Ramazan'ın gelmesiyle birlikte Buğra'nın kapanmayan çenesine mahkum olduk. Valla ömrümüzü yiyor.
"Eceeee, acıktım."
"Eceee, Allah rızası için dua et. Boğazım kurudu.."
"Allah'ım, tuttuğum daha önceki oruçlar hürmetine yardım et bana, Ya Rabbim."İşte böyle..
Bu gün iftara gidiyoruz. Acaba nereye? Sürpriz yapacakmış beyefendi. Ama sadece aileye. Hihihi. Yani annem ve ben gidiyoruz onunla. Berke de zaten evlerine, Antalya'ya gitti. Beren desen.. Baran desen..
...
Şimdi gidiyoruuz.. Çoook acıktım a dostlar. Dilim damağım kurudu. O kadar hızlı gidiyoruz ki bir de. Az kalmış da iftara. Ondan.
"Ya hayır ya olamaz ya! Of ya of!"seslerini duydum Buğra'dan.
"Ne oldu ki?"
Annem de korkmuştu.
"Tövbe bismillah. Oğlum, ne oldu? Yüreğimiz ağzımıza geldi!"
"Anne ya radara yakalandık. Of ya neyse!"
"Tamam, olmuş olan."
Buğra bayağı bir ilerlemiş. Rezervasyon yaptırmış. Hem de çok güzel bir restorana. Bir de ayı gibi yemese. Neyse..
...
"Yahahahaha! Ya insan bi güzel çeker dimi. Bir de normal kamerayla.. Cık cık cık. Bari bi B612, bi Candy ya da en azından Retrica'dan çeker insan. Hiç bi efektsiz!"
Bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Açıklama gereğinde bulundum.
"Haa, ya şey. Radara yakalandığımızdaki fotoğraf geldi de. Yalnız sana da yuh! 199'la girmişsin radara. 300, 400 yapaydın ya? Hakkını vereydin paranın.."
"Aman ya. Of."
"Neyse ya.."
...
Ramazan Bitişi:
Ahh, ah! Bir ramazanı daha atlattık. Şimdik, kışın bir tatil köyüne rezervasyon yaptırmıştık. Birkaç hafta sonra da oraya gideceğiz.. Yüzmek için sabırsızlanıyorum. Ya unuttuysam! Tövbe. Ben bir kere her sene unutup tekrar hatırlayan bir kızım! Hiç hatırlamam mı!
...
"Anneeee! Zil çalıyoooo!"
"E kızım açsana!"
"Anneğğğ! Ağağağaaa."
Kapıyı açmaya gittim. Veee karşımdaaa, yok lan yok, komşunun kızını gördüm. Şimdi hatırladım da ben çağırmıştım. Hımm.. Ve zeka düzeyi yüksek bir fikri düşünerek onu içeri buyur ettim. Kızın adı Meral. Bana moral veriyor. Ama şimdi onu bu yüzden çağırmadım. Ve- bir bilgi daha, şimdi ben lise 3'e geçtim. O ise 2'ye. Yanii- benden birr yaş küçük! İnanmıyoruz Ece! Valla mı Ece?!
Neyse, onu çağırmamın nedeni karaoke yapacak olmamız. Annem de dışarı çıkacak zaten. Ev bize kaldı.
...
"Hadi giiit gideceksen! Üzülmeyeceksen! Pişman olmayacaksan- durmaa giiit! Gittiğin yerde daha çook sevileceksen, elinin tersiylee bu aşkıııı it!
(Dırırın nırrın nırrırırınnın... [anlayın işte])
Üstüü açık kalmış kalbimin. Ondan tutulup kalmıştıır. Sanmıştım aşktır her insanın, içini ısıtır diye bildiğim.. Zamanla geçer alışır insan! En yakını oluğuğur yalnızlığın, içini üşütür de ısıtamazsın, aşkın bendeeee- kalp ayaaazııı!"Elime geçen vazoyu aldım, işaret ve orta parmağımın arasına alıp döndürmeye çalıştım. Olmadı tabii ki. Ama olsundu. Ağzımdan çıkan sesler vazonun içinde yankılanırken, şarkıdan sıkıldığımızı fark ettim. Veee- diğer şarkıya geçtik! İnanabiliyor musunuz? Ah tabii kii hayır..
"Saçma sapan cümlelerdeen, hayatımı mahveden gülmelerden.. İnandığım bu onca yeminlerdeen, elimden kayıp gidenlerden, ömrümden, aldııın beni benden. Şimdi haber yok o gemilerdeen. Gönüldedir gözümde silinenleeğeer! Unutuldu tüm bilinenleer! Ahh yenideeen gel! Gel parçalansın bütün doğrularım, ben hayalimde sadece seni kurgularım. Harab oldu duygularım ve kaçtı uykularım, benim kaygılarım vaar. Acılarıım. Tükenmeyen, ayrılık sancılarım. Zamanla demir aldığıı gönlümüm yolcularıı! Oğoğoğooo!"
Olamaz! Bu şarkı beni, depresyon havasına sürüklemişti. Ah yoksa, olamaaz! Yok lan yok. Depresyona girmeme bir şarkı kaldı. Malum, benim depresyon kurallarım içerisinde şarkı söylemek yasak.
"Vur, gidişine dertleşemem, dur, yaşamaya gel de bahanemi bul. Ölesim var nefesinde, ya çık aklımdan ya da gel hemen vur!..."
Ahh, şimdi girebilirim.
"Meral, ben depresyona giricem. Annem sorarsa terastaki hamaktayım."
"Tamam."
Ya ama depresyondaki bir kıza 'tamam' mı denilir?
Buzdolabından 3 kutu dondurma aldım. Ayrıca 13 farklı çikolata. Ayrıca çikolatalı süt. Ayrıca çikolatalı dondurmalarım için de çikolatalı sos. Ayrıca daaa, nutellaaa! Veee, çikolatalı puding. Keşke çikolatalı cips de olsaydı...
Laptopumu da yanıma alınca, tamam olur diye düşünmüştüm amaa..
Sonuç olarak tabletimi ve telefonumu da aldım....
"Eceee! Kızım uyaan! Ecee!"
"Hıı? Ne oldu anne?"
"Kızım film izlerken uyuyakalmışsın! Çabuk şu çikolata paketlerini topla. Hem, sen nutella kaç lira biliyor musun? Meral'e de ayıp olmuş. Evde öylece oturuyormuş kız."
Hee, tabi tabi. Beni tek başıma depresyona sokan, moralime destek olmayan Meral istemiyorum ben! Artık o yok!
"Evine gidebilirdi."
"Ama gitmemiş."
"O kadar yüzsüzse napayım yani. Düşünmesi lazımdı bence.."
"Ayıp ayıp!"
İnsanı rahat rahat depresyona da sokturmuyorlar!
"Anne, ben depresyona girdim. Gider misin?"
"Sus kızım! Depresyon mepresyon anlamam ben. Git sen anca duşa gir. İğrenç korkuyorsun!"
Ahh, anne! Bu kadar açık sözlü olmak zorunda mısıın?
"Ayh, tamam tamam."
Gittim ve soğuk bir duş aldım. Malum, hava sıcak.
Daha sonra ise bugünden itibaren sitede açılan havuza gitmeye karar verdim. (Her yılın bu günü.)
Site kartını aldım ve oraya doğru yürümeye başladım. Bu arada da Beren'i arıyordum. Onun da geleceğini sanıyorum. O da yüzmeyi çok seviyor.
...
"Hoşgeldiniz, Ece Hanım, Beren Hanım.."
"Hoşbulduk."
Hava sıcak ve güneşli olduğu için kapalı havuzda yüzeceğiz. Bir sürü kaydırak da var..
"Vuhuuu!.."
...
Bu kesinlikle yazdığım enn uzun bölümdü. Ve, karar verdim. Finale son 3 bölüm. Belki de 2. kitap çıkar. Neden olmasın? Ama ben yazma taraftarı değilim. Çünkü teoga az kaldı. Ona çalışmam bu sene. Ay, ciddi ciddi ben büyüdüm. Ama 8'e geçmedim haa! Neyse, görüşmek üzere. Bu arada, karneleri aldınızz. Yani aldık. Takdir mi bakalım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Oteli
Mystery / ThrillerGerçekten, gerçekten sakin bir hayatınız varken bir anda yıllarca yüzüne baktığınız biri ağabeyiniz çıkıyor. * Mutlu ve aşıkken, çocukluk aşkınız büyüyüp giderken aşkınız ikiziniz çıkıyor. * Mutlu musunuz? Evet. * İki genç kızın hayatı bir otele rez...