitabıma odanlanacaktım sadece ama benim için çok değerli bir arkadaşıma yeni bir jonghyun fanfici yazacağımı söylemiş bulundum. Aslında hiç pişman değilim ama ne zaman yazabilirim ne zmn yayınlarım bilemiyorum. Ama yazacağım.
Hatta spoiler:
Kurgunun temeli Odd Eye şarkısını dinlerken beynimde oluştu... 😉😉😉

Spoilerini verdiğim fanfic te görüşmek üzere kendinize iyi bakın 😊😊😊❤❤❤

Jonghyun yüzündeki aşırı gülümsemeyle, cebine koyduğu ufacık kutuyla birlikte kuyumcudan çıkarken bir anda karşısına dikilen Onew ile donakalmış, yüzündeki gülümsemeyi silmişti.

"Burada ne yapıyorsun Jonghyun? Senin Sia'ya hediye bakmaya gittiğini sanıyordum. "

Çok sevgili ikiz kardeşlerimizin yarın doğum günüydü ve çok sevgili parti düzenleme meraklısı divamız Kibummie ikizlerimize unutamayacakları bir parti düzenlemeye karar vermişti. Bu yüzden de Onew ve Jonghyuna asıl büyük işi vermişti. Olağanüstü mükemmel hediyeler Kibummienin kullandığı kelime grubu tam anlamıyla buydu.

"Sıradan hediyeler almak yok. Her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. Bu yüzden siz ikiniz hediyelerinizi dikkatli seçeceksiniz. Tam anlamıyla olağanüstü mükemmel hediyeler olmalı. Anladığınızı varsayarak şimdi gitmenizi istiyorum. Önünüzde olağanüstü mükemmel hediyeyi seçmeniz için tam 36 saatiniz var, bunu iyi değerlendirin. Yoksa sizi ayırırım aranıza girerim."

İkisi de biliyordu söz konusu Key olunca ne yapacağı pek kestirilemiyordu. Ve işte tam da bu yüzden sabahtan beri ikisi de olağanüstü mükemmel hediyeyi arıyordu.

"Evet hyung, Sia'ya hediye almak için dışarı çıkmıştım, hediyemi aldım şimdi de eve gidiyorum." Jonghyun biraz geç cevap vermiş olsa da Onew bu cevaptan tatmin olmuş bir şekilde içeriye girmeye yeltendi ama bu kez Jonghyun "Peki ya sen hyung, burada ne işin var?" diye sordu merakla açılmış gözleriyle. Tabii Onew yaklaşık birkaç saniye kadar donakaldı ama kendine gelip cevap vermesi fazla uzun sürmedi. "Ben Mia'ya hediye bakıyorum Jonghyun. Ne o buradan bakamaz mıyım?" verdiği cevabın hemen ardından Jonghun'un kafasına geçirmişti bir tane. Jonghyun kafasını tutarak " Ya hyung tamam bakta bana ne vuruyorsun anlamıyorum ki." dedi isyankar bir şekilde ve hemen uzaklaştı oradan koşar adımlarla, kafasına bir tane daha yememek için.

Jonghyun iyice uzaklaşınca Onew kuyumcuya girip günler öncesinden sipariş ettirdiği o olağanüstü mükemmel hediyeyi aldı parasını ödeyerek ve yüzüne yerleşen gülümsemeyle evin yolunu tuttu o da Jonghyun gibi.

İkisi de hediyeleri hakkında sadece Key'e bilgi verdi. Çünkü eğer Key hediyenin ne olduğunu bilmezse onları alır saklar bir daha da kimse bulamazdı. Key işte... Ne yapacağını kestirmek biraz(!) zor.

***

Key burası olmalı, diye düşünerek zile bastı tereddütle. Saniyeler sonra kapıyı çok sevimli bir ufaklık açınca Key sevimli yüzüyle ufaklığa gülümsedi. Tabii ufaklıkta Key'e gülümsemişti. "Kim geldi oğlum?" Kapıya yaklaşan bir kadın sesi söylemişti bunu, saniyeler sonra da ufaklığın elini tutuyordu sesin sahibi olan kadın. Stella "Nasıl yardımcı olabilirim beyefendi?" diye sordu. Key hemen eğildi selamlamak amacıyla ardından da "Ben Kibum hanımefendi. Sia ve Mia'nın arkadaşıyım. Buraya Bay Winner ile bir konu hakkında konuşmaya geldim tabii evdeyse." dedi doğrulurken içtenlik ve nezaketiyle pamuk şekerini bile eritebilecek bir ses tonuyla. Stella tam evde olmadığını söyleyecekken merdivenlerden çıkan eşini gördü ve onu işaret ederek "İşte Joseph'te geldi." dedi tebessüm ederek. Stella'nın işaretiyle Key arkasına dönerken Joseph ise sesin geldiği yöne dönünce Key'i gördü ama buna pekte mutlu olduğu söylenemezdi. Key hafif eğilerek "Ben Kibum efendim. Sia ve Mia'nın arkadaşıyım. Eğer müsaitseniz sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum." dedi tereddüt dolu sesiyle. Joseph her ne kadar onunla konuşmak istemese de Key onun bile reddedemeyeceği kadar nazik sormuştu ve tam da bu sebepten dolayı onu içeri almış direkt olarak çalışma odasına geçmişlerdi.

Düşe Kalka SevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin