Bodiless | Jikook ✔️

5

 
İyi okumalar :)

***

Sabahın soğuk ayazı açık pencereden usulca içeriye girip uyuyan alfayı uyandırmıştı. Alfa sinirle kaşlarını çatıp rüzgara sövmeye başladı. Uykusunun iyice açıldığını anlayan alfa sessizce kalkıp banyoya doğru adımladı.

"Tüm hazırlıklar tamam mı ?" İşçi beta usulca kafasını salladı. "Kulübenin inşaatı bitti efendim bugün ise içini taşıyıp yerleştireceğiz." "Güzel hiç bir sıkıntı istemiyorum gece geleceğim." Alfa sözünü bitirince işlerine dönmek için taht salonuna ilerledi.

İşçiler kulübenin önünde birbirlerine emir yağdırarak kalan işleri halletmeye çalışıyorlardı. Bir sorun çıkmamalıydı eğer çıkarsa alfaları onları kovardı.

Jimin işçilerin arkasında dolanmaktan sıkılmıştı. Bir haftadır evinin içi hem çok kalabalık hem de çok sesliydi. Sessizliği sevmeyen ruh biran önce yeniden ona kavuşmak için bekliyordu.

Evinin içinde ki değişimler ruhun pek hoşuna gitmemişti. Onun biricik evini ne hale getirmişlerdi böyle? Tek tesellisi kurdunu harakete geçiren o alfaydı. Bir haftadır dört gözle onun evlerine gelmesini bekliyordu.

İsçiler mobilyayı taşırken yanlışlıkla duvar kenarına vurunca Jimin sinirle homurdandı. Bir işi bile düzgün yapamıyorlardı alfası nerden bulmuştu bunları. Jimin talimatlar yağdıra yağdıra işçilerle birlikte ilerlerken duyduğu sözler ile birlikte duraksadı.

"Evin hayaletli olduğu doğru bence kötü bir his uyandırıyor." Diğer işçi ardından hemen söze devam etti. "Bence de dostum sanki sürekli biri bizi izliyor gibi hissediyorum." Jimin üzüldü. Çok fazla üzüldü hemde hakkında böyle yorumlar duymak istemiyordu. "Kötü bir iblis dadanmış olmasın." O kötü biri değildi ki iblis hiç değildi. Hayalet olduğu konusunda haklı olabilirlerdi ama hayaletler ölüp bu dünyaya sıkışan ruhlar değil miydi ? Doğrusu Jimin de bir ruhtu ama hiç ölmemişti yani o öyle hatırlıyordu. Ölseydim bilirdim diye düşündü.

Jimin çalışanlara küfürler ederek gitmelerini bekliyordu. Onu çok kızdırmışlardı. Onlar iblisti. Onlar kötü birer yaratıktı. Pis insanlar diye düşündü. Kötü düşünceleri kendilerinin olsundu. Jimin bir melekti. Hiç bir insana zarar vermemiş ve kiracılarına aile olmuş bir melekti.

İşçiler kalan son düzenlemelerini bitirmiş etrafı toplayıp çıkmışlardı. Kapanan lamba ile birlikte yeniden karanlığa bürünmüştü. Yıllardır için de hapsolduğu karanlığa...

Alfa bavullarını önden yollatmış elleri boş bir şekilde kulübeye doğru adımlıyordu. Evin önüne gelince durdu. Nasıl girecekti şimdi içeriye? Nasıl yaşayacaktı hiçbir şey olmamış gibi ? Alfa o evde çocukluğunun travmasını yaşamıştı. Yuvaları olan o sıcacık ev lanet bir gecede soğuk bir buz yığınına dönüşmüştü. Alfanın bu kadar soğuk olması da o geceden sonra olmuştu belki de. Çocukluğunu ve tüm umutlarını yitiren alfa kendisini tıpkı o gecede olanlar gibi buz yığınına çevirmişti.

Alfa evin önünde yarım saattir dikiliyordu. Giremedi içeriye yeniden yuva olamazdı ki orası. Halkını susturmak için buraya yerleşme kararı almıştı. Ne olursa olsun annesi bu kulübeyi çok seviyordu o yüzdendir ki yıllardır kıyamamıştı emanetine..

Alfa daha fazla dayanamayıp aniden kurt formunu aldı ve ormanının derinliklerini doğru hızla koştu. Koştukça koşuyor biran bile durmuyordu. Sinirini öfkesini birinden çıkarması lazımdı. Gözleri kırmızın en koyu tonuna bürünmüştü bile nefesi soluk soluğa kalmıştı...

Ne kadar süredir koştuğunu bilmeyen alfa birden karşısına çıkan bedenle birlikte durdu. Bu beden sürüsünden kovduğu betaydı. Alfa hiç düşünmeden betanın boğazına atlayıp saniyeler içerisinde paramparça yaptı.

Jungkook yeniden evinin önüne geldiğinde insan formunu aldı. Yavaşça ilerledi kapıya doğru ve paspasın altında ki anahtara eğildi. İşçiler evi tamamladıktan sonra buraya koymuştu. Kapı kilidini açıp eve ilk adımını atan alfanın gözleri etrafındaydı. Eski yuvası gibi hissettirmiyordu. Çok boş ve soğuk hissettiriyordu...

Jimin kapı sesiyle heycanla oraya doğru süzüldü. Alfası gelmişti ve çok mutluydu. Sonunda onunla birlikte biricik yuvalarında sonsuza dek birlikte yaşayacaklardı. Jimin kapının önünden dikilen alfayla duraksadı. Alfasının ağzı ve boynu kanlar içerisindeydi...

***