İKİ DELİ

52❥"Zaten melekler seni bana yazmış lan."❥

❥

"Halley. Herkese bir haller oluyo. İyi tarafından bakıyor. Narida narida." Cenk'te bana katılarak, "Nayında nayında." dedi ve etrafında döndü.

Aras beni çekerek Ada da Cenk'i çekerek oturttu. Ne mi? Kafede herkesin içine oynamamız rezillik mi? Hadi ama C'omon.

Cenk, "Ada." Ada, "Cenk." Cenk, "Şimal." Ben, "Aras." Aras, "Batuhan." Batuhan, "Ayça." Ayça, "Kumsal." Kumsal, "Deniz." Deniz, "Ada." Ada, "Cenk." Cenk, "Şimal." Ben, "Aras"

"Ba-yeter lan. Bizide kendilerine benzettiler." dedi ve homurdandı Aras. Ellerimi belime koyup Aras'a döndüm. "Ne demek o?" Gülerek kolunu omzuma attı. "Sence?"

Alayla baktım yüzüne. Mal seni. Kollarını belime sardı gülerek. Bende reflexle kollarımı boynuna sardım. Kocaman gülümsedi. "Güzelim benim!" gülerek kafamı çevirdim ve bizimkilere baktım.

Pardon kimse yokmuş. Tövbe az önce burada değil miydi bunlar. "Nereye gitti bunlar?" diye sordum Aras'a bakarak. "Az önce bizi yalnız bırakmak istediklerini belirtip gittiler."

"Kesin öyledir." bir süre daha öyle oturduk. Sonra ayağa kalkıp elini uzattı. Bir uzattığı eline birde Aras'a bakarak, "Ne?" dedim. "Gel seni bir yere götüreceğim."

Heycanla elini tutup ayağa kalktım.
Beni terasa çıkartıp ışıkları açtı. Şaşkınlıkla ellerimi ağzıma götürdüm. Terasta renkli renkli bir sürü ışıklar, iki tane minder. Çikolata ve badem şekerleri vardı. Yıldızlar harika görünüyordu. "Sana inanamıyorum." dedim şaşkınlıkla

Gülerek kollarıni açtı. Ellerimi beline dolayıp gülümsedim. "Bende kendime inanamıyorum bazen." gülerek omzuna vurdum ve avucumu badem şekerlerinin olduğu kaba daldırdım ve ağzıma götürdüm.

"Hayvan gibi yiyorsun yine." el hareketi çektim ona. O ise güldü sadece. "İlk tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun? Badem şekerlerinden aldım diye kafama taş atmıştın." kahkaha attım.

Uzanarak yerdeki taşı aldım ve attım. Evet bunu yaptım. Eğilerek attığım taştan kaçtı. Hızla gözlüğü çıkarttı ve hayretle bana baktı. "Manyak mısın kızım sen?" ellerimi belime koydum.

"Manyağım lan var mı? Oğlum sen gerizekalı mısın? Film mi çekiyoruz burada? Şekerleri mi nasıl yersin bak hâlâ aklım almıyor. Sinir geliyor sağdan soldan."

"Gerizekalı falan hayırdır kızım? Yürek mi yedin? Alt tarafı şeker yedik. Abartmasana." alayla baktım. "Yürek sevmem canım ben."

Gözlerini devirdi ve gözlerimin içine bakarak badem şekerini ağzına attı. "Senin sorunların var varya. İyi değilsin sen." alayla baktım. "Manyağım ben var mı? Kork benden kork! Böyle kafanı gözünü kırıp, barsaklarını ayırabilirim." gözlerini kısmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Ateşle oynuyorsun." Sırıttım ve saçlarımı geriye doğru attım.  "En fazla yanarız."

Ciddiyetle yüzüme baktı. Birkaç adım atarak tam karşımda durdu. Baktı, baktım. Ben inattım oğlum. Hemde feci inattım.

"Dikkat et o ateş kül etmesin."

Alayla baktım ve birkaç adım atarak geriye doğru gittim. "Ateşle oynamayı severiz."

Aras'a döndüm ve sırıttım. "Ateşle oynamayı sevdiğimi söylemiştim." gülerek yanağımı okşadı ve gözlerini gökyüzüne çevirdi.

"Bak. Yıldızlar ne kadar parlak. Ama hep birbirlerinden uzaktalar. Ama aralarında bir çekim var. Hep bir arada kalıyorlar. Birbirlerine bir o kadar uzaktalar ama bir o kadar yakındalar... Mesela biz. İki delinin bir araya gelmesi imkansızdı. Ama imkansızı başarmak imkansız değildir. Zaten melekler seni bana yazmış lan."

Gülerek yanağına kocaman sulu bir öpücük kondurdum. "Malsın varya." gülerek yanağımı sıktı. "Malız n'apalım." kahkaha atıp Aras'ın gözlerine baktım. O da kocaman gülümsedi. Saçlarını karıştırdı.

Yapma oğlum şöyle. Kalp var bende.

Kahkaha atınca kaşlarımı çattım. Yine mi sesli düşündüm ben? "Demek. Kalp. Var." ellerimle yüzümü kapattım. Ardından,  "Sus be." diyerek omzuna yumruk attım.

"Şimal." önüme döndüm ve ağzıma badem şekeri atarken, "Hı." dedim.  Aynen öyle hı. Gayet güzel bir cevap değil mi? Bencede.

"Evlenelim."

Dediği şeyle, deli gibi öksürmeye başladım. Lan ağzımda nimet var nimet! Aniden söylenir mi böyle şey? "Lna ölme!" şişeyi uzattı bana.

Şişenin kapağını açarak suyu yudumladım. Tamam ölmedim. Şişeyi indirip şaşkınlıkla Aras'a baktım. "Ne dedin sen?"

"Evlen benimle. Bu bilmem kaçıncı teklif yeter artık. Tamam daha öncede tamam demiştin ama yine sorayım dedim ben. Yüzük falan yok ama."

Gülerek bağdaş kurdum ve, "Sence fikrim değişmiş midir?" diye sordum. "Değişti mi?" diye sordu o da. Gülerek kafamı iki yana salladım.

"Değişmedi. Tekrar söylüyorum. Evet." gülerek anlıma bir öpücük kondurdu. "Seni çok seviyorum Aras." gülümsedi.

"Seni beni sevdiğinden daha çok seviyorum badem şekerim."

❥