6

35.1K 2.2K 505
                                    


Anna sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp kızları uyandırırken son derece neşeliydi.

Her sabah "bugün çok güzel olacak" diye başlıyor kalenin işleri bittikten sonra gün gerçekten de güzel geçiyordu.

Kaleden kaçamadığı zamanlarda bile..

Saçlarını toplayarak merdivenleri çıkarken Kate de yarı açık gözleriyle onun peşine takılmıştı.

Mutfağa girip masanın başında arkası dönük olan Grace'in iki yanağını öptü iki kız da.

"Güzel kızlarım uyanmış bile,oturun yemek yiyip işleri halledin de gün size kalsın ... Amy nerede?"

"Uyuyor,uyan dedim ama kim bilir ne zaman uyanır.Benim fikrimce şu kızı temiz bir dövmelisin Grace" dedi Anna gülümsemesini bastırırken.

"Seni duydum Anna" diyerek içeri girdi Amy.

"Tam da seni ne kadar sevdiğimden bahsediyordum,uykulu halin ayrı bir güzel"

Amy ona gülümseyerek karşılık verdi,Anna'nın şakalaşmalarına alışmıştı artık.

Roxy bir aile kurma isteği sebebiyle kaledeki işinden ayrılınca Amy yalnız kalmış,sadece Anna'yla arkadaşlık eden Kate tarafından da pek umursanmamıştı.

Sonradan ikisiyle de yakın bir arkadaşlık kurabilmişti.

Anna ilk geldiği zaman onunla hemen bir dostluk kurmaması Roxy'nin soğukluğundandı.

Onu sevmiyor değillerdi ama mesafe koymanın iyi olacağını düşünmüştü Roxy. Amy de en iyi arkadaşına uymuştu.

Şimdiyse onlarla daha önceden arkadaş olup bu kızlarla daha fazla eğlenmiş olmayı dilerdi.

Bu kasvetli kalede bile mutlaka eğlenecek bir şey buluyorlardı.

Anna "Hadi temizliği halledelim,bir fikrim var" dedi iki kızı kendine çekip Grace'den gizli konuşurken.

"Ne fikri Anna,lütfen bugün yerimizde duralım" dedi Kate panikle.

Anna'nın fikirlerinin sonu hiçbir zaman iyi bitmiyordu.

"Bu kadar korkak olma Kate,bizi kovma yetkisi Bay Percy'ye ait o da burada olmadığına göre?"

"Elbet dönecek,Bay Monroe o zaman kaleden kaçma girişimlerini anlatırsa önce bizi sonra askerleri öldürür"

"Monroe bizi ele verir mi sizce?" dedi kendinden emin bir sesle.

Yıllar içinde Monroe'yla güzel bir arkadaşlık kurmuştu.Bir pazar günü kiliseye giderken Monroe ona eşlik etmiş kendi hayatlarından sohbet etmişlerdi bütün bir gün.

Anna'nın kilisede işi bitince beraber şehri gezmiş,arkadaşlıklarını pekiştirmişlerdi.

Genç kız Monroe'ya her konuda güvenebileceğini düşünüyordu.

"Haklısın vermez" diyerek konuşmaya dahil oldu Amy.

"Pekala kızlar üst katları ben alıyorum,büyük salonları Amy temizlesin,Kate askerlerin ve Bay Jordan'ın yemeklerini de sen hazırla."

"Neden en çok işi ben yapıyorum?"

"Askerlerden birinin kalbini çalman için bir fırsat veriyorum sana"

Kate bir an düşünüp başıyla onayladığında iki genç kız onun bu haline kıkırdadı.

Herkes işlerini yapmak için dağılırken Grace kızların bu halini görmekten son derece memnundu.

Kalenin IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin