7

33.2K 2.3K 547
                                    


Anna koşar adımlarla kaleye girip mutfağa koştu.

Grace ve kızlar onun nefes nefese halini görünce yanına ilerlediler hemen.

Soluk alıp vermesi düzene girer girmez "Bay Percy dönmüş" dedi.
Grace dışında herkes hayal kırıklığına uğrarken şaşkınlığı da atlatıp karşılamak için kalenin bahçesine çıkmayı uygun buldular.

Aslında bu tamamen Grace'in emriydi.
Yoksa Anna bile hayatı boyunca sadece bir hafta aynı evde bulunduğu bu adamın dönmesinden memnun değildi.

Bay Percy varken dışarı çıkmalarının imkansız olduğu gerçeği vardı şimdi önlerinde.

Grace önde kızlar arkada ilerlerken
"Biraz şanslı olsaydık gittiği yerde ölmüş olurdu" dedi Amy bariz bir hayal kırıklığı içinde.

"O kadar da değil Amy... Seni dışarı çıkarken gördü mü Anna?" dedi bir anda solundaki Anna'ya doğru kafasını çevirirken.

"Gördü,Tanrı'ya şükür ki Jordan korudu beni"

"Eh,bir de onu beğenmezsin.Hayatını kurtarmış"

"Bir teşekkür borçlu olduğum doğru"

Sıra sıra dizilmiş askerlerin karşısında dikilen heybetli adamı görünce "Hiç değişmemiş" dedi Amy fısıltıyla.

Kate de onu onaylarken Anna bir yorumda bulunmadı.

Tam Percy'nin arkasında durduklarında genç adamın konuşmasının bitmesini beklerken Monroe giriş yaptı bahçeye.

Hızlı adımlarla Percy'ye ilerleyip sarıldığında aralarındaki güçlü dostluk gözle görülür bir şekilde ortadaydı.

Percy'yi gülümsetebildiğine göre öyle olmalıydı...

"Evine hoş geldin"

"Teşekkürler dostum"

Monroe'dan ayrılınca Grace ve hizmetçi kızlar dikkatini çekti ve elbette Anna da.

Öne çıkıp "Evinize hoş geldiniz" dedi Grace gülümseyerek.

"Teşekkürler Grace" deyip göz ucuyla Anna'ya baktıktan sonra tekrar askerlere dönüp "Bugün herkes evlerine gidebilir,nöbetçiler dışında herkes izinli"

Anna içinden "keşke biz de olsaydık" demekten kendini alamadı.
Askerlerin yüzlerinde gözle görülür bir sevinme olurken Anna onların bu hallerine gülümsedi.

Buradaki askerlerin hepsinin sevilmeye değer insanlar olduğunu biliyordu.

Hepsinin ayrı bir hikayesi vardı ve genç kız hikayelerini dinlemeye bayılıyordu.

Her konuştuğu asker bir diğeri hakkında bir şeyler anlatıyor,sonunda Anna herkes hakkında bilgi sahibi olmuş oluyordu.

Askerler etrafa dağılırken Percy yanındaki Jordan'a dönüp "yukarıda konuşalım" dedi ve ilerlemeye başladı.

Grace ve diğer hizmetçiler onların önünden kaleye doğru ilerlerken Anna Caleb engeline takılmıştı bile.

"İzinli olduğu için üzülen tek insan ben olmalıyım" dedi Anna'nın önünde durarak.

"Ailenle vakit geçir Caleb,burada durduğun her saniye kendi zamanından harcıyorsun"

"Bütün zamanlarımı sana harcamak fikri gözüme nedense kötü görünmüyor" dediğinde Anna hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi.

Kalenin IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin