SİYAH

BÖLÜM 8

      Kafeden ayrıldıktan sonra jipin evime giden yoldan  başka bir yola sapmasıyla tedirgin oldum. Her ne kadar yanımdaki kişi Sarah'ın kuzeni olsa da iç sesim bana ihanet edercesine "salak Kayla ...daha önce tanımadığın birinin tek sözüyle ona nasıl inanırsın. Daha önceden kaçırıldın, büyük ihtimalle işgence gördün ,öldürülüyordun ve buna rağmen hala kolayca insanlara inanıyorsun.Al bak tarih tekerrür ediyor sanırım yine kaçırılıp her şeyi tüm baştan tekrar yaşayacaksın ve belki de bu sefer hayatta kalmayacaksın. Acaba akıllanmak için başına daha ne gelmeli."tarzı felaket senaryoları yazarken bir taraftan da Tamer'e göz ucuyla baktığımda gülümsediğini görünce derin bir nefes alıp tırnaklarımı oturduğum koltuğa batırdım. Benim iyice tedirgin olduğumu fark edince gözlerini yoldan ayırmadan "hey.. sakın ol...sadece senin rahatlamanı  sağlamak ve benim de karnımı doyurmam için seni bildiğim çok güzel bir lokantaya götürüyorum merak etme."Bu söze karşılık rahatlamaya çalışsam da hep bir tarafım daima tetikteydi.

   Bir kaç saat süren yolculuktan sonra hava kararmaya başladığında söylediği yere vardık.Gerçekten de  dediği kadar güzeldi. Dışarıda oturursanız denizin huzur veren güzel manzarasıyla, içeri geçerseniz de ışıklandırmayla oluşturulmuş hoş ortamıyla karşılaşıyordunuz.

      Lokantaya girdiğimizde yanımıza gelen adam Tamer'le koyu bir sohbet daldı. Anladığım kadarıyla buranın patronuydu ve birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlardı.Konuşmaları sonlanınca "Merhaba hanım kız ben buranın sahibiyim ve yanındaki serserinin de amcası oluyorum."" Ben de Kayla tanıştığımıza memnun oldum". " Ben de . Eğer ne istediğinize karar vermediyseniz size bugünün özel spesiyali öneririm." İkimizde olur anlamında başımızı salladığımızda "pekala ben istediklerinizi gönderiyim. Şimdi benim işe dönmem lazım" deyip yanımızda ayrıldı. Etrafı büyülenmiş şekilde izlemeye devam ettim. Bence burayı mükemmel yapan eşyaları değil size güvende hissettiren sıcaklığıydı. Sparişler geldiğinde ikimizde sessiz bir şekilde karnımızı doyururken telefonuma mesaj geldi.Mesaja baktığımda Sarah'ın biraz daha ailesiyle zaman geçireceği yazmıştı ve ondan önceki mesajında ise kuzenini bana dikkat etmesi için gönderdiği yazıyordu. "Bir sorun mu var"." Ne hayır sadece Sarah ailesiyle biraz daha vakit geçirecekmiş." "Burayı sevdin mi ?"" Evet çok sevdim. "Bana yine insanı sakinleştiren gülümsemesinden gönderdikten sonra eski sessizliğimize geri döndük. Tamer yemeğimiz bitince hesabı ödedi ve oradan ayrıldık.  Arabadaki yolculuğumuzu da sessiz bir şekilde sonlandırıp eve geldik. Bugün benim için yorucu olduğu ve yarın gitmem gereken bir seans olduğu için odama uyumaya gittim. Bunu yapmadan önce de Tamer'e misafir odasını hazırladım. Odama ulaştığım da kendimi yatağa attığım gibi derin bir uykuya daldım.

    Sabah olduğunda saatime baktım. Alarmdan önce uyanan ben bugün psikologla seansım vardı ama uyuya kalmıştım. Hızla üstümdekileri bir kenara attıktan sonra kot pantolonumu ve üzerimde never say never yazan pudra rengi salaş kazağımı giydiğim gibi çantamı yanıma alıp odamdan çıktım. Aşağıya indiğimde mükemmel bir şekilde hazırlanmış kahvaltı gördüm ve üzerinde şu not yazıyordu:"hepsi bitecek Kayla benim ufak bir işim var hallettikten sonra geleceğim".Oturmadan ufak parça simit yeyip birazda meyve suyu içtikten sonra masaya dokunmadan evden çıktım.Geç kaldığımdan yoldan geçen taksiyi çevirdim ve beni götürmesi için adresi uzattım.İstediğim yere gelince parayı ödeyip kliniğe taksiden indim.