Israrla çalan alarm artık dayanılmaz bir hal alınca gözlerini açan Zeynep, uyandığı yeri görünce gülümsedi.Kocasının kollarında uyumuştu ilk kez.Yaman'a sarılı kendi kollarını çözüp, biraz diklendiğinde duvardaki saatle bakışıp telaşla yataktan fırladı.Bu ani hareket karşısında uyanan Yaman uykulu gözlerle ona bakarken
"Geç kaldım geç kaldım,saat dokuz olmuş,madem alarm kuruyorsun insan sekize falan ayarlar di mi?
Muhtemelen Zeynep şu an konuşurken soyunduğunun farkında bile değildi.Yaman karşısındaki manzaradan memnun bir şekilde hafifçe diklenip ,bir elini ensesine destek yaparak yatağın başlığına yaslandı. "Alarm değildi o Zeynep'im ,hatırlatma notuydu ki onun için de an itibariyle geç kalmış bulunuyorum."derken keyifliydi. Zeynep tişörtünü çıkarıp üzerine hızla ekru bir bluz giyerken,
"Sevgilim,kalksana kim götürecek beni, hem sen bu gün seyahate çıkacaksın, ne bu rahatlık."derken taytını çıkarmış uzun pürüzsüz beyaz bacaklarını tüm güzellikleri ile ortaya çıkarmıştı bile.Giymek için uğraştığı İspanyol paça jean pantolonun bir bacağını giydiğinde yatakta hafifçe diklenmiş,gülümseyerek ona bakan Yaman'a;
"Kalksana, hem sen neden öyle sırıtıyorsun ,çalışanların polise haber vermiştir bile senin gibi iş kolik bir adam işe geç kaldı.Flaş flaş flaş Yaman Tezcan yoksa işkolik değil mi?"
Yaman gülümsemesini derinleştirirken;
"Açıkçası her sabah güzel karım karşımda böyle giyinecekse ya da soyunacaksa işe bir saat geç kalabilirim,"
Zeynep tam pantolonunu giymeyi bitirmişti ki farkına vardığı gerçekle çok utandı . Resmen adamın karşısında soyunmuştu.Yaman yataktan kalkıp şaşkın şaşkın ona bakan Zeynep'in çıkardığı kıyafetleri göz ucuyla göstererek, "Bence sen bir daha giyin,bunlar hiç olmadı sanki."
Onun niyetini anlayan Zeynep ,
"Çok beklersin sen onu,hem sen beni uyarmadın, aşk olsun."derken,Yaman iyice Zeynep'e yaklaşıp kollarını karısının ince beline sıkıca dolayıp,tamamen kendine yaklaştırdı.
"Olsun zaten, aşk olsun,sonra sen benim ol,hep benim olarak kal."derken tarazlanan sesi Zeynep'in utanmasına neden oldu.Dudaklarına bıraktığı öpücük Zeynep'in zaman mekan kavramını yine yok ederken ,çalan telefonu sebebiyle ne yazık ki gerçekliğe dönmek zorunda kaldı, oysa kocasıyla öpüşürken gittiği yeri seviyordu.Sanki bir oluyordu onunla, hiç kimse onları ayıramazmış gibi geliyordu ve güçlü hissediyordu onun aşkını hissettikçe gittikçe daha da güçleniyordu Zeynep.Kocasının kollarından çıkmak için hareketlendiğinde itiraz etti Yaman, burnunu karısının çok sevdiği gece saçlarında gezdirirken;''Telefonu açma."dedi ''bende işe gitmeyeyim, beraber olalım bu gün, on gün sensizliğe nasıl dayanacağım Zeynep'im,gel yatağa dönelim,biraz daha uyuyalım,sonra gider bir yerde kahvaltı ederiz." teklif o kadar cazipti ki Zeynep tam kabul ediyordu ;Bu kez de Yaman'ın telefonu ısrarla çalıyordu ve az önce çalmaya bir son veren Zeynep'in telefonun tekrar ona katılmasıda gecikmemişti . Yaman tatlı bir öfkeyle, ''Seyahatten döndükten sonra balayına gidiyoruz şöyle telefon ve internetin çekmediği bir dağ başına sadece sen ve ben.''dedi ve istemeye istemeye Zeynep'i özgür bıraktı. Zeynep hem saçını yapmak hem de vakit kaybetmemek için telefonunu açarak
"Alo Pınar geç kaldım di mi geliyorum telaş yapma.""Telaş yapmıyorum da şu bağışçı onbir gibi gelecek randevun var,şimdi sen yakışıklı kocandan ayrılamazsın diye hatırlatayım dedim,bir şeyleri bölmedim umarım."dalga geçiyordu resmen Pınar.
Zeynep aşkından utanmıyordu evet ayrılamıyordu ama gerçek dünya zorla ayırıyordu işte.
"Seni de göreceğiz Pınar hanım,sen dün Selim falan bir şey diyordun,"
Karşıdan gelen umutsuz ses ."Ah ah bana bakar mı o.Kızım deşme yaramı o kadar şirinlik yaptım yüzüme bile bakmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk;Kül,Duman
General FictionAşk yüreğimdeki bir kelebek oradan çıksa ve senin omzuna konsa biliyorum tek gün bile yaşatmazsın onu.Bu yüzden hapsettim onu en kuytularıma senin aşkın için senden bile çok uzaklara.......