Bu bölüm Ayça ve Batuhan'a özel olacaktır. İyi okumalar.❥
"Hadi lan dondum." diye söylenen Batuhan'a küfür ederek arabaya bindim. Arabaya binince hızla kapıyı kapattım. Çünkü Batuhan kapıyı açık bıraktığım için söyleniyordu. Ama bana böyle şeyler ters kankalar.
Ona döndüm ve bir elimi salladım. "Ne bağırıyorsun lan? Sıçtırma ağzına oğlum." bana dönerek sırıttı.
"Bu güzel ağıza sıçmak istemezsin, emin ol." diyerek göz kırptı. Gözlerimi devirdim."Öyle bir sıçarım ki, aklın hayalin durur." arabayı sonunda çalıştırmayı akıl etti ve sağını solunu kontrol ederek yola çıktı. "Hayalim sensin lan, o da mı suç?" gülerek tekrar gözlerimi devirdim.
"Ne o kız? Hoşuna mı gitti? Zilli seni." kaşlarımı çattım ve tekrar Batuhan'a döndüm. "Anan zilli! Bir daha bana öyle şeyler söyleme, dayak yersin." dilini şaklattı üç kez. "Kaynanan hakkında doğru konuş lütfen Ayçacığım. Ayıp oluyor."
"Sende zilli falan deme bana, sinirleniyorum." uzanarak yanağımdan makas aldı. "Ha bu sinirleniyormuş da. Uy Batuhan kurban olsun ona." dedi şivesini değişerek. Bunu demesiyle kahkaha attım. "Oo, bakıyorumda alışmışsın Batuhan Bey!"
Arabayı park ederken kafasını salladı. "Tabi, sonuçta kaynanamla iyi anlaşmam lazım." gülerek yüzüne baktım sadece. O da arabayı söndürdü. Kapıyı açmasını beklemiyorum. Çünkü öküz kapıyı açmaz. Kapıyı açarak hızla kapattım.
"Yavaş lan bu araba kaç para haberin varmı. Dikkatli ol kızım." ellerimi belime koyup karşısına dikildim. Tabi benden 3-4 Santim uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorundaydım. Kaşlarımı çatıp konuşmaya başladım.
"Araban benden önemli mi Batuhan?" kaşlarını çattı.
"Hayır ama-" sözünü kestim. "Araban benden önemli mi Batuhan?" saçlarını karıştırdı. "Ya. Hayır ama-" tekrar sözünü kestim. "Araban benden önemli mi Batuhan?""Lan bi' sus lan sus! Tabiikide değil. Sadece nazik ol kızım. Ne inat yaptın ya." yürümeye başlayınca bende yanında yürümeye başladım. "Huyum kurusun öyleyim." dedim "Kurumasın huyun lan. Ben seni böyle de severim."
"Hele bir sevme zaten. Ağzına sıçarım."
"Sıçmaya ne meraklısın kızım varya, gel gidelim tuvalete sıç." gülerek içeriye doğru yürüdük. Kahve içmeye gelmiştik. İki kişilik boş bir masaya oturduk. Batuhan eliyle garsona işaret verdi. Garson yanımıza gelip gülümsedi. "Hoşgeldiniz efendim. Ne alırdınız?"
"Bize 2 çikolatalı pasta." dedi Batuhan. Kafamı sallayarak onayladım. "Peki efendim. İçecek bir şey alır mıydınız?" bana döndü Batuhan. "İki filtre kahve alalım biz o zaman."
Garson kafasını sallayarak uzaklaştı. Batuhan telefonunu kontrol etti ve bir şeyler mırıldandı. Kaşlarımı çattım. "Hayırdır?" omuzlarını kaldırıp indirdi. "Hayır, hayır." garson kahvelerimizi getirdi.
"Pastalarınızıda birazdan getireceğim efendim." Batuhan baya, saklamaya çalışmadan kaş göz yaptı adama. Ne oluyor lan? Bir şey demeden kahvemden bir yudum aldım. "Şimdi!" diye bağırmasıyla Batuhan'ın korkuyla sıçradım. Birden üzerimize konfeti patladı.
Bismillahirrahmanirrahim.
"N'oluyor ulan?" diye mırıldandım. Batuhan ise ayağa kalktı 32 diş sırıtarak. "Pişt, lan ahali! Bu kız varya bu kız." gözlerimi etrafta gezdirdim. Tamam insanlar bize bakıyordu. "Romantik değilim falan diyordu bende ona harika bir sürpriz hazırladım. Müzik!" diye bağırdı.
Müzik çalmadı. Batuhan kaşlarını çatarak arkasını döndü ve garsona el, kol yaptı. "La' hani müzik? Ben sana müziği aç demedim mi?" oturduğum yerden ayağa kalktım. Garson ellerini iki yana açtı. "Verdiğiniz müzik cdsi çalışmadı. Radyodan bir şeyler açayım mı?"
Batuhan küfür mırıldandı. "Hay yapacağınız işe. Aç bari." dedi ve bana döndü. Bana dönmesiyle tekrar sırıttı. "Dur bekle sen." dedi. Dudaklarımı yaladım ve yüzüne bakmayı sürdürdüm. Ne yapmış olabilirsin ki Batuhan. O sırada şarkı açıldı.
Acayip hayvanlara benziyir sen.
Batu'nun yüzündeki sırıtış söndü. Ben ise sinirle yüzüne bakmayı sürdürdüm. "Allah seni kahretmesin! Kapat lan müziği, kapat. İki romantiklik yapacaktık içine sıçtınız. Bari hediyelerimi getirin." şu an baya sinirlenmişti.
Gülerek omzuna vurdum. "Bir şey değil ya, düşünmen yeterli." Batuhan sırıttı daha çok. "Baya seviyor kız bu seni!" diye bağırdı bir teyze. Ona bakmakla yetindim sadece. Sevdiğini de böyle mi anldın teyze? Bravo.
"Sevmek ne kelime ölüyorum lan sana!"
Batuhan'ın dediği ile salak gibi sırıttım. "Bende seni seviyorum lan." dedim. "Buyrun efendim." Batuhan garsonun elindeki uzun(?) hediye paketini alarak bana uzattı. "Tam ellerine layık." hediye paketini açtım. Açmamlada şaşkınla ağzımın aralanması bir oldu.
Levye?
"Bir Karadenizliye ne alınır? Levye. Çok beğendin biliyorum. Baya romantiğim değil mi? Pastayı getir oğlum." etraftan gülme sesleri yükseldi. Garson pastayı getirdi ve masaya koydu. "Üzerine ne bastırsam diye düşünüyordum, güzel bir şey olsun diye. Ee, en güzel şey sensin lan."
Fotoğrafta, ağzım açık, saçlarım darmadağın çıkmıştı. Ve uykudan yeni kalkmıştım. Öcü gibiydim. Şaşkınlıkla Batuhan'a baktım. "Çok beğendin değil mi?" hediye paketlerini elimden bıraktım ve levyeyle diğer elime vurdum yavaşça.
"Bence sen kaç, çünkü gerçekten ağzına sıçacağım şimdi."
❥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ DELİ
Humor"Yavaş yesene kızım! Önünden alan mı var pastayı?" kafamı salladım. "Var, sen! Hayvan gibi herifsin silip süpürürsün sen şimdi bunu!" gülerek kafasını iki yana salladı. "Çocuk gibisin varya, her tarafını çikolata ettin." dedi. Gözlerimi kıstım ve do...