30. Bölüm FİNAL

551 40 11
                                    



Ağlayan oğlumu kucağıma aldım. Chanhyun mutfaktan çıkmadığı için onu susturmak bana kalmıştı.

"Ağlama artık hm? Birazdan Kyung Soo gelecek."

"Kun Şu gelmiyoy."

"Gelecek bebeğim. Ama ağlarsan gelmez."

"Hayıy! Aaayamıyoyum!"

"Ah.. Peki.. Ağlamıyorsun.. Belgesel izleyelim mi?"

"Pandayay, cüyafayay, tiykiyey.. İslemek iştiyoyum."

Gülümseyip yanağına kocaman bir öpücük kondurdum ve kucağımdan indirmeden koltuğa yerleştim. Bu özelliğinin bana benzemiş olması hoşuma gidiyordu. Küçüklüğümden beri belgesel izlerdim. Hatta Sehun ve Jongin babam bana sürekli belgeseller alırdı. Onlar sayesinde dolaplar dolusu belgesel setlerine sahiptim.

Yaklaşık bir saat oğlumu oyalamak için türlü yöntemler denedim. Neyse ki kapı çalmıştı ve bu durumu bastıracağımı düşünerek sevinçle kapıyı açtım.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşgeydiniiisssss!!!"

Taklidimi yapan oğluma gülümseyip arkadaşlarımı içeri davet ettim. Uzun süredir görmüyordum. İkisi de oldukça değişmiş görünüyorlardı. Ama kalplerinin aynı olduğunu gözlerinde görebiliyordum.

İkisiyle de sıkıca sarıldık. Onları görmek çocukluğumu izliyor gibi hissettirmişti. Tüm anılarım aynı anda zihnime doluşmuştu sanki.

Chanhyun içerden koşarak gelip Joonmyeon'un boynuna atladı. Onun yerinde bir başkası olsa kıskançlıktan ortalığı yıkacak duruma gelebilirdim. Ama o Joonmyeon'du. Birbirleri için asla kardeşten öteye geçemeyeceklerine emindim. En azından ikisinin her zaman Taemin'le Minho'dan daha kardeş oldukları kesindi.

Kapı çaldığında Luhan kollarımdan kurtulmaya çalıştı.

"Kun Şuuuuuuu!"

"Sssh bağırma bebeğim."

"Kun Şuuuuuu!!"

Chanhyun kapıyı açmaya gittiğinde Luhan'ı kucaklayıp peşinden gittim. Yerinde durmayacağını biliyordum.

Bir saat sonra Chanhyun ve Joonmyeon bahçedeki büyük masayı hazırlamaya başladılar. Minho çocuklarla ilgilenirken Taemin, ben ve Jonghyun sohbet ediyorduk.

"Bizimkilerle Ulsan'da karşılaştınız mı?"

"Maalesef dostum.. Biz babamlarla vedalaşıp buraya gelmek için yola çıktığımızda onlar gelmişler. Malum birkaç şehre uğrayıp alışveriş yapmak istiyorduk. Yani bu yüzden erken ayrıldık."

"Kibum mesaj atmış da.. Yarım saatleri kaldığını yazmış. Neyse ki sizin gibi dolaşarak gelmiyorlar."

"Neyse ki.."

Jonghyun ve Joonmyeon Kore'ye sık gelmiyorlardı. Fakat geldiklerinde hepimizi görmeden asla dönmüyorlardı. Bu gelişlerinde en büyük pay benimdi. Aslında Amerika'ya gideceklerdi. Hepimizin bir arada olacağını ve onlarsız olmak istemediğimizi söylediğimde bizim için tüm planlarını değiştirdiler.

Hepimiz bir arada olacaktık. Eskiden olduğu gibi aynı masada..

Jonghyun'la uzun sohbetlere daldık. İlkokuldan liseye, hatta üniversiteye kadar her şeyi konuştuk. Asla üzeri örtülmeyecek, bizi birbirimize daha çok bağlayan ve güzel anılarla dolu bir geçmişimiz vardı.

"Sevgilim, kardeşlerimiz geldi."

Chanhyun'un sesiyle sohbeti bırakıp hepimiz kapıya koştuk. Uzun süren kucaklaşmaların ardından bahçedeki yerlerimizi aldık.

Yasak Aşk 3 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin