İKİ DELİ

22❥"Danone bir şey değildir, bir yaşam kaynağıdır."❥

Medyada: Berk-Berke👬
İyi okumalar şekerlerim 😄

❥

Şaşkınlıkla Aras'a baktım. Sinirli gözüküyordu. Hızla kolunu tuttum. "Bak, salakça bir şey yapma!" bana yan gözle bile bakmadı. "Ne işin var lan senin burda?" dedi Aras.

Gülerek saçlarını karıştırdı Buğra ve tam karşımızda durdu. "Aras, Aras hiç değişmemişsin. Belkide değişmişsindir. Şimal ben senin düşmanın değilim. Beni yanlış tanımanı istemem. Hem güzelsin hem de t-"

"Ne diyorsun lan sen!" diye kükredi Aras. "Lütfen sakin ol! Seni sinirlendirmek için yapıyor." beni yine takmadı ve elimden kurtularak hızla Buğra'nın yanına yürüdü. Bende peşinden hızla yürüdüm.

"Aras... Sinir sorunları olan Aras. Aslında insanlar seni sinir ediyor yoksa özünde gayet, iyi sakin ve çapkın birisin." dedi pis pis sırıtarak.

"Haklısın beni sinir eden senin gibi itler."

Buğranın yüzündeki gülümseme silindi. "Keser misiniz artık?" diyerek efsane bir giriş yaptım. "Buğra, derdin ne Allah aşkına ne değişmesinden bahsetiyorsun?" benden gözlerini çekerek Aras'a doğrulttu.

"Söylesene sevgiline. Sevgilin merak ediyor kardeşim." Aras sinirle Buğra'ya doğru birkaç adım attı ve adeta burun buruna durdular. "Siktir. Git. Buğra."  Buğra omuz silkerek geri geri yürümeye başladı.

"Yakında gerçekler ortaya çıkacak. O zaman da böyle rahat olabilecek misin bakalım." arkasını döndü ve yürümeye başladı. Aklına bir şey gelmiş gibi, "Ha bu arada." tekrar bize döndü ve sırıtarak Aras'a baktı.

"Sana birilerinin çok selamı var şu an. Her gece bahsediyor senden. Anlarsın ya." Aras, "Ulan!" diyerek birkaç adım attı. Hızla tuttum onu. Buğra ise kahkaha atarak uzaklaşmaya başladı. Bir dakika.

Ne gerçeklerinden bahsediyordu?

"Aras. Ne gerçekleri? Ne diyor bu? Şifreli şifreli konuşuyorsunuz." Aras gözlerini gözlerime dikip uzun uzun baktı. Sonra yanıma gelerek ellerini belime doladı. Kafamı göğsüne gömdüm. Saçlarımın arasına öpücük kondurdu.

Ne oldu oğlum? Yoksa Buğra senden hamile mi ne bu tantana?

"Bana bir söz ver badem sekeri." kaşlarımı çattım. "Ne sözü? Aras ne diyorsun? Bilmem gereken bir şey mi var?" tekrar öpücük kondurdu kafama. "Her zaman bana inan, tamam mı?"

Geri çekildim ve anlamsızca yüzüne baktım. "Aras şimdi ne-" sözümü kesti ve yüzümü avucunun içine aldı. "Sadece söz ver... Lütfen." tamam Aras baya üzgün görünüyordu. Dudaklarımı yaladım ve kafamı salladım.

"Söz."

❥

-Ertesi gün-

"Bak şu Hanife'ye ya. Ben sevmiyorum bunu." diyerek kumandayla televizyonu işaret ettim. "Bende Sevgi'yi sevmiyorum tavşanım." dedi Cenk. "O da gıcık."

Salon değil.

Tatilin son gününde herkes bizim eve, benim eve gelme kararı almıştı. Sadece Cenk ve Aras buradaydı ama diğerleride gelmek üzeredir. Bırakın benide son gün rahat rahat uyuyayım işte!

"Sende gıcıksın badem şekeri." kaşlarımı çatarak Aras'a baktım. "Ben gıcık değilim bir kere tamam mı? Allah Allah ya." tekrar önüme döndüm ve Zuhal Topalla izlemeye devam ettim.

"Bencede yavrum." diyerek ağzına fıstık attı Cenk. Sinirle tekrar Aras'a döndüm. "Ne gıcıklığımı gördün?" ağzına fıstık attı. "Şimdi şöyle, sayayım." kafamı salladım devam etmesi için.