❥"Sen varya ağır gerizekalısın!" dedim ve zarları attım. Aras ise sırıttı. "Ne var kızım işte, al sana 10 numara randevu." alayla kafamı salladım. "Yalan mı abiciğim? Mükemmel bir ortam değil mi?" diye sordu yan masadaki amcaya.
Amca ise çayını yudumlarken kafasını salladı. "Öyle ciğerim öyle." Aras sırıtarak elindeki zarı attı. "Hah, dü şeş." çayımdan sinirle bir yudum. Sakin ol Şimal, sen muhteşem birisin kızım.
*Ne alaka lan şimdi?* kes lan iç ses. Vallahi sinirliyim, tüm sinirimi senden çıkartırım. *Özür abla.* Öd. zarları tekrar savurdum. Tamam 2,1. Aras kahkaha attı. "Bu kadar şanssız olamazsın sevgilim ya."
Anan şanssız Aras. Sus Aras. Sinirliyim Aras. Ağzına sıçarım Aras. "Kızım, düzgün salla şu zarları, marsa yolculuk ama ne yolculuk." dedi amcalardan biri. Aras ise sırıtmaya devam tabi. "Sus ve oyununu oyna! Ben marsa yolculuk yaparken senide Jüpiter'e yollarım." diye tısladım dişlerimin arasından.
"Bu durumda bile hâlâ espri yapabiliyorsun ya, ne diyeyim ki sana." ne de Aras o zaman. Tamam tamam sustum.
Neyse. Yokmuş efendim akşam annesiyle tanışmaya gitmeden önce bir kafa dağıtalımmış. Harika bir randevu ayarlamış. Çok güzel gün geçirecekmiş. Evet, ayarladığı randevu kahvede tavla ve okay oynamak.
Orta parmak emojisi.
"Sevgilim bu kadar da kötü oynamazsın." alayla baktım Aras'a. Ama böyle sinirimsi alayımsı. O ise sırıtarak tavlayı kapattı ve eline aldı. "Kaldır bakalım kolunu." ahahah, no anam. Almam onu ben.
"Hayatta kaldırmam." o bir dünyada kaldırırım. Ajxjwkdow. "Ama bu işin adabı budur. Hadi bakalım-." sözünün bitmesini beklemeden hızla ayağa kalktım ve jet hızında koşarak kahveden çıktım.
Amcalar bir şok, siz bir bim. Aman aman.
"Şimal! Koşmasana!" bak bak koşmam şimdi. Hızla sokaktan sola döndüm ve durdum. Tamam elinde tavlayla kahveden çıkıpta yanıma-. Sırıtarak yanımda durdu. "Yok artık. Abartma ya!" dedim isyanla.
"Nasıl bir manyaksın Aras, tavlayla beraber çıkmak ne demek ya?" omuz silkti ve tavlayı kaldırdı. "Hadi kızım, naz yapma işte." kolumu hayvan gibi çekti. "Manyak mısın lan sen, bıraksana kolumu." gözlerini kıstı. "Ne olacak kızım, yenildin işte. Al kolunun altına şu tavlayı yoksa vallahi öperim seni."
"Hele öyle bir şey yapta bende avazım çıktığı kadar bağırayım! Vallahi dövdürürüm seni bu köyde!" aynen, o da yetmezmiş gibi tanımadığımız bir köye getirmişti bizi. Hayır anam, bizi kesseler cesedimizi suya atsalar bulunamayız. Yazık bize.
"Ağır psikolojik sorunların var senin." sesli mi düşündüm ben? Kahretsin. "Senin yüzünden!" hâlâ it kolumu tutuyordu. "Ne alaka benim yüzümden? Doğuştan bozuk senin psikolojin! Yoksa benim gibi mükemmel biriyle bozulması imkansız."
Alayla sırıttım. "Egonu çek canım ya. Seni göremiyorum." sırıttı ve kafasını kafama yaklaştırdı. Tamam duvarla taşın- pardon Aras'ın arasında kalmıştım. Gözleri dudaklarıma kaydı. "Şimal." yutkundum. "Hı." bunu dedim evet. Biraz daha yaklaştı. Gözlerimi kapattım.
"Nefes al kızım." dedi ve kahkaha atmaya başkadı. Boş bulunduğum için kolumu hızla kaldırdı ve tavlayı kolumun altına sıkıştırdı. O kahkahalarla gülerken ben sinirle tavlayı alarak yere bıraktım. "Seni gebertirim, biliyorsun dimi?"
Sırıttı. "Bende seni güzelim." anan güzel. Sinirle saçlarımı çekiştirdim ve arkamı dönerek yürümeye başladım. Gerçi bu köyde nereye gideceğimi bilmiyordum. "Nereye?" arkamı döndüm ve geri geri yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ DELİ
Humor"Yavaş yesene kızım! Önünden alan mı var pastayı?" kafamı salladım. "Var, sen! Hayvan gibi herifsin silip süpürürsün sen şimdi bunu!" gülerek kafasını iki yana salladı. "Çocuk gibisin varya, her tarafını çikolata ettin." dedi. Gözlerimi kıstım ve do...