Kalenin Işığı

3

"Grace,Anna'ya söyle kilise için kaleden ayrılmasına izin verildi!" dedi Monroe mutfak kapısından kaleyi inletecek şekilde yaşlı kadına bağırarak.

"Eminim o da bunu duymuştur Monroe,hatta tüm İskoçya seni duymuş olabilir" dedi biraz yüksek sesle ve ıslak elini elbisesine silerek Monroe'ya yaklaştı.

"Bay Percy hasta mı?" dedi izin verilmesine anlam veremezken.

"İyiliği tutmuş"
Omuz silkip yoluna devam etti.

Mary ve Anna ise üst kattaki bütün odaları temizlemeyi bitirip yorgunlukla kalenin uzun merdivenlerinden aşağı iniyorlardı.

Kalenin odaları kullanılmadığı için daha çok toz tutmuştu ve bütün bir günü buna harcadılar.

Sadece Bay Percy'nin odası hariç tüm kaledeki odalar temizlendi,o odayı da Bay Percy'nin aşırı titizliği sebebiyle sadece Grace'in temizlemesine izin verdiği için temizleyemediler.

Bir odanın eksik olması elbette işlerine geldi.

"Belimin kopacağını hissediyorum Anna" dedi Mary oflarken.

"Ben de çok farklı değilim"

"En azından akşam yemeği servisinden muaf olacağız,yemeğimizi yedikten sonra uyuruz"

Genç kız bir an önce dinlenme isteğini sesinde de fazlasıyla yansıtıyordu.

Grace'e işlerinin bittiğini haber vermek için mutfağa indiklerinde kızların akşam yemeği için şimdiden hazırlıklara başladıklarını gördüler.

"Üst katlar bitti Grace" dedi Mary içeri girer girmez.

Bir an önce "Odalarınıza gidebilirsiniz" cümlesini duymak istiyordu.

"Tamam kızlar,biraz dinlenin sonra akşam yemeğine yardım edersiniz"

Anna Mary'nin bozulan yüz ifadesine gülmek istese de kendini zorlukla dizginledi.

Yüzü kırmızın her tonunu görmüştü Mary'nin...

Mutfak masasına yaslanıp diğer hizmetçilerin konuşmalarını dinlemeye başladılar.

Çok geçmeden Kate onları da dahil edecek bir konu bulmuştu bile.

"İngiltere mi güzel İskoçya mı?" dedi gereksizce heyecanlı sesiyle.

"İngiltere" dedi Mary hiç düşünmeden,Anna sadece kulak misafiri oluyordu konuşmalara.

"Peki çalışmak zor mu orada?"

"Hiç değil,o ihtişamlı evleri temizlemek hiç yük olmuyor insana"

"Lordunuz size çok büyük bir kötülük yapmış o zaman,çok özleyeceksiniz kesin oraları" dedi Kate samimi bir üzgünlükle.

"Zaten bir yolunu bulunca Anna'yı da alıp gideceğim ama lord bizi buraya gönderirken gelmeyi istememe ihtimalimize karşılık İngiltere'de hiçbir işte çalışmamıza izin vermeyeceğini söyledi.Başka bir iş şansımız olsaydı hiç gelmezdik"

"O zaman gidebilirsin" sesi mutfağı doldurduğunda tüm hizmetçiler bir anda hazır ola geçti.

Korkuyla bir Percy'e bir de Mary'e bakarken bu işin iyi bitmeyeceğini herkes gayet net anlamıştı.

"Yanlış anladınız Bay Percy" dedi Mary bir anda titrek sesiyle.

"Sözlerimi ikiletme,lorduna mektup yazıp seni tekrar işe almasını söyleyeceğim derhal hazırlan."