Switch Body

♧7♧

Jongin, KyungSoo'nun bedeniyle daha önce hiç lavaboya gitmemişti..
Bu çocuk okulda bir şeyler yiyip içmiyordu anlaşılan. .
Ama insan bozmalarının övdüğü güzel popoyu çok merak ediyordu.. KyungSoo dahi güzel olduğunu söylediğinde yüzünü değil poposu anlamıştı. .
Dersler henüz başlamamışken bu merakla lavaboya koşturdu. Kabinlerden birine girip pantolonu indirdi. .

" Vay canına ... Gerçekten de iyi parçaymış.. Küçük Soo'nun da küçük Jongin'den aşağı kalır yanı yok hanİ, o kısa boya rağmen. . Ne demişler 'küçük biberin.. ' ben ne saçmalııyorum ya.. Bu yaptığımın tacizden ne farkı varki ? Ama beli de incecikmiş ha. . Ammaaann.. Karnında da büssürü benleri var.. Çok sevimli... Resmen sapıklık yapıyorum. Derse yetiştişsem iyi olacak.. Yoksa KyungSoo'nun başı derde girer.. "

Jongin lavobadan çıkıp öğretmen girmeden derse yetişti. .
Dikkat çekmemek için defterini kitabını sırasına yerleştirdi. .
Öğretmeni görür görmez uykusu gelmişti. . Ama KyungSoo'nun bedeninde iken tembellik yapamazdı..

KyungSoo sınav anına kadar nerdeyse ezbere bildiği soruları anlamaya çalışıyor gibi yapıyor kendi kendine söyleniyordu.
Amacı Jongin'in bedeninde KyungSoo gibi davranmamaktı..
Beden değişiktirdikleri gerçeği üstelik de öpüşerek, ortaya çıkması, onların gençliğini mahvedecek bir uğursuzluk gibi canlarına yapışırdı..
Sınav anı gelip çattığında ise kendisine uzatılan kağıttaki sorulara baktı.. KyungSoo olsaydı 100 skoru garanti idi.. Ama Kim Jongin'in 100 alması demek imkansızlığın bir seviye altı demekti ki kopya ihtimali ile başı derde girebilirdi.. Zaten geçmesi için 70 yeterliydi..
KyungSoo nolur nolmaz hesabı ile 75 alabilecek kadar soruları yanıtladı.. Uğraşmış da yapamamış havası bile verdi boş bıraktığı sorulara. . Kimini ise sonuna kadar götürmedi.. Son ana kadar da kağıtla oynadı.. Jongin bu dersten geçebilmek için çırpınıyormuş havası verdi.. Ahh şu oyunculuğunu Jongin görmeliydi.. Jongin'in kendisine izlettiği tiyatrodan daha afillisini matematik öğretmenine sergiliyordu. Sınav bitince kağıdını öğretmenine uzattı.. Öğretmeni kağıda göz gezdirirken rolüne devam etti..

" Bay Moon , geçerim değil mi ? Hemen değerlendirebilir misiniz? "

" Neden bu kadar uğraştın ki ?
Baban bunun da parasını öderdi nasıl olsa.. Ballı çocuksun Jongin.. KyungSoo gibiler bu dersi geçebilmek için gece gündüz çalışıyor.. Sen gibi bir kaç zengin bebesi de babasının parasıyla yata yata geçiyor. .
Öğretmenler odasında sana söylediklerimi ciddiye almış olmalısın.. Sadece diğer öğretmenlerin dikkatini çekmemek için seni azarlamamı müdür bey istemişti. . Neyse..En azından bir defa kendi hakkınla geçmiş olursun .. "

KyungSoo, matematik öğretmeni Bay Moon'dan duydukları ile asıl aptalın kendisi olduğunu anlamıştı. .
Jongin için böyle bir riski göze alırken o kendisiyle eğleniyor muydu yani ? Peki ya öğretmenleri ?
Kim bilir Jongin gibi kaç zengin çocuğu kendisiyle dalga geçer gibi emeklerini çiğneyerek yüksek puan alıyordu..

Ama Jongin, hayatına her gün yeni bir bokun sıvandığı bu okulda elini ilk uzatan olmuş, arkadaşım demişti. Bunu hissetmişti. . Hatta kendisini süregelen belalardan kurtarmıştı. . KyungSoo atlamamız gerekiyor dediğinde merdivenden tereddüt etmeden onunla beraber atlamıştı..
İlk öpücüğünü almıştı Jongin'in ve Jongin ona verdiği için mutlu olduğunu söylemişti. . Jongin onu güzel ve havalı bulduğunu dahi söylemişti. . Kandırılmış olmasına rağmen kızamıyordu aptal çocuğa. . Gerçi Jongin ondan hiç yardım istememişti defteri haricinde..
İşin aslı kendisi kanmıştı bu haksızlığa.. KyungSoo'nun bir yanı ne kadar itiraz etse de diğer yanı tek arkadaşını kaybetmek istemiyordu. . Tek kandırmacası bu olduğu sürece görmezden gelebilirdi. Belki itiraf ederdi.. Ya da söylememesinin bir sebebi olabilirdi.. Bir anlık kızgınlıkla Jongin'i kaybedemezdi.. Ama onun bu haksızlığı devam etmesine göz yumamazdı..
Jongin'i ders çalıştıracak ve kendi hakkıyla geçmesini sağlayacaktı.. Arkadaş arkadaşın sırtıydı değil mi ? Jongin ona böyle söylemişti..

Ders bitiminde Jongin, harita odasında sabırsızlıkla KyungSoo'yu bekliyordu..
Bereket versin ki öğretmenler dönemin son okul günü olduğu için sessiz durmak şartıyla ders işlememişlerdi de rahat rahat uyumuştu.. KyungSoo'yu kendisinin yerine sınava girmeye mecbur ettiği için kendini kötü hissediyordu .. Ama KyungSoo' ya para ile geçiyorum da diyemezdi.. Zengin olduğunu bilerek onunla arkadaşlık kurmasını istemiyordu.. Bu şekilde çok arkadaş kaybetmişti Jongin.

" Jongin.. Sen benden önce gelmişsin.."

" Evet öyle oldu.. Öğretmenler son gün olduğu için pek ders işlemediler de.. "

" Anladım. . Sen de dersten geçtin. . Bay Moon sınav sonucunu hemen söyledi. . "

" Ya... Teşekkür ederim KyungSoo. . Sayende geçebildim.."

" Jongin.. Ara tatilde birlikte ders çalışabiliriz.. Sana yardım ederim.. Son dönemimizde kendin iyi puanlarla geçebilirsin.. "

" Teşekkür ederim KyungSoo. . Ama ben biraz aptalım. . Anlatsan da anlamam ki.. Yani sen boşuna zaman harcama bana.. "

" Arkadaş arkadaşın sırtıdır Jongin.. Benim için sıkıntı olacak olsaydı teklif etmezdim..
Hem yıl sonundaki üniversitelere giriş için ulusal sınava da hazırlanmış olursun ."

" Üniversite mi ? "

Jongin , KyungSoo söyleyene kadar bir üniversitede okumayı ne düşünmüş ne de hayal etmişti. . Bu çocuk ona çok farklı dünyaların kapılarını aralıyordu. . KyungSoo' ya yaklaştı. Dar omuzlara ellerini koydu.. Hafifçe öptü, üç ders boyunca aklından çıkmayan dudakları.
Yine kendi bedenindeydi.. Kendi kolları ile sarıldı KyungSoo'ya. . Bu kokuyu hatırlıyordu. . Yumuşak zemin ve tarif edemediği koku.. KyungSoo'nun kokusuydu.. Limon çiçeği kokusu.. Evet artık tarif edebiliyordu..

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~