Oy ve yorumların azlığı cidden hevesimi kaçırıyor. Bir şekilde yazmaya çalışıyorum ama isteksiz bir şekilde :( Kurguyu çok uzatmamayı düşünüyorum. Bu bölümden sonra en fazla 5 ya da 6 bölümlük bir taslak yapacağım. Uzatırsam batırırım gibime geliyor.
İyi okumalar (:
***
Zaman sanki durmuştu. Etrafı ölüm sessizliği sarıyor ve ısı kayboluyordu. Jimin kurumuş gözyaşlarına yenilerini eklememek için direnirken hazin sonunu bekliyordu.
Etraf öncekinden farklı bir şekilde kırmızıya büründüğünde, Jimin nefes alamadığını hissetti.
Gelmişti.
Kendisini alıp götürecekti.
Umutlarını gömecekti.
Hayallerini yaşayamadan uçup gidecekti...
"Bu kadar erken pes etmeni beklemiyordum. Bilirsin siz insanlar doyumsuz, iğrenç yaratıklarsınız."
Jimin için tanıdık olan korku yeniden vücuduna uğradığında titriyordu. Hades kendini göstermeden konuşmasına devam etti. Jimin onun sıcaklığını hissediyordu.
"Bu kararın beni oldukça memnun etti. Artık yukarıdakiler anlaşmamızın varlığını bile bilmeyecekler. " Kötü kahkahası yükselirken sonunda kendini göstermişti.
"Ben sana bir şans verdim ve sen o şanstan vazgeçtin. Ne kadar iyi bir tanrıyım değil mi?"
Jimin titriyordu. Verdiği karar doğru muydu? Arkasında bıraktığı dostlarını ve aşkını özlemeyecek miydi? Erken mi davranmıştı? Burada geçirdiği süreyi unutmuştu. Koskoca iki ayı göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti. Kalan bir aylık zamanını kullanmalı mıydı?
Hayır dedi. Durup düşününce bu sadece bu kaçınılmazı erteliyordu. Kalsaydı eğer daha fazla hezimete uğrardı.
"Bana bir şans vermiş sayılmazsın. Sen beni buna zorladın. Belki direkt alıp gitseydin beni bu kadar üzülmezdim." Jimin'in sözleri üzerine Hades'in gözlerini kan bürüdü.
"Seni küçük sıçan! Nasıl bu kadar küstah oluyorsun? Benim kararlarımı sorgulamak sana mı düştü?" Hades'in sesi öyle gür çıkıyordu ki, Jimin ayakta zor duruyordu. Toprak kaymaya başlamıştı sanki.
Hades onu ortadan kaldırmayı gayet iyi bilirdi ama Jimin'in sesini diğer tanrılar duyunca bunu gizlice halledememişti.
"B-ben sadece gitmek istiyorum. Hayal kırıklıklarım beni nefessiz bırakıyor." Hades karşısında ki küçük bedeni incelemeye başladı. Onun daha inatçı olduğunu düşünüyordu. Fakat Jimin'in küçük bedeni artık kaldıramıyordu. Reddedilmeyi ve görmezden gelinmekten nefret ediyordu.
"Anlaşmamızı bozduğuna dair bir kağıt imzalayacaksın." İşlerinin sorunsuz bitmesini istiyordu. Yarın bir gün bu küçük velet zamanı olduğunu iddia edebilirdi.
"Ondan önce annemle olan anlaşmanın doğrusunu öğrenmek istiyorum. Bunu ölmeden önce son isteğim olarak gör lütfen."
Hades pelerinini savurarak çocuğun etrafında dolanmaya başladı. İşin aslı çok farklıydı ve ilk başta bunu Jimin'e anlatmamıştı. Fakat şuan yıllardır içinde olan o sırrı bu aciz varlığa anlatacaktı. Onun yaptıklarını kimse sorgulayamazdı.
"Annen çok güzel bir kadındı. Dünyada olduğum bir vakit onu görüp beğenmiştim. Ona insan halimle gidip birlikte olmak istediğimi söyledim. Fakat annenin kurdu çoktan alfasını seçmişti. Beni görmezden gelip onun kollarına gittiğinde yapacaklarımdan korkmalıydı. Babanı öldürdüm. Somin sana hamile kalmıştı. Onu kimseyle paylaşamazdım. Bu yüzden sen doğduğunda onu bir anlaşmaya zorladım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodiless | Jikook ✔️
FanfictionBir bedeni yoktu fakat aşkı için her şeyi yapmaya hazırdı. #Jikook #mpreg #omegaverse Yan shipler; Taegi Namjin Yugseok