Selam bebekler bu bölüm biraz korku dolu ve briazda duygusal iyi okumalar.
[Burdaki Gerçekten harrydir herkez tanır zaten jsksksjsksjwisi] ve harry ölmicek ,)
~3 Saat Sonra~
Barbara'nın ağzından: Harry'nin gidişi üzerine küçük bir şok geçirip uyuya kalmışım. Ayağa kalktım ve etrafa baktım harry yoktu sevdiğim adam yoktu bebeğimin babası. Gözlerim doldu ve cody geldi. ''Abla lütfen böyle yapma hadi gel louislere gidelim niall ordaymış'' hayretle baktım yüzüne. "Cody sen anlamıyorsun kocam yok sevdiğim adam yok bizi bıraktı onu istiyorum onu ben çok seviyorum.'' Dedim ve diz çöküp ağlamaya başladım. '' abla biliyorum senin halini ama gel haber gelirse zaten seni arar değilmi?" Başımı olumlu anlamda salladım ve ayağı kalktım. Karnımı okşadım, ve aşağıya indim derken gözüme Harry'nin amerika bayrak işaretini temsil eden bandanası takıldı gözüme onu hemen elimi aldım ve derin derin kokladım onu. çikolata nane karışık kokuyordu onun kokusuydu bu koku, elimde tutuyordum kapıyı açtım ve cody'nin arabasına bindim. Cody ise geldi ve arabayı çalıştırdı yola koyulduk_______. Arabada sessizliği bozan cody oldu ''Canım sen iyi olduğuna eminmisin.?"
Ağlıyordum küçük hıçkırıklarla gözlerim kıpkırmızı olmuştu arabanın aynasında görebiliyordum. birden irkildim "B-ben iyi değilim harryi istiyorum cody" bana baktı "tamam bak geldik tamamı hadi inelim arabadan" arabayı durdurdu ve kapıyı açtı bana elimden tuttu ve kapıya doğru ilerledik zile bastık kalbim çok hızlı atıyordu kapıya niall geldi ve beni görmesiyle yüzünde kocaman bir gülümseme oldu ben ise burukça gülümseyebiliyordum onu kırmak istemiyordum. Sıkıca sarıldı ve hemen içeri aldı bizi, sarıldım ve bu sefer sessizliğimi bozup seslice ağlamaya başladım. Harry'yi özlüyordum onu istiyordum her ne olursa olsun neden beni aramıyor nerede şimdi ne yapıyor onu istiyorum,Louis geldi çenemden tuttu ve alnımdan öptü yavaşça yukarı kata çıkardı ev büyüktü kapıyı açtı ve tokmağı çevirdi kilitledi yanıma oturdu.
'Barbara seni çok özledim bebeğim ama neyin var senin gözlerin kıpkırmızı bitkin ve kötü görünüyorsun dudakların...çok şişmiş...' konuşmaya başladım kalbim hızlıca atmaya başlamıştı tenim eski renginde değildi sanki sadece bebeğim yaşıyordu karnımda, Harry olmadan sanki hayat yoktu benim için zaman,güneş,ay, gezegenler kısacası herşey. 'Louis seni çok özledim, ben harryle kavga ettim louis tokat attım codyi kıskandı onun başka birisi olduğunu biliyor ve sonra çekip gitti ne aradı ne sordu bende arıyorum bazen ulaşılamıyor bazen bakmak istemiyor benden bu kadardamı nefret ediyor artık!'' Dedim ve ellerimi yüzüme kenetledim çaresizce ağlamaya başladım eğer burda harry olsaydı güvenli hissederdim abilerim bile bana o hissiyatı veremiyorlar o güçlü dövmeli kasları mis gibi kokan uzun saçları nane kokan cennet kokan nefesi o yemyeşil gözleri gülümsemesi bunlar bana güç kuvvet veriyordu ama neden şimdi o kuvvet güven hissiyat yok!
''Barbara,sen bunu hata yapmışsın ama neden söylemedin suç sende baştan söyleseydin olmazdı belki bunlar'' yüzüne doğru baktım ve ince krem rengindeki kabanımı çıkardım ve Harry'den bir parçam olan kızıma baktım ve karnımı okşadım.
''Louis, o beni hâlâ seviyordur değilmi benden nefret edemez değilmi? Ben ona aşığım deliler gibi seviyorum onu ama neden aramadı, benden nefret ediyor gibi davranıyor!?" Louis ayağı kalktı ve elini bana uzattı parmak eklemlerim rengi mor olmuştu sıkmaktan düşünmekten, elini tuttum ve aşağıya indik. 'Louis ben sana bişey demek istiyorum ama lütfen alınma sadece istiyorum' dedim dudaklarımdan zor çıkan kelimelerle o ise elinde buzlu bir Sürahi ile yanıma gelip "söyle bitanem neyin var bişeye ihtiyacın varsa biz varız."
Ellerini tuttum buzlu Sürahiyi yere bıraktı ve yanıma geçti niall ve cody yoktu içki almaya gitmişlerdi. " Louis ben eve kendi evime gitmek istiyorum louis yapamıyorum ben harryi istiyorum louis ama nede-'' demeden lafımı böldü "Şşhhh sakin ol tamamı ben şimdi yemekten sonra harry'i arıyorum ve buraya gelmesini söylüyorum ve ordanda beraber eve gidersiniz tamamı? Ama sadece sakin ol onunda aklı karışık şuanda biraz zaman verelim onada sanada tamamı?" Gülümsedim "Gerçekten gelirmi buraya beni alıp eve götürürmü?" Elindeki buzlu Sürahiyi buz dolabına koyup ellerini ağzında şıpırtatıp bana gülümsedi "Siz birbiriniz için yaratıldınız inan bana ki harry gelecek ve seni büyük bir arzuyla alacak" Gülümsedim ve gözyaşlarımı sildim ve mutfağa ilerledim Harry'nin bandanasını çıkardım ve kokladım hâlâ o sanki kendisi kokuyordu ama içimde bir his vardı çok acayip birşey olacaktı sanki herneyse dolaptaki buzlu sürahiyi çıkartıp içine louisin önceden sıktığı portakal ve limon suyunu sürahiye boşalttım sonra ise karıştırdım ve dolaba koydum. Birden Niall ve Cody acele ile içeri geçip 3sü birlikte endişeli bir şekilde sessizce konuşuyorlardı. Iceri girdim ve yanlarına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış|| H.S Fanfic|| #Wattys2015 {düzenleniyor}
FanfictionAkla gelinmeyecek bir tehdit. Harry ve Barbara'nın hayatını mahvedecek kadarmıdır? Kötü insanlar! Mafyalar. Sizce etkilermi mahvedermi¿? ''Sizi Asla Bırakmayacağım Ne Olursa Olsun!'' ||Kaçış H.S Fanfic sizlerle,iyi okumalar.♡|| © Tüm Hakları Saklı...