BÖLÜM 7

1.2K 331 86
                                    

Multimedyadaki Tamer OZANSOY :)

Karşımda dikilen adamın endişeli bakışları yavaş yavaş yerini şaşkın bakışlara bıraktı. Bense herhangi acil bir durumda kapıyı kapatmak için sıkı sıkı tutarken güvenli aralık bıraktığım kapıdan onun kim olduğunu anlamak için onu inceledim.Kumral teniyle uyum sağlayan siyah saçlarını hafif bir şekilde havaya dikmişti, gözlerini rengi galiba elaydı çünkü başta kahverengi olduğunu düşündüğüm gözleri şaşkın bakışları arasında kendilerini yeşile dönüştürmüştü.Siyah dar pantolonu ve üstüne giydiği kot gömleği ve siyah deri ceketiyle gayet bakımlı görünen adam otuzlu yaşlarında gibi duruyordu.Ben sert bakışlarımı onun bakışlarına sabitlediğimde o ise bu garip ortamdan çıkmak için bakışlarını kaçırıp boğazını temizledikten sonra "Beni kuzenim Sarah gönderdi ama yanlış zamanda geldim sanırım özür dilerim." Söylediklerine karşılık"Haa" diye garip bir ses çıkardım sanırım bu sefer şaşkın bakan taraf bendim. Benim şaşkın bakışlarıma karşılık gülmemek için dudağını dişlerken parmağıyla üzerimi işaret ederken "diyorum ki :yanlış zamanda mı geldim." Bende onun parmağını takip edip üzerimdekileri kontrol edince sadece bornozumla kapıda beklediğimi fark ettim. Kapıdaki elimi çektip bornozuma sıkı sıkı tutunurken utançtan yüzüm kırmızı oldu.Kapıyı açık bırakıp hızlıca odama koşarken merdivenlere ulaşınca" içeri girin" diye bağırdım.

Odama ulaştığım da altıma siyah dar pantolon üstüne de hardal rengi kazağımı giyerken buğday rengi tenime zıt düşen siyah dövmem aynadaki yansımam sayesinde tekrar kendini hatırlattı.Memur Gökhan 'ın eğer bir şey hatırlarsam ona ulaşabileyim diye verdiği numara aklıma geldi.Odamdaki dağınıklıkta zor bulduğum telefonumu elime alınca adamın doğruyu söylediğini anladım çünkü Sarah'tan mesaj gelmişti.Sonra okurun diye önemsemedim çünkü şu anda daha önemli bir işim vardı. Numarayı tuşlayıp ararken karşı taraftan cevap gelinceye kadar stresten dudağımı ısırdım.Ağzıma gelen metal tadıyla yüzümü buruşturdum. Karşı taraftan : " Buyrun ben polis memuru Gökhan UYGUR nasıl yardımcı olabilirim." "Ben Kayla SOLMAZ .Eğer soruşturmam hakkında aklıma bir şey gelirse aramamı söylemiştiniz.Sanırım bir şey var ama onu size göstermem gerekiyor." "Pekala saat 13:30 'da Moonlight kafe de buluşuruz ve siz de bana kanıtınızı gösterirsiniz bayan Kayla." "Peki tam zamanında orada olacağım."deyip telefonu kapattım.Aşağıya indiğimde adamın koltukta oturduğunu gördüm.Beni görünce ayağa kalkıp yüzünde eksik olmayan gülümsemesiyle elini uzatıp "ben Tamer OZANSOY daha önceden de dediğim gibi Sarah'ın kuzeniyim haftasonu ailesiyle kalacağı ve senin içinde endişelendiğinden benim sana göz kulak olmamı istedi."Ben de elini sıkıp "memnun oldum Tamer bey ben de Kayla zaten kim olduğumu biliyorsundur.Şey benim acilen çıkmam gerekiyor." " tamam nereye gideceksen ben seni götüreyim.Bu arada bana sadece Tamer desen daha iyi olur" Hayır demek için tam ağzımı açmıştım ki "Sarah'ın hiç kızgın halini gördün mü eğer sana bir şey olursa Sarah beni öldürür. dedi."Tamam" dedim.Kapının önüne çıkınca siyah jipine binip kafeye doğru yola çıktık . Tamer arabayı park edince kafeye girdik.Komiser Gökhan henüz gelmemişti.Biz de oturup onu beklerken garson "ne içersiniz efendim."diye sordu. İkimizde kahve istedik .Siparişlerimiz geldiğinde sıcak kahveden bir yudum alıp saatime baktım."Acaba biz mi erken gelmiştik yoksa memur bey mi geç kalmıştı."diye iç sesim kendini belli ederken memur Gökhan göründü.Elini uzatıp tokalaşırken"bilirsiniz bizim meslekte her an acil bir iş çıkabilir kusura bakmayın bayan Kayla". Sonra Tamer'e dönüp" bizi yalnız bırakır mısınız konuşmamız gereken özel bir konu var."deyince Tamer bizi yalnız bırakıp başka masaya geçti.Biz yalnız kalınca"Bana Kayla diyebilirsiniz.Sonuçta kızınız yaşındayım."dedim. Gökhan bey bana dönüp "Tamam Kayla bana şu delili gösterebilir misin?""Tamam" deyip yakası açık olan kazağımı açıp sol köprücük kemiğimin üzerindeki SİMİRNA yazılı dövmeyi gösterdim. 2 dakika kadar dövmeyi inceledikten sonra "bu yeterli değil" dedi.Sinirlenmemeye çalışarak "Beni dinleyin memur bey bu dövme 3 ay öncesine kadar yoktu ve sihirli bir şekilde belirdi. Ben dövme karşıtı bir insan değilim ama en yakın dostum yaptıralım dediğimde bile ona hayır demişken şimdi neden yaptırayım ki .Bu dövmeyi beni kaçıran psikopat yaptı bir nevi onun imzası gibi ve siz bana yeterli değil diyorsunuz." Gökhan bey derin bir nefes alıp "bakın sizin de dediğiniz gibi neredeyse 3 aylık dönemi hatırlamıyorsunuz. Mahkemeye bunu sunsak bile yeterli görmeyip sizin intihar ettiğinizi düşünecek ve davayı başlamadan kapatacaktır.O yüzden onlara daha etkili deliller sunmalıyız.Mesela psikologunuzla seanslarınıza katılın ve ondan yardım alarak hatırlamaya çalışın.Kayıp anılarınız geri geldiğinde katilin profili hakkında daha iyi bilgilere sahip oluruz.Ayrıca ben size inanıyorum.Bundan dolayı size yardım etmesi için bir arkadaşımı aradım. Onunda sizinle ortak hikayesi var.Kardeşi yaklaşık 4 yıl önce o koyda intihar etmişti ama o buna inanmıyordu.Ne kadar araştırsa da bu konuyla alakalı herhangi bir delil bulamadı.Ben de ona inanmadığım için buralardan uzaklaştırdım ve şimdi bakıyorum da ona inanmamakla ne kadar aptallık etmişim.Neyse onu aradım ve senin durumundan ona bahsettim. Tahminimce iki güne kadar burada olur ve ben seni onunla tanıştırırım.O da polis olduğu için seni koruyabilir.Sonuçta tüm bu intiharlar aslında bir cinayetse sizin öldürmek için tekrar gelecektir.Dikkatli olun ve benden haber bekleyin bu süre içersin de yalnız kalmayın." saate baktıktan sonra elini uzatıp "şimdi gitmeliyim tekrar görüşmek üzere" dedikten sonra gitti.

" Peki" dedim.Sanırım artık seçimimi yapmıştım. Ben eski her şeyi kabullenen kişi değil hayatı için hiç hatırlamadığı biriyle savaşmayı göze alan kişiydim.Bakalım bu yeni ben nasıldı biriydi ve ben bunu keşfederken bir yandan da büyük bir savaş verecektim "2 gün.... geri dönüşü olmayan bir yola girmeme tam 2 gün var ."diye fısıldadım.Tamer yanıma gelip "artık gidelim mi? diye sorunca olur anlamında kafamı salladım. İçtiğimiz kahvelerin parasını ödeyip orada ayrıldık

*************************************

Bu sırada insanların arasına karışmış ve onları adım adım takip eden gölge kahverengi deri kaplı defterine bir kaç şeyi daha not ettikten sonra başını defterden kaldırdı.Sevgili SİMİRNA'sı ve yanında ki kişi arabalarına binip orada uzaklaşırken oturduğu konum sayesinde her şeyi çok net görmüştü.Yüzüne şeytanın bile kıskanacağı bir gülümseme eklerken demek beni arıyorsun küçüğüm merak etme en kısa zamanda görüşeceğiz diye düşündü.Ve ayağa kalkıp ait olduğu gölgelere karıştı SİYAH.....

Y/N: UMARIM BEĞENİRSİNİZ.OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM :) ;) EN KISA ZAMANDA GÖRÜŞMEK ÜZERE :D

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin