Bir hafta sonra..
"Tanrım.. Çok yorgunum.."
Kendimi koltuğa bıraktım. Tüm gün eşya yerleştirmekten perişan olmuştum.
Her zamanki hallerinin aksine Taemin beklenmedik şekilde bana yardım etmişti. Yine de bu benim perişan olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.
"Bebeğim? Senin için bir şeyler hazırlamamı ister misin?"
"Sen de yoruldun Tae. Biraz dinlenmemiz gerek."
"O zaman dışardan sipariş vermeliyim. Hm?"
"Sadece Soo'ya bak sevgilim. Hala uyuyorsa yanıma gelip bana sarıl."
Koltuğa kıvrılıp gözlerimi kapattım. Daha yapılacak bir ton iş vardı aslında. Ama o kadar berbat hissediyordum ki hepsini daha sonraya bıraktım.
Gözlerimi açtığımda ev sessizdi. En son Taemin'i bekliyordum. Sonrası ise belirsiz..
Üzerimdeki battaniyeye bakıp gülümsedim. Düşünceli bir eşe sahiptim.
"Uyandın mı?"
"Taemin? Neden dışarıdan geliyorsunuz?"
"Çünkü hava almak istedik. Oğlumuz biraz fazla gürültü yapıyordu da. Babası rahat uyusun diye gezmeye çıktık. Gelirken de yiyecek bir şeyler aldık."
Ayağa kalkıp birkaç esneme hareketi yaptım. Uyumak gerçekten iyi gelmişti.
"Neden bu kadar çabuk taşındık ki.."
"Çünkü bu fikri sevdim. Yeni bir ev bize iyi gelebilirdi. Bu arada sen uyurken kalan işleri hallettim bebeğim. Bir de.. Şey.. Bir şey buldum.."
Soo'yu kucağıma bırakıp bahçeye çıktı. Sonra elinde havası inik bir topla geri geldi.
"Bunu hatırladın mı?"
"T-taemin.. O.. Duruyor muymuş?"
"Bu ev terk edilmiş gibi bir şeydi bebeğim. Bahçedeki çimleri düzeltirken küçük bir çalının dalları arasında kaybolmuş bir halde buldum. Bence saklamalıyız."
"Kesinlikle saklamalıyız. Hatırlıyor musun? Abimler de o eve ilk taşındıklarında bahçede Chanhyun'un bilekliğini bulmuşlardı. Bu çok hoş."
Oğlumuzu koltuğa bıraktı ve gülümseyerek sıkıca sarıldı.
Chanhyun'la konuştuktan sonra bu evin satılık olduğunu hemen Taemin'e söylemiştim. Biraz da abimlere yakın olmanın hoş olabileceğinden bahsedince mükemmel eşim bir saniye bile durmadı.
Hızlı bir şekilde sahibiyle görüşüp imzaları attı. Meğer burada yaşayan kadın hasta olduğu için oğluyla kalmaya başlamış. Daha sonra da rahatsızlıkları sonucu hayatını kaybetmiş. Oğlu da yıllardır kullanılmayan ve yaşamak için düzenlemek istese bir dizi angaryadan başka bir şey elde edemeyeceği bu evi satmaya karar vermiş.
Başta evin fazla ucuz olmasına şaşırmıştım. Tabi görmek için geldiğimde neden ucuz olduğu konusunda epey bir fikir sahibi oldum.
Evin tamamen tadilattan geçmesi gerekiyordu. Her yer yıkık döküktü. Açıkçası bu kadar kısa sürede biteceğini hiç düşünmemiştim. Ama Taemin bu konuda fazla hevesliydi.
Önce yapılacak yerleri tespit edip bir firmayla anlaştı. İşi hızlandırmak için de epey bir ücret ödedi. Bahçeyi daha sonra kendisinin düzenleyeceğini söyleyerek evin kendisiyle alakalı tüm tadilatları beş gün içinde yaptırdı.