Saçımın çekilmesiyle ufak bir çığlık atıp kafamı kaldırdım. Sadece kafamı koymuş dinleniyordum. Bana niye işkence ediyordu ki?
"Seni kaba şey. Bir kızın saçını bu şekilde çekemezsin."
Austin pizzasından koca bir dilim aldı ve çiğnedi. Ağzında ki bitince konuştu.
"Beni dinlemiyordun. Ve hiç bir şey yemedin. Bu pizzalar kendi kendine yenmiyor."
"Ah evet sen yiyorsun hepsini." Dedim alayla. Bana gözlerini devirdi ve televizyona bakmayı sürdürdü.
Telefonuma gelen mesajla masanın üzerindeki telefonumu kaptım. Menajerimden mesaj vardı.
Tatlım yarın sabah 7'de hazır ol. Çekimleree gideceğiz. Ve güzel bir duş al. İyi geceler...Xoxo -Matt
Oflayıp telefonu eski yerine fırlattım. Sabahın 7'si kısmı beni üzmüştü. 6 da falan kalkmam gerekecekti.
Şimdi hepiniz çekim ne alaka diyorsunuz. Evet artık resmen bir mankendim. Önceden gelen çok teklif vardı ama hiç birini takmamıştım. Sonra Austin'nin beni gaza getirmesi ile bir bikini markasına poz vermiştim. Turuncu bikinimle magazinlere ve bir çok dergiye kapak olmuştum. Zaten ondan sonra üstüme yağan bir sürü teklifle bir reklamda oynamıştım. Bu süreçte işimi bırakmak zorunda kalmıştım elbette. Buna pek üzüldüğüm söylenemez. Ah, birde deli bir menajerim vardı. İşine aşık bir menajer. Çok tatlıydı fakat bazen tam bir şeytan olabiliyordu.
Austin kısmına gelirsek, ilk başlarda- kendimi evime tıkadığım zamanlarda-
Beni merak edip aramıştı ve bir çok mesaj atmıştı. Ben hiçbirine cevap vermemiştim ve evime gelmişti. İşe bakın 3 aydır sıkı fıkı kankalardık. "Kanka" kısmı karışık olabilir. Çünkü aramızda bir çekim vardı. Daha çözemediğim bir çekim. Cinsel yönde olduğunu düşünmüyorum değil ama bunu pek istemiyorum. Yaklaşık 4 aydır- Harry beni terkettiğinden beri- Austin hariç hiç bir erkekle iletişim kurmamıştım. Aslında yapabilirdim. Harry yapmıştı. Kendall Jenner'la bir yat tatili. Geçen hafta gündeme oturmuştu. Yiyişirken, üst üsteyken fotoğrafları ve daha bir çok şey. Umrumda mıydı? Hayır.
Karnımın gurultusuyla Austin bana döndü.
"Ye şu lanet olası pizzayı."
"Yediklerime dikkat etmem gerekiyor sarışın."
Yanıma yaklaştı ve masanın üzerinde ki pizzayı ağzıma doğru uzattı. Ben anında geri kaçarken güldü ve burnumu tuttu.
"Ciddi olamazsın." Burnumu tuttuğu için sesim bir domuz gibi çıkmıştı. Austin buna gülerken kafasını salladı.
"Ciddiyim. Bunu ye. Bir dilim pizza harika vücudunu bozamaz."
"Tamam, tamam." Elindeki pizzayı alıp bir ısırık aldım.
"Demek fiziğimin harika olduğunu düşünüyorsun?" Dedim ciddi bir tavırla.
"Emin ol bütün erkekler bunu düşünüyor. Sana sahip olmak isteyen milyonlarca adam var."
Pizza dilimini kutuya bıraktım ve vücudumu ona döndürdüm.
"Sen de onlardan biri misin?"
Bana kaşlarını çatarak baktı. Ne yapmaya çalışıyorsun bakışıydı bu. Amacım sadece benim hakkımda ne düşündüğünü öğrenmekti.
"Ben sana o gözle bakmıyorum." Dedi gözlerini kaçırarak. Ahaa. Gözlerini kaçırdı. Normalde dik ve sert bir şekilde konuşan Austin, yumuşamıştı. Elimi çenesine koyup gözlerini benimkilere sabitledim. Bu hareketime karşılık vücudu bana yaklaşmıştı.
