Korkunç Hikayelerim ( بسم الله الرحمن الرحيم )

Bölüm 50 - Kanlı Kuyu

2006 senesinde çalışmak için İstanbul'a gitmiştim. Orda babaannemin yanında kalıyordum. Küçükçekmece'de. Her gece olmasa da bir kaç gece de bir ziyaret ediliyordum. Kulağıma fisildanan ve rüyama giren tek bir şey vardı. Devamlı surette bir kızla evlenmem gerektiği ve zengin olacağım söyleniyordu.

Ben ise aldırış etmiyordum tabii. Parayla pulla işi olan biri değilim sonuçta. Evlenmemi istedikleri kız da bizim mahallede bir alt sokakta oturan halamın kocasının akrabası ve aile dostları olan bir ailenin kızıydı. İşin garibi ben o kızı zaten 4-5 seneden beri begeniyordum. Ama zengin olmak falan saçma geliyordu. Çünkü onlarda normal geçimini sağlamaya çalışan bir aileydi.

O zamanlar o mahallenin hepsi müstakil evlerle doluydu. Halamın da o ailenin de evi müstakildi. Yazın neredeyse her akşam halamın bahçesinde toplanır okey oynarladi.

Bir akşam o aile komple gelmişti.
Annesi babası halam ve ben 4 kişi okey oynamaya koyulduk. Ailece beni çok sevdikleri için devamli bana takilirlardi. Hani annesine kızlarını istediğimi söylesem belki de çoktan evet demişlerdi ama ben İstanbul'a gittiğimde o kız çoktan bir çocukla ciddi bir yola girmişti. Ben de hiç ağzımı bile açmadım.

Neyse o akşam dordumuz okey oynarken eskilerden konu açıldı ve Aile babası A... Çok eskiden beri onlarin evin altında altın olduğunu hatta küçükken gördüğünü ve evlerini muteahhite verdiklerinde altın çıkacağını söyledi. ( Nasıl gördüğünü sonra belki anlatırım) orasinin kanlı kuyu mecraa olduğunu ve Romalılardan kalma altın hatta büyük taş lahitlerin olduğunu söyledi.

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Aylarca başımı yiyen cinler yanilmamislar miydi? Gerçekten de bana böyle bir kiyak mi yapmak istediler diye düşündüm. Gerçi artık kız elden çoktan gitmişti. Ben sırf altın için kızın düzenini bozacak biri değildim yapmadım da. O sene kız nişanlandı. Hemen hemen bir sene sonra da müteahhit kazmayı vurdu.

Ben de sırf meraktan gittim kazı calismalarina, bütün mahalleli ordan altın çıkacağını bekliyordu benim gibi. Bir kaç süren calismalar sonunda ordan hiç birşey çıkmadı. Herkes büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Ben de kandirilmadigim için seviniyorum.

Bir gece rüya ile gerçek arasında benle konuşan cine sordum;

- hani orada altın vardı?

- taşıdık....