19

27.4K 1.7K 350
                                    


"Onu kendi ellerimle öldüreceğim.Sadece bir,sadece bir İngiliz beni yanıltmasın! Hepsinin tohumu kötü" dedi at arabasındaki adam öfkeyle.

Arabada yalnız olduğu gerçeği tekrar yüzüne çarpılırken sinirle soludu.

Yola çıkmadan önce iki kişilik arabaları çağırtıp Edgar'ı diğer arabaya atarak Anna'yla baş başa bir yolculuk yapacağını umut etmişi.

Ne var ki arabalara ilerlerken Monroe'nun kendisini kaleye tekrar çağırmasıyla birkaç dakikalığına ortadan kaybolmuş,döndüğünde Anna ve Edgar'ı arabalardan birine yerleşmiş bir şekilde bulmuştu.

Edgar kendisine sinsi bir gülümseme yollarken Percy içinden Monroe'ya küfürler ediyordu.

"İsterseniz arabanıza geçin Bay Percy,yeterince geç kaldık" dediğinde gözlerinden ateşler çıkararak geçti diğer arabaya.

Şimdiyse kendi başına öfkesini kusuyordu.

Anna'ya da bunun hesabını soracaktı elbette!

"Küçük cadının beni sinirlendirmediği tek bir gün bile yok" dedi dişleri sıkarak.

Artık beklemeyecekti Percy,Anna'nın entrikalarla dolu(!) aile işleri bir sonuca ulaştığında kolundan tuttuğu gibi kiliseye götürüp evlenecekti.

Arabada yalnız ilerledikçe söylenerek kendini daha fazla sinirlendiriyordu.

Diğer arabada ise Edgar ve Anna sohbet etme fırsatı bulmuştu.

Anna içten içe Percy'nin de burada olmasını diliyordu ve bu isteğine de fazlasıyla şaşırıyordu.

Kendini Edgar'ın konuşmalarına verdi.

"Erkek kardeşimiz Frank tam bir beladır.Önceden uyarmak isterim ters bir hareketinde sözlerini sakınma.Ortamı bozmaktan sebepsiz bir zevk alır,ona gücenme"

"Senin gibi bir ağabeyin öyle bir kardeşi olduğuna inanmak zor"

"Evet,ablası olarak senin de ondan utanma anlarını zevkle izleyeceğim" dedi Edgar samimiyetle.

"Edgar,orada kalmayacağımı biliyorsun değil mi?"

"Ömrün boyunca bir hizmetçi olarak mı yaşamak istiyorsun?" dedi ciddileşerek.

"Tanrı'nın benim için ne yazdığını bilmiyorum fakat şimdilik planım bu"

"Annemize benzediğin bir şey daha,dindar mısın?"

"Evet,kilisede büyümüş olmamın bir etkisi olsa gerek" dedi yaptığı benzetmeye takılmayarak.

Onun annesine benzetilmek istemiyordu,bunu kabul etmeyecekti.

"Bu çok güzel,annemizle iyi anlaşacaksın"

"Edgar,beni baskı altında bırakıyorsun"

"Lütfen yanlış anlama ama bizimle kalmak isteyeceğini düşünüyorum.Kraliyet ailesi olsak da birbirimize karşı soğuk değiliz,çok bağlıyız bu ailenin bir parçası olmak isteyeceğine inanıyorum"

Anna cevapsız bıraktı bir süre onu.

"Beni nasıl bu kadar çabuk kabullendin?"

"İçinde bulunduğumuz durum hoş bir durum değil bunun farkındayım,keşke annem en başından babama gerçekleri söyleyip seni aldırsaymış ama durumlar böyle gelişti.Sen varken yokmuşsun gibi davranamam,
davranamayız.İstesen de istemesen de ailemizin bir parçasısın"

Kalenin IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin