31 Aralık 2015
Gecenin karanlığı, kirli bir örtü gibi caddeyi örterken uzaktan duyulan huzursuzluk sesi, derin sükutu bölen gürültülü bir cinayeti andırıyordu. Hava soğuktu. Bir adam, hızlı adımlarla yeni yıl dolayısıyla kapatılan mekana doğru yürüyordu. İçeriden gelen sesler, neşeyi ve heyecanı anımsatan gençlere aitti.
Aniden mekandan çıkan iki beden, kimsenin kendilerini göremeyeceği ölçüde binadan uzaklaşırken biri erkek diğeri kadın olan bu ikili, tartışıyordu. Genç adam karşısındaki kızın kolunu tutup onu çekiştirirken öfkeden deliye dönmüş gibiydi. Müzik sesi artarken bir çift göz kolundaki saatine baktı. Vakit gelmek üzereydi. Birkaç dakika sonra yeni bir yıl başlayacaktı.
İki genç dışarıda tartışırken iki genç de içeride oturmuş sohbet ediyordu. Güzel kız, beline uzanan saçlarını okşayan adama tebessüm ederken kalbi heyecanla atıyordu göğüs kafesinde. Ancak bir yanı buruktu. Birkaç saat öncesinde bir kalbi paramparça edişinin verdiği vicdan azabıyla yüreği sızlasa da bunu karşısındaki adama yansıtmamayı dileyerek tebessümünü büyüttü.
Adamın dudakları kıvrılırken bir ses duyuldu. Kafalarını çevirip yanlarına gelen sarışın kadına bakarken ikisinin de kaşları çatılmıştı. Genç kadın yeni yıl konusunda iyi dileklerini dileyerek adamın ellerini sımsıkı kavrayan kızla konuşmak istediğini söylediğinde adam sımsıkı sardı narin parmakları. Tüm gece içinde büyüyüp çığ haline dönüşen sıkıntıyı bastıramıyor, bir an önce bu mekandan çıkmak için can atıyordu. Şimdiyse sevdiği kadını kendisini günahı kadar sevmeyen biriyle yollamak istememişti lakin tepelerine duran inatçı ve genç kadın, aralarındaki sorunu çözmek için biraz özel konuşmak istediğini söylediğinde adamın parmaklarını saran parmaklar gevşedi. Elleri ayrılırken adam kendisinden uzaklaşan ellere çaresizce baktı ve dudaklarının arasından tek bir kelime döküldü. "Gitme."
Genç kız, adama gülümseyerek birkaç dakika içinde yanına geleceğin söyleyerek üzerindeki beyaz elbiseyi düzeltti. Siyaha yakın saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken sarışın olanı takip ederek lavaboya girdi. "Ne konuşacağız?" diye sorarken sesini düz tutmaya çalışıyordu.
"Geçmişte yaşananları bir kenara atmak ve seninle yeniden tanışmak istiyorum," dedi yüzünde kurnaz bir gülümseme barındıran kadın. "Aramızdaki sorunları aşmak, seninle arkadaş olmak istiyorum."
Aynanın karşısına geçip dudaklarındaki rujun üstünden geçmeye başlarken sözlerinin aksine samimiyetsiz olan duruşu, genç kızın kaşlarının havalanmasına sebebiyet verdi. Boynundaki kolyeyi sımsıkı kavrarken dudaklarına durgun bir tebessüm kondurdu genç kız. "Olanlar için sana kızgın veya kırgın değilim," dedi iyi niyetli bir tonla. "İnsan hislerinin sahibi değil esiri neticede." Boğazını temizledi. "Benim açımdan aramızda herhangi bir sorun yok."
Sarışın kadın rujunu bitirdiğinde dudaklarını birbirine bastırdı ve taşan yerleri işaret parmağıyla alıp gülümsemeye başladı. Arkasını dönüp ellerini tezgaha yaslarken gözlerinde ruhsuz bir bakış vardı. "Hep merak etmişimdir," dedi sarışın. "Neden ben değil de sen?"
Diğeri yutkunurken istifini bozmamaya çalıştı. "Bu konuyu kapatsak daha iyi. Gidelim mi, birkaç dakika kaldı."
"Önce cevap ver," dedi. "Güzel değil miyim ben, çok mu kötü kalpliyim? Neden beni değil de seni tercih etti?" Doğrulup kıza doğru bir adım attı. Genç kız istemsizce gerilerken gözlerini kıstı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK GİZ
ActionMira Çağan sıradan bir hayata sahip, sıradan bir genç kızdı. En azından; bir gece, kim tarafından çıkarıldığı veya nasıl çıktığı bilinmeyen bir yangında yüzünü kaybedene kadar öyleydi. Her şey bir yangında kaybolmadan önce Mira huzurlu ve mutluydu...