Beyaz

2.2K 136 3
                                    

Açık kahve saçlarını dalgın dalgın tarıyordu. Ruhu bedeninde değil gibiydi. Sanki az önce yaşananları hayalinde kendi canlandırmış gibiydi. Oturduğu yatağın kenarından kalktı. Aynı dalgınlıkla boy aynasına doğru yürüdü. Kendisine baktı. Dikkat çekici bir kız olmadığını düşünüyordu. Neden onun başına gelmişti?" Doğru soruları bile soramiyorum diye "düşündü. Tanrım belki de deliriyorumdur. Belki de olanlar aklımın bana bir oyunudur. "Evet evet" dedi içinden." Bu aralar kendimi fazla uykusuz bırakmış olmalıyım. Halüsinasyon görmüş olabilirim." Kendine tabiki inanmıyordu. En az şu an nefes alıp verişi kadar gerçekti yaşananlar. Ve halüsinasyon görmüş olamazdı. Ama olanlara inanmak aklını kaçırmakla eş değerdi. Bu delilikti. Onun küçük monoton hayatında sanki romanlardan , filmlerden fırlamışçasına şeyler olamazdı. Kendini toparlamaya çalıştı. Komodine yöneldi. Nemlendirici kreminden eline sıktı. Daha sonra yatağına girdi. Kremi ellerine yayarken gözleri tavana odaklanmıştı. Uyuyamayacağını biliyordu. Ama beyni ne kadar uyanık olsa da vücudu bir o kadar yorgundu.
***********************************
Andrea geldiği hali sadece tek bir sebep için umursuyordu. Lucy 'i artık eskisi gibi koruyamayacaktı. Aradan aylar geçmişti. Melezlerden hiç ses çıkmıyordu. Evde yardımcıları Shaune ona ve Lucy'e bakıyor , evi çekip çeviriyordu. Kazadan sonraki kabusları hala atlatabilmiş değildi. Gece attığı çığlıkları duyan Shaune odasına koşar ve usulca onu uyandırırdı. Bazense terlemiş üstünü değiştirip ona ılık süt getirirdi. Her an uzun süredir bir hamlede bulunmamış olan melezleri düşünüyordu. Bekliyordu. Mutlaka bir daha ortaya çıkacaklardı. Ve bir daha... İstediklerini alana kadar onlarda bu işin peşini bırakmayacaklardı. Ve her gece dua ediyordu. Lucy 'e , eşinden ona tek hatıra olan bebeğine bir şey olmaması için. Lucy büyüyüp tamamen gücünü eline aldığında hiç bir melezin şansı olamazdı. Bunu biliyordu. Ancak o zamana kadar kızı hayatta tutmak zorundaydı. Ve yine Andrea 'nın düşüncelere yoğunlaştığı bir geceydi. Biçimli kaşları çatılmış , uykusuzluktan çöken gözlerinin altında mor halkalar oluşmuştu. Bal rengi gözleri koyulaşmış , derinlere dalmıştı. Dışarıdaki yağmur şiddetini iyice arttırmıştı. Gök delinirken belki omlarca yıldırım düşüyordu yer yüzüne. Ve daha sonrasında başka bir şey fark etti , bakındığı küçük camda. Karanlıkların arasında belli belirsiz bir yüz. Vücudu korkuyla kasılırken , çenesi gerildi. Yüz belirginlesirken cama yaklaşmaya devam ediyordu. Shaune' ye bağırmak üzereyken sanki artık çok geç kalmış gibiydi. Bir melez tek olamazdı. Mutlaka apartmanın içerisinde ve buradakinde olduğu gibi güneye bakan yangın merdiveninde de melez olacaktı. Tanrım, yardım et diye mırıldandı.
Tamamen ifadesiz olan beyaz yüz artık tam camın önündeydi. İyice yaklaşmıştı ki camı araladı. Andrea ise hala onu izliyordu. Odanın loş ışığında parlayan simsiyah bir kanat bedeninden önce girdi. Ardından beyazlığıyla ışıldayan Alex tamamen odaya süzüldü. Andrea 'ya bir bakış atıp arkasına döndü. Camı kapattı. Kenarda duran perdeyi çekti. Dudaklarına hafif bir gülümseme kondurdu. Sanki daha önce tanışmışlar kadar rahat bir tavrı vardı. Topuklarının üzerinde yavaşça döndü. "Merhaba " dedi.
"Ben Alex." Bir an duraksadıktan sonra tekrar konuştu. " Bundan sonra bu yolda yalnız olmayacaksın Andrea. " Beyaz çıplak tenine bir o kadar zıt simsiyah kanatlarını silkti. Altında siyah bir pantolon vardı. Ayakları çıplaktı. Kapkara gözlerinde bir kararlılık vardı. Elini ıslanmış kızıl saçlarının arasından geçirdi. Andrea 'ya daha fazla yaklaşıp yanına çömeldi. Bal renkli gözlere odaklandı. Ve tekrarladı. "Bundan sonra asla yalnız olmayacaksın Andrea." Lucifer sizi koruyor...

LUCIFERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin