İyi okumalar (:
Yorum yapan parmaklarınız dert görmesin ksksks
***
"Nasıl bir anlaşma?"
Jimin ne düşünmesi ya da ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Bedenini çalan tanrı gelmiş karşısında ona bir anlaşma teklif ediyordu ve Jimin ona hiç güvenmiyordu. Bedenini çalan bir hırsızdı o...
"Neden bu anlaşmayı yapman lazım?"
Jimin sorularına devam ederken karşısında ki adam yeniden gür bir kahkaha attı.
. " Neden mi ? Haa bir de neden diyorsun öyle mi ? Sen ve senin o lanet aşkın yüzünden o saçma sapan duyguların yüzünden diğerleri isyan ediyor. O aptalığın yüzünde burada ki döngüyü değiştiriyorsun. Bundan kaçış yolun yok. Ben senin burada iyiliğini istiyorum. Hayellerine ulaşacaksın tabi başarılı olursan. Bunu hem senin isteğin hem de benim çıkarlarım doğrultunda yapıyorum. Eğer bunu yapmasaydım büyük kargaşalar çıkacaktı."
İyiliğini mi istiyordu? Bu kadar basit miydi? Yıllardır bu çukurda yalnız bir şekilde isyan ederken neredeydi? Şimdi kendi çıkarları için onu kurban etmeye çalışıyordu. Jimin fazla aptal sayılmazdı sadece neyin doğru neyin yanlış olduğunu pek bilmezdi.
"Ama ben hâlen anlayamıyorum."
"Herkesin senden haberi var. O yüzden aniden ortadan kaybolursan dikkat çekeriz. Bu anlaşma benim ne kadar adaletli biri olduğumu da göstermiş olacak."
Jimin titriyordu. Eğer adaletli biri olsaydı bunca zaman annesinin yaptığı hatayı kendisine yüklemezdi.
Hades elini kaldırıp avucunun içine üflerken etrafa kırmızı ışıltılar sıçradı. Elinin ortasında beliren parşömen ile Jimin'e yaklaşıp ona doğru uzattı.
Çekingen bir tavırla karşısında ki adama bakan küçük ruh yine ne yapacağını bilemiyordu."Al."
Elini uzatıp sarılı kağıt parçasının varlığını hissettiği an anında geri çekildi. Ilk kez başka bir eşya ile temas etmişti ve bu hoşuna gitmişti. Yeniden elini uzatıp kağıt parçasını alırken gözleri sonuna kadar açılıp kapanıyordu.
"Sesli oku."
Parşömende ki ipi çözüp yere attığı saniylerde gerçek Jimin'e teşekkür etmeyi ihmâl etmiyordu. Onun sayesinde okumayı öğrenmişti fakat karşında ki tanrı bunu nereden biliyordu?
"Anlaşma süresi boyunca Hades'e ait olan bedeniniz size geri verilecektir. Bu süreçte gerçek bir insan gibi yaşayabilirsiniz. Anlaşmanın kalıcı olmasının tek şartı gerçek aşkın karşılığını almaktır. Gerçek aşkın gücü bu anlaşmayı feshedecektir ve bedeniniz yeniden sizin olacaktır. Gerçek aşkın karşılığı alınmaz ise hem bedeniniz hemde dünyada kalan ruhunuz yeniden Hades'in olup yeraltı dünyasının sonsuzluğuna adım atacaksınız. 30 Kasımda gerçekleşecek olan ay tutulması anlaşmanın son günüdür."
Jimin bile bile ölüme gittiğini hissederken yapabileceği bir şey yoktu. En azından önünde ki aylarda alfasını gerçek gözleri ile görebilme imkanına sahip olacaktı. Bir kez olsun gerçek mânâda yaşamanın tadını çıkarmayı o da çok istiyordu. Bu zamana kadar sessiz kalan tanrılara içinden lanetler ediyordu. Neden daha önce görmemişlerdi?
"Yalnızca üç ayım mı var ?"
"Fazla bile normalde bu şansı hiç elde edemeyecektin."
Hades Jimin'e yaklaşıp elini tuttu. Parmağından akan kanla gözleri kocaman olan Jimin başının döndüğünü hissetti. Parmağında ki kan parşömene damlarken anlaşma çoktan kabul edilmişti.
"Unutma zamanın dolduğunda seni kendi yanıma almaya geleceğim."
Hades kahkalar eşliğinde ortadan kaybolurken parmağını şıklatmayı unutmamıştı...
Hades ortadan kaybolurken Jimin tüm vücudunu ele alan alev ile oracıkta kaybolmak istedi. Vücuduna sanki binlerce iğne yapıyorlarmış gibi hissediyordu. Bunca zaman hiçbir şey hissetmediği için vücudunda oluşan değişimleri nasıl tabir edeceğini bilmiyordu. Canı çok yanıyordu ama kalbinin acısı orada hâlen kendini belli eder gibi sızlıyordu. Kulübenin etrafını saran beyaz ışık ortadan kaybolurken gün çoktan aydınlanmaya başlamıştı.
~
Jimin saatlerdir buz gibi yerde uzanırken hareket etmeye mecali kalmamıştı. Bir bedene sahip olmak neden bu kadar acı vermişti?
Elini kaldırıp parmaklarını oynatırken gördüğü canlı renkler içini kıpır kıpır ediyordu. Bunca zaman kendini hissettiğini düşünürken aslında tamamen bir hiçliğin ortasında olduğunu anladı.Ayağa kalkıp yürümek ve sonra kendisine bakmak istiyordu ama bunun için cesareti yoktu. Ne ile karşılaşacağını bilmiyordu. Ya çirkinse? Ya alfası onu beğenmezse?
Jimin âdeta yeni doğmuş bir bebek gibi yerde uzanırken artık ayağa kalkmaya çalışmaktan vazgeçmişti. Yürümek hiç de kolay değildi. Doğrulup poposunun üzerine oturduğunda soğuktan titredi.Jungkook hafif baş ağrısı ile uzandığı yataktan kalkıp banyoya adımladı. Bugün geç saatlere kadar düğünden dolayı herkese tatil vermişti. Evde tüm gününü geçirmeyi planlıyordu.
Banyoda ki işlerini bitirip aşağı kata doğru ilerlerken gece kendisini eğlendirmek için eve Hoseok'u çağırmayı düşünüyordu. Dün biraz solgun görünen beden dikkatinden kaçmamıştı.Jimin gelen adım sesleri ile kafasını merdivenlere doğru çevirmişti. Alfası tüm endamı ile karşısındaydı. Yeniden yandı, yeniden titredi.
Alfa aklında kalan feromon kokusunun burnuna gelmesi ile bakışları direkt olarak salonunun ortasında oturan çırılçıplak bedene kaymıştı.
"Siktir! Sen kimsin?"
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodiless | Jikook ✔️
FanfictionBir bedeni yoktu fakat aşkı için her şeyi yapmaya hazırdı. #Jikook #mpreg #omegaverse Yan shipler; Taegi Namjin Yugseok