Neden artık yüzüme bakamıyorsun uğur böceği, böceğim?
Benden kaçıyorsun, saklanmaya çalışıyorsun.
Lakin yapılı arkadaşların, seni benden saklayamazlar.
Benden korkuyor musun böceğim?
Diğerleri ile birlikte elime peçete verirken yüzüme bakmıyordun, titriyordu ellerin.
Avuçlarımın üzerine kağıttan bir peçete bıraktın, içinde minik bir not vardı.
Benle konuşmadın,
Sadece bir şeyler mırıldanıp
Hemen gittin yanımdan.
Uzun uzun ardından baktım uğur böceği.
Ve seni saran sıkıntıyı gördüm.
Üzerine sinmiş bu huzursuzluk benden kaynaklı mı yoksa?
Eğer öyleyse,
Özür dilemeyeceğim uğur böceği.
Çünkü eğer özür dilemeye başlarsam, diğerlerinden de dilemem gerekir verdiğim sıkıntı için.
Ve listem, son derece uzun benim uğur böceği.
Benden korkuyor musun?
Sorun yok.
Bende benden korkuyorum uğur böceği.
Çünkü,
Ne istediğimi bilmiyorum.
Kendimi tahmin edemiyorum, tıpkı denizdeki dalgalar gibi ruhum. Asla bir sonraki dalganın büyüklüğüne dair bir işaret göstermiyorum.
Zannımca,
Bu dünyada en korkunç insan tipi
Ne istediğini bilmeyenler.
Bende bilmiyorum.
Bu yüzden, altına sığındığım idea ile tir tir titriyorum.
Yarın sıkı sıkı giyin.
Kalplerimizin soğukluğu, şehrin üzerine çöküyor.