Bölüm 22 - İlk çarpma

165 15 2
                                    

Dort veya bes aylık askerdim. Bir gün temizlik yapmak icin bizim tertiplerden ve yeni gelen alt tertiplerden ayırdılar. Ben de içlerindeydim. İzmirli bir arkadaş benim hakkımda birçok sey duyduğunu söyleyerek ona cinler hakkında birseyler anlatmami soyledi. Tam birşeyler anlatacaktim ki, bizim tertiplerden sevdiğim bir arkadaşım "ya sen şeyh misin, şıh mısın ? Kendini ne zannediyorsun? Diye bana çıkıştı. Ben de " sacmalama, kardeşim oyle birşey demiyorum anlatıyorum sadece" dedim. Ama o durmayarak " saçma sapan şeyler anlatiyosun, insanlari kandırıyorsun" diye devam etti. Ben iyice sinirlenmistim. "Ya bak sus göndericem sana goruceksin ebeninki" dedim. "Gönder gönder de 51 atalım, okey yapalım diye konusmaya devam etti. Ben de sinirle " ulan sana cuma gunune kadar süre veriyorum. Tovbe ettin ettin, etmezsen sen bilirsin"dedim. Tabi ben bu söylediğimi coktan unutmuştum.cumartesi sabahı saat 7/de wc de traş oluyordum. Cok sevdiğim bir baska arkadaşım gelerek " oglum E. ye naptin ya, çocuk revirde şimdi ne hale gelmiş" dedi. "Nolmus" dedim. Anlatmaya başladı. " gece iki asker nobete gitmişler, sirayla uyumaya karar vermisler tabi. Once diğer asker uyumak istemis, bizimii de tamam ben beklerim demis. Tabi bu askerler uzerlerinde onlarin rahatsiz eden ne varsa, silah hucum yelegi, kompozit baslik falan varsa cikarmislar. Diger asker uyurken bizimki ayakta camdan disari bakiyormus. Bu arada subat ayindayiz ve deniz kenarinda nobet tutuyoruz dışarısı buz gibi. Bizim asker birden bire "geliyorlar, geliyorlar, geliyorlar" diye bagirmaya başlamış, korkuyla nobet kulubesinden çıkıp bayir aşağı ağaçların arasından kosarak denizin buz gibi sularina atlamis, tabi diger asker korkup duduk otturmeye başlamış, acil mudahale mangasi kosup gelmişler karargah ayağa kalkmış. Çocuğu boğazına kadar battigi sudan çıkarıp gece vakti revire getirmisler."
Bunlari dinledikten sonra görevim geregi bolukten ciktip aksam uzeri döneceğim zamani bekliyordum sabırsızlıkla. Ayni sekilde bölükteki askerler, de benim gelmemi bekliyorlarmis. Bölüğe o gün geç gelmistim. Aksam üzeri dokuzu geciyordu. Silahlikci beni dort gözle bekliyordu. Geldigim gibi " nolur şu çocuğu düzelt, kimse uyku uyuyamiyor, kendi kendine ranzadan inip camdan aşağı bakıyor ve geliyorlar geliyorlar diye bagiriyor, Yere de yatiyor, dort bes kisi yerden kaldiramiyoruz.

Koğuşa girdim, E. Ranzanin ustunde yatiyordu. Yanina vardığımda benden korkmaya başladı. Elimi uzatip kalkmasi soyledim. Elimi tutarak dogrulup oturur pozisyona geldi. Koğuş iyice korkmuştu. Ona birkac dua okutup ardından da tovbe ettitdim. Sonra da yanima alip gece karanlığında gezdirdim. Ardından da koğuşa götürüp yatirdim. Sabah kalktigimizda herşey güllük gülistanlikti.

Korkunç Hikayelerim ( بسم الله الرحمن الرحيم )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin