⚜bölüm 14⚜

9.7K 738 36
                                    

"Cebimdeki araba anahtarlarını al,"
"Ama ben araba kullanamam ki"dedi Zeynep telaşla.
Gözlerini deviren Nefes,
"Çok sıkıcısın sulu göz,şimdi anahtarı al ve arkana bak,siyah olan araba,aç kapıları..."
Zeynep nedensizce bu soğukkanlı kadının söylediği herşeyi yapıyordu.Oysa onu tanımıyordu bile.Arabadan  klik klik sesi geldi ve farlar bir kez yanıp söndü, açılmıştı her halde.
Gözlerini karşılıklı silah çektikleri adamlardan bir an bile ayırmadan tekrar Zeynep'e seslendi kurtarıcısı.
"Sulu göz....."
"Zeynep benim adım..."
"İstersen seni kaçırmaya çalışan adamlardan kurtulduktan sonra tanışalım, diye düşündüm.Anahtarları bana ver."
Uzattığı boştaki eline anahtarı bıraktı Zeynep.Ve aniden bağırdı Nefes ,ona bakmıyordu bile;
"Koş arabaya sakın arkana bakma ."
Onun söylediğini yaparken kalbi korkuyla çarpıyordu Zeynep'in.Arabaya bindiğinde nefesini düzene sokmaya çalışırken,arkasında bıraktığı kadın müthiş bir şekilde adamlarla  dövüşmekle  meşguldü.Zeynep böyle zarif görünümlü bir kadının nasıl bu kadar güçlü olabileceğini düşündü.Çok profesyoneldi.Adamın elindeki silahı eline attığı bir tekmeyle düşürmüş, göğsüne attığı ikinci tekmeyle de adamı diğerinin üstüne itip , hızla koşmaya başlamıştı.Arabaya bindiğinde ,
"Kemerini tak sulu göz,kaçıyoruz,peşimize düşerler şimdi."
"Zey.nep....."dedi heceleyerek ve bıkkınlıkla.Bu söylediğini duyan Nefes'in kahkahası arabayı doldurdu.Sanki az önce silahlı adamlarla kavga eden o değilmiş gibi sakindi.
"Güzel..... inatçısın ve içimden bir his çok iyi anlaşacağımızı söylüyor"dedi ve gaza bastı.

Geldikleri yeri biliyordu Zeynep.Arabayı seri bir şekilde park edip valeye anahtarları fırlattı Nefes,
"Arabayı kapalıya al soran olursa görmedin." dedi ve hızla mekanın girişine ilerlerken şaşkın şaşkın bakan Zeynep'e,
"Acele et peşimizde olabilirler,"
dedikten sonra, Zeynep onunla içeri girdiğinde, gözlerinin dolmasına engel olamadı.Burası Yaman'la iş yemeği için geldiği yerdi.O İnci'nin onu tuvalette sıkıştırıp ağlamasına neden olduğu, hatta şu an önünde hızla yürüyen kadını da ilk kez burada görmüştü..
Karşıdan öfkeli gözlerle onlara yaklaşan bir adam Zeynep'i korkutsa da kurtarıcısı korkmadığına göre sorun etmedi ve o da adama doğru ilerledi.
"Nefes,delirdin mi sen,ne halt ettin yine."derken şüpheyle Zeynep'i süzüyordu.
Kurtarıcısı gayet sakindi.
"Uff Poyraz sen de başlama sadece bir saat ortada yoktum, dua etsin o , sulu gözle karşılaştım yoksa zor bulurdu beni."
"Karahan bu kez seni eve kapatacak,o kadar sinirli haberin olsun.Dip not kapatmadan önce elini ayağını bağlama olasılığı yüksek."
Bunlar neden bahsediyorlardı.Zeynep şaşkın şaşkın onları dinlerken Nefes şok olmuş kızın yüzünü fark edince anlayışla gülümsedi.
"Şaka yapıyor,Karahan benim eşim ,biz biraz atışmıştıkta ben de biraz kafa dinlemek için kaçtım.Poyraz sadece ortadan kaybolduğum için birazcık kızgın."
Ciddiyetle düzeltti onu Poyraz "Aslında birazdan daha fazla kızgınım"
Kızgın adamın yanından ona aldırmadan geçip giderken "Ben de seni seviyorum Poyraz,"dedi  ve ekledi,".....ben sulu gözle terastayım,ha bu arada silahlı adamlardan kaçtık takip edilmedim ama adamlar necidir bilinmez, dışarıyı uyarsan iyi olur."
derken sanki normal bir şeyden söz ediyor gibi rahattı.  Onlar merdivenlerden yukarı doğru çıkarken, Poyraz arkalarından şaka ile karışık bağırdı.
"Nefes Payaslı kocandan da beter baş belasısın."
Çıktıkları yer mekanın terasıydı.Zeynep'in  anladığı kadarıyla özel bir bölümdü burası.Şaşkın bakışları ile etrafı inceleyen Zeynep'e,
"Endişelenme burası güvenli,kimse bilmez Anka'nın bu bölümünü,Poyraz buranın sahibi.Eşimin ve benim en iyi dostumuz .Karısı Esma en yakın arkadaşım hatta kardeşim,"deyince duran göz yaşları tekrar akmaya başladı.Onu sakinleştirmeye çalışan Nefes,önce bir bardağa su koyduktan sonra ona uzattı. Sonra orada neden olduğunu anlamadığı demir bahçe salıncağına yönlendirdi.Zeynep'in salıncağa olan tuhaf bakışlarını görünce."Anısı çokta Esma yani arkadaşım şirinlik olsun diye buraya koydurtmuş,kendisi iflah olmaz bir romantiktir."İkisi de oturduğunda,
"Anlat,"dedi Nefes,ona yaşlı gözlerle bakan Zeynep zorlukla ,"Neyi,"dedi.Yüzüne söylediklerinden son derece emin olduğunu belirten bir ifade yerleşmişti Nefes'in."Neyi olacak seni bu hale getiren şeyi,"
Zeynep neden böyle hissettiğini bilmiyordu.Anlatmak istiyordu ama emin olamıyordu.Bu güzel genç kadının gizemli hali onu biraz endişelendiriyordu.Şu an o güzel yüzü ile ona anlayışla bakan kadın az önce iki silahlı adamı alt etmişti.Onun kararsızlığını hisseden Nefes,"Sadece yardım etmek istiyorum.Bundan tam altı yıl önce aynı bu halde bir uçağa binip yurt dışına gitmiştim.Gözlerindekini iyi bilirim aşıksın ve onu kaybettin."
Kaybettin sözü Zeynep'in tüm direncini kırdı.
En başından her şeyi anlattı kurtarıcısına.Kimsenin bilmediği evlilik anlaşmasını bile.Onu sabırla dinleyen Nefes.
"Üzülme her şey düzelir, olmaz işler olur, olacaklar neredeyse imkansız bir hale gelir.Bir gün ben de sana benim hikayemi anlatırım sulu göz,şimdi gidiyoruz ,evde beni bekleyen bir adet kızgın kocam ve onun kopyası tatlı bir oğlum var."
Tereddütle "Ama..."diyen Zeynep'e gülümsedi.
"Bundan sonra ben hep  yanındayım,kimse sana zarar veremez."
"Bana neden yardım ediyorsun ki,beni tanımıyorsun bile." dedi Zeynep ciddiyetle.
"O gece ağlarken bana çarptığında günlerce aklımdan çıkmadın,gözlerindeki acıyı bir dönem ben de yaşadım.Ve o an kaderimiz birleşti seninle sulu göz.Zeynep.... artık ben varım,korkma ve bana güven."
"Neden bilmiyorum ama güveniyorum,"dedi Zeynep ve işte bu kelimelerle  başladı Zeynep'in yeni hayatı....

Aşk;Kül,Duman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin