Bodiless | Jikook ✔️

7

Yorum yapan parmaklarınız dert görmesin o yüzden yorum yapmışkee

İyi okumalar...

***

Jimin için zaman durmuştu. Ani gelen göz kontağı ile birlikte tüm bedeni kasılmış ve karıncalanmaya başlamıştı. Gözlerinin içine bakan bu adamla birlikte titrediğini hissetti. O geldiğinden beri zaten tuhaf hissediyordu ve bunun nedenini bilmiyordu. İlk defa hissettiği duygularla birlikte gelen ani tepkilerinin nedenini anlamıyordu. Şuan için tek bildiği hayatında ilk kez biri onun tam gözlerinin içine bakmıştı...

Jungkook kendine gelen ürpertiyle soluna döndü. Daldığı boşluktan zorla kurtulup ayağa kalktı ve camı kapadı gece boyu irkilmek istemiyordu...

" Uyan hadi benim minik tırtılım,farem,kelebeğim,civcivim,ballı böreğim ay ballı börek yoktu galiba." Sonra durdu ve düşündü alfası hiç de minik değildi. Tekrardan kulağına eğilip fısıldamaya başladı.

" Kaplanım,boz ayım,dağ aslanım,fok balığım benim uyan artık. Ne kadar derin bir uykun var böyle uyan hadi ALFAM" Jungkook saniyesinde gözlerini açtığında Jimin korkudan çığlık atıp geriye doğru kaçtı.

~

Alfa birkaç gündür yaşadığı evde pek huzurlu hissetmiyordu. Ensesinde sürekli bir kaşıntı hissediyordu sanki biri onu durmadan izliyordu. Kafasını sağa sola salladı böyle düşünmemeliydi. Kendi halkını bu düşünceler yüzünden cezalandıran kendisi değilmiş gibi şimdi de aklından geçiyordu.

" Lee sürüsünden gelen malları halletiniz mi ? " Alfa Choe elindeki listeyle liderlerine doğru adımladı. " Evet alfam, tüm mallar depoya yerleştirildi." Alfa kaşlarını kaldırarak devam etmesini bekledi. " Yie sürüsü öncülerini kuruldan çekti efendim." Alfa sinirle tısladı. Hangi ahmak onun koyduğu kurallar dışana çıkmaya çalışsa karşılığı alırdı. Sang Yie fazla olmuştu. " Yie sürüsüne daha fazla tolerans göstermeyeceğiz. Birlikleri hazırlayın gün doğumu ile birlikte saldırıya geçeceğiz o salak neye sebep olduğunu anlayacak."

~

Acı çığlıklar ve feryat eden büyüklerle birlikte saldırı sona yaklaşmak üzereydi. Jeon sürüsü her zaman olduğu gibi üstünlüğü göstermiş ve Yie sürüsünü yerle bir etmişti. Alfa insan formunu alıp ayağın altında kalan cesetleri umursamadan yürümeye başladı. Bu saldırı aslında tüm süreler içindi bir göz korkutma misali...

Sang Yie canının bağışlanması için ağlayarak yalvarıyordu. Karşında duran alfanın ayaklarına atıldı. Ayaklarına kapanıp yalvarmaya devam ederken alfanın elini kaldırmasıyla askerleri Sang'ı alfalarının bacaklarından çekip koparmış ve karşısında yeniden dizlerinin üstüne çökertmişlerdi.

"Alfa Sang anlaşmayı biliyordun ve buna rağmen gelip karşımda af diliyorsun." Alfa Sang telaşla söze atıldı. "Siz yanlış anladınız efendim bizim öyle bir amacımız yoktu. Lütfen canımı bağışlayın."

"Biliyorsun Sang bizde yanlışının affı olmaz ve sen hâlâ kendi canın için dileniyorsun. Halkının canı için neden endişelenmiyorsun?" Sang etrafında ki sağ kalan bedenlere baktı. Ölenlerin çoğu askerlerdi. "Sana bir seçim sunuyorum. Kendi canın mı ? Yoksa halkının canı mı ? Alfa Sang bağırarak kendi canı için yeniden af dilenmeye başladı. Halkının canının hiç bir önemi yoktu onun gözünde ve bunu fazlaca belli etmişti. Alfa başını onaylamaz bir şekilde geri döndü giderken alfanın ölüm emrini vermekten çekinmedi.

~

Jimin iki gündür eve gelmeyen alfası için endişeleniyordu. Başına bir iş gelmiş olma düşüncesi minik ruhu kahrediyordu. Alfası bu kısacık sürede onun her şeyi olmaya başlamıştı. Göz göze geldikleri o anı hâlâ unutamıyordu...

Saat gece yarasını biraz geçmişken kapının sesiyle Jimin oraya döndü. Girişte bekliyordu zaten alfasını iki gündür pek bir yere kımıldamamıştı. Alfasıyla birlikte içeriye giren oğlanla birlikte duraksadı. Kimdi bu Alfasının yanında ne işi vardı?

"Hoseok yukarıya çık soyunup beni bekle."

***