İKİ DELİ

26❥"Danone diye yoğurt satan şişko bakkal!"❥

❥

-Aras-

Israrla yüzüne bakmayı sürdürdüm. Israrla yüzüme bakmıyordu. Ama şimdi varya, kız güzel lan. Kapı hızla açıldı. "Şimaaağğl!" Cenk hızla kendini Şimal'in üzerine bıraktı.

Hızla küfür ederek ensesinden tuttuğum gibi kaldırdım yavşağı. "Sırnaşma lan." maşallah herkeside toplamış. "Kuşum! Neredeyim ben?" gözlerimi devirdim. Role devam et bakalım daha ne kadar edeceksin.

"Yavru tavşanım uyandın. Seni o kadar merak ettim ki bilmezsin. Bir yerin ağrıyor mu?" Şimalde sanki bir yeri ağrıyormuş gibi yüzünü buruşturdu. "Biraz. Neresi ki burası?" araya girmeyecektim. Daha ne kadar devam edebilirdi ki.

"Hastane burası." dedi Şimal. Ben hariç her yere bakıyordu. Cenk ellerini birbirine vurarak, "Evet tavşanım! Acil acil! Bak buda yastık." diyerek yastığı gösterdi. "Buda örtü."

"Evet yavrum. Buda Yatak. Neymiş? Ya-tak-"

"Napıyorsun gerizekalı? diyerek kafasına vurdum. Dayak yemeğe alıştı tabi gıkını bile çıkartmadı. "Turp gibi maşallah. Her şeyi biliyor. İyisin tavşanım iyi." diyerek öpücük attı Cenk.

Tam o sırada gelen ayak sesleriyle kafamı çevirdim. Kumsal, Ayça, Batuhan ve Deniz gelmişti. "Ya sana bir şey oldu sandık!" diyerek kollarını Şimale'e sardı Kumsal hızla. Annemleri yollatmıştım. Çünkü Şimal'in rol yaptığını biliyordum. Mutfağta annemi görünce direk kendini kollarıma bıraktı tabi.

Orda bile yakışıklılığımı görüyorsunuz. Annem başta bir panik olmuştu ama ben bir bahaneler bulmuştum. Neden çünkü harikayım. Annemler yinede hastaneye götürelim diye ısrar edince sonuç, acildeydik.

"Niye herkese haber verdin gevşek herif?" dedim sinirle. Ayça ve Kumsal'a haber verdin tamam. Batuhan ve Deniz niye burada? Biz topluca gezmek zorunda mıyız? "Tabi haber verecek lan! Kardeşleriyiz biz onun."

Gözlerimi devirdim. "Bırakın ya. Rol yapıyor işte. Ama görüşeceğiz onunla biz." Şimal benimle göz göze gelince hemen gözlerini kaçırdı. "Evet çünkü ona ben söyledim." dedi Cenk gururla.

Ney ney ney?

"N'aptın n'aptın? Onu mu konuşuyordunuz o sıra?" Cenk ayağa kalkarak Deniz'in arkasına saklandı. "Ne o sırası ya? Siz yemek yemiyor muydunuz?" Ayça'ya döndüm. "Evet yiyorduk. Aslında sevgili arkadaşın ortamdan sıvışmak için güzel bir bayılma numarası yaptı ama yemezler."

"Yoo, gayette bayıldım ben. Şekerim yükseldi." çapkınca sırıttm. "Öpüştük diye mi?" tabi Batuhanda gülmeye başladı. Şimal sinirle suratıma baktı. Ben daha çok sırıttım. "Kahveden, gerizekalı!" bir tatlı bir tatlı ki. Sormayın.

"Şu olayı baştan anlatsanıza." dedi Kumsal Şimal'in yanına uzanırken. Boğazımı temizledim. "Şimdi şöyle." hızla özet geçtim olayı. Anlatmamım ardından Şimal kafasınına hem Ayça tarafından hemde Kumsal tarafından şaplak yedi.

"Mal mısın sen ya? Bizde korktuk! Cenk telefonda annelerinize söylemeyin falan da diyince ciddi bir şey sandık!" dedi Ayça. ."Sana kocaman bir ayıcık getirmiştim ama bir şeyin yokmuş." dedi Kumsal hüzünle.

"Var var. Bayıldım ben!" hala devam ediyordu. "Yavru tavşanım." dedi Cenk. Kafamı yavaşça çevirdim Cenk'e. "Efendim kuşum." Cenk bana bir bakış atarak tekrar Şimal'e döndü.

"Şimdi sana kumsver kocaman bir ayıcık aldı ya."

"Kumsver?" diye sordu Kumsal. Gözlerimi devirdim. Acilden bizi atacaklardı. Ama ben Cenk'i boğdum diye. "Kums-al kums-ver, al ver işte. İlle altyazı mı geçeyim ya!" Şimal gülerek yumruk yaptığı elini uzattı Cenk'e.