Kibum, Jinki, Dongwoo - 14 yaşında
Taemin, Minho - 16 yaşında
Chanhyun, Joonmyeon - 17 yaşında
Kyungin, Jonghyun - 18 yaşında
Okulların açıldığı iki ay olmuştu. Bir kez daha sürünerek yeni okul gününe uyanmıştım. Ne olurdu sanki kardeşlerimle aynı okula gitmesem?!
Aslında şikayetçi değilim. Onların yakınımda olmasından hoşlanıyorum. Dördünü de her zaman koruyabilmem için aynı okulda olmamız iyi bile sayılabilir. Ama bazen beni gerçekten deli ediyorlar.
Merdivenlerden inerken yine evimizin her an gülümseyen meleği tarafından karşılandım.
"Günaydın oğlum."
"Günaydın Luhan. Hani öpücüğüm?"
Dudaklarımı uzattığımda babam tarafından kafama fırlatılan yastıkla tanışmak zorunda kaldım. Bizi her zaman kıskanmak zorunda kalan yaramaz babam..
"Neden yastık atıyorsun çocuğa Jongin? Bebeğime bir daha bir şey fırlatırsan seni boşarım."
"Tanrım!"
Luhan'ın da babamdan aşağı kalır yanı yoktu. Her zaman onun kıskançlıklarını geri püskürtecek bir şey bulabiliyordu.
"Hadi oğlum gel kahvaltını et."
"Taemin ve Kibum?"
"Onlar az önce aşağı indiler. Şuan masadalar."
"Sen de bizimle yemelisin."
"Kocaman adam oldun Kyungin. Hala Luhan olmadan yemek yiyemiyor musun?"
Her zamanki gibi aşkımızı bölen babama ikimiz de gülümseyerek baktık. Tabi sonra da mutfağa gittik.
"Luhan?"
"Hm?"
"Taemin için yapılacak bir şey yoktu zaten ama neden Jinki'yi okula erken kaydettirdiniz? Dört kardeşimle birden aynı okulda olmak ne kadar zor biliyor musun? Üstelik ikisi daha birinci sınıfta. Yani çömezlerin gördüğü muameleyi bilirsin.. Ne arkadaşlarıma uyup küçüklere sataşabiliyorum ne de okulun keyfini çıkarabiliyorum. Üstelik bir de onları korumam gerek. Tanrım.."
"Onları çok sevdiğini biliyorum oğlum. Bu yüzden bu şikayetini ciddiye almayacağım."
"Ah pekala.."
Ağzı dolu olduğu için bir süredir susan ama normalde asla susturamadığımız küçük kardeşim gözlerini üzerime dikti.
"Bizden şikayetçi misin gerçekten Kim Kyungin?"
"Sizden şikayetçi değilim Kim Kibum. Sadece okulda daha özgür olmak isterdim. Hepsi bu.."
"Belki de Chanhyun'u rahat rahat izleyebilmek içindir.. Hah! Her neyse.. Ben alınmayacağım. Sen de alınma Kibummie."
Taemin'in sırıtarak söylediklerinden sonra ekmeğin arasına bir şeyler sıkıştırıp masadan kalktılar.
"Luhan? Ne dedim ben şimdi?"
"Kardeşlerin seni çok seviyor oğlum. Tamam, bu durum seni bazen zorluyor olabilir. Ama o şekilde anlatırsan kırılabilirler. Varlıklarından şikayetçiymişsin gibi anlayabilirler."
"Asla! Bir kardeşim daha olsaydı ona da sevineceğimi biliyorsun. Böyle düşünmeleri çok saçma."
"Onlar daha küçük. Özellikle de Kibum.. Eğer aynı muameleyi Jinki'ye de yapıyorsan o da kırılıyordur. Sanırım ufaklıkların gönlünü alman gerekecek."