Ses gelmemişti. Oda karanlıktı. Korkuyordum. Aslında pek de korkmuyordum. Nemli bir odaydı. Adam beni takmıyordu. Neresiydi burası?
Bu ilk kaçırılışımdı. Ne yapmalıydım. Bileklerim... Bileklerim çok sıkı bağlanmamıştı. Hemen çözmeye çalıştım. Tam çıkarmıştım ki. Kapıdan bir ses geldi. Ben hemen ipleri ellerime geçirdim ve hâlâ bağlıymış gibi yaptım.
Adam... Bana seslendi." Peşimizdeler " dedi. Ben anlamadım daha önce.
-Kim peşimizde? Ne peşimizde? Neden? Seni mi kaçırcaklar? Beni -ben zaten kaçırılığım. Anladıım. Seni tutuklayacaklar.
-Bi sus bee!
Arabaya binince yan aynalardan baktım. Arabada birisi vardı. O,o ... Kalbimdeki "O"ydu. Yanında birisi yoktu. Hemen biraz sonra, araba önümüzü kesti. Kalbimdeki "O" hemen yanıma geldi. " İyi misin " diye sordu.
-İyiyim.Beni nereden buldun?-Boşver. Seni neden kaçırdılar? Biliyor musun?
-Bilmiyorum. Hiç bir fikrim yo...
Acaba otel ve Beren ile mi ilgiliydi? Ama ben? Ne alaka?
-Tamam, seni nereye bırakayım?
-Biz Beren ile bir otelde kalıyorduk.
Kalbimdeki "O" bizim sınıftaydı. Beren'i falan biliyordu. Adresi verdim.
************
Otelin önünde;-Tamam, sağol.
-Rica ederim. Galiba başınız biraz dertte.
-Ahh, boşver.
-Tamam sen bilirsin.
-Senin burada ne işin var?
-Ben de yeni geldim tatile. Ve ne tesadüf ki, bizim otel de bir arka sokakta.
-Aaaaa, ne güzel. Neyse görüşürüz.
-Belki.
Sırıtıyordu. Anlamamıştım. Hemen yukarı çıktım. Sahi, o adamı ne mi yapmıştık. Kalbimdeki "O", onu dövüp orada bırakmıştı. Polisi karıştırmak istememişti. Garip. Acaba onun da bizim gibi bir olayı mı vardı? Neyse. Hemen Beren'i bulup ona olanları anlattım. Ağzı açık beni dinliyordu. Yalnız genellikle Buğra'lı konuların üstünde duruyordu. Ve bu da benim canımı sıkıyordu. Yani şurada ciddi bir şey konuşuyoruz.
*
Beni kim neden kaçırmıştı? Adamı konuşturabilseydik. Konuşmadı pislik. Gece olmuştu bile. Ama Beren benim yokluğumu neden fark etmemişti ki. Ona sordum.
Konuşma;
-Benim yokluğumu fark etmedin mi?
-Ee not bırakmışsın ya.
-Hayır.
Notu getirdi."Ben çarşıya iniyorum. " yazıyordu. Bunu beni kaçıran yazmıştı. Belliydi yani. Benim yazıma da zaten hiç benzemiyordu.Off işler iyice karışmıştı. Son günlerde en çok kullandığım kelime grubu bu olmuştu. Derken, bir ses geldi. Takırtı sesi gibi bir şeydi. Hemen elime bir sopa benzeri çubuk aldım. Beren arkada ben önde gidiyorduk. Odada birisi vardı. Bizi farketmemişti . Arkasından yavaşça gittim, gittim ve... Kafasına sopayı geçirdim. Yere yığıldı tabii. Yüzüne baktım. Tanıyamadım. Etrafını aradım. Silah falan var mı diye. Bir şey çıkmadı. Temiz. Cüzdanına baktım. Kimliği vardı. Faruk Şekerci. Beren' in soyadı da Şekerci'ydi. Beren'e baktım. Tuhaf tuhaf bana bakıyordu. Tanımamıştı belli. Belki sadece benzeşmedir.
**************
Adam uyandı. Soru yağmuruna tutmuştuk. Şaşkın şaşkın bize bakıyordu. Beren'i görünce durdu. Beren babasını öldü biliyordu. Bu adam... Beren'in babası olabilir miydi? Beren anlamamıştı. Annesi Beren'e babası için neden öldü demişti?"Siz kimsiniz" dedim. "Ben Fa..." diyordu. Sözünü kestim.
-Adınızı biliyoruz. Kim oluyorsunuz?
-Benim. Ben. Beren'in babası.Çok rahat söylemişti bu cümleyi. Beren adama baktı.
-Hayır.
-Evet. Evet öyle.
-Tamam öyle olsun. Beni neden bıraktın peki?
-Annen ile evlendikten bir kaç sene sonra öğrendim. Başka çocuğu vardı. Bambaşka birinden... Kardeşin... Ben de boşadım onu maalesef. Kardeşinin adı da...
-Baran. Bizi bu otele yönlendiren, benim böbreğimi alan, Ece'yi bayıltan, taksiyi süren, beni dolaba koyan... Baran.
-Evet...
*
Beren'in babası defolup gitmişti. Beren onu kovmuştu. Sabah olmuştu bile. Ama dün uyuyamadığımdan, sabahtan akşama kadar uyudum.
*
Bölümler düzenlemeye alınmıştır.
Xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Oteli
Mystery / ThrillerGerçekten, gerçekten sakin bir hayatınız varken bir anda yıllarca yüzüne baktığınız biri ağabeyiniz çıkıyor. * Mutlu ve aşıkken, çocukluk aşkınız büyüyüp giderken aşkınız ikiziniz çıkıyor. * Mutlu musunuz? Evet. * İki genç kızın hayatı bir otele rez...