13. Bölüm

449 41 37
                                    


Siyahtan daha karanlık bir geceyi geride bıraktım. Jonghyun'un odasında yerdeki büyük minderin üzerinde oturuyordum. Başım dizlerimin üzerinde, gözlerim sabit bir noktaya kilitlenmiş öylece duruyordum. Sabaha kadar gözümü bile kırpmamıştım.

Olanları düşünüyordum hala. Chanhyun'un onu öptüğümde bakışları farklıydı. Ama hiçbir anlam çıkartamıyordum. İyi veya kötü tüm hisleri gizlenmişti. Kendini sakladığı için o bakışların altında yatan şeyin ne olduğunu anlayamıyordum.

Belki hayal kırıklığıydı bilemiyorum. Sonuç olarak benden beklemediği bir şeydi bu. Belki de şuan benden nefret ediyordu.

Gözlerime o şekilde bakıp koşarak gitmesinin kaç açıklaması olabilir ki? Sevinçten zıplaya zıplaya şarkı mırıldanarak eve koşacak hali yoktu elbet.

Ya ben? Hislerimi kontrol edememiş olmanın bir ömür acısını çekmekten korkan ben?

Eve gitmek bile istemiyordum. Chanhyun'u tamamen kaybedersem bu bile Luhan ve Kyung Soo babamın suçu olacaktı benim gözümde. Beni sürükledikleri duygu karmaşası yüzünden kaybetmiştim kontrolümü. Bu gerçekten acımasızcaydı.

İkisini de istemediğim için soluğu Jongdae amcalarda almıştım. Babamlar oraya gitmiş olacak ki soru bile sormadan içeri almıştı beni. Geldiğimden beri de sessizce bir köşede oturuyordum.

"Kyungin? Sen uyumadın mı? Diğer yatak hala bozulmamış."

Bana endişeyle bakan arkadaşıma zoraki bir gülümseme verdim.

"Ah şey.. Uykum gelmedi."

"Dostum neyin olduğunu anlatmayacak mısın?"

"Biliyor olmalısın."

"Biraz.. Gerçekten çok az biliyorum ve seni bu hale getiren şeyi öğrenmek istiyorum."

"Lütfen bana biraz za-"

"Çocuklaaaar~"

Jongdae amcanın içeri girmesiyle konuşmam yarıda kesildi. Her zamanki gibi neşeli görünüyordu. Jonghyun'un yanına gidip gülümsedi.

"Bize biraz izin verir misin oğlum?"

"Ah evet ben de yüzümü yıkayacaktım."

Jonghyun odadan çıkınca Jongdae amca yanıma geldi. Ne konuşacağını biliyordum ve asla dinlemek istemiyordum. Anlaması için kafamı diğer tarafa çevirdim.

"Bak Kyungin, üstüne gelmeyeceğim. Olanları biliyorum. Sanırım bir şeyler duymuşsun. İkisi de senin için çok endişeleniyor."

"Hah! Evet tabi.."

"Biliyor musun? Sen bebekken ikisi için de hayat demektin. Hala öylesin bunu görebiliyorum ama keşke zaman makinesi olsa da o zamana gidip uzaktan izleyebilsen. Kyung Soo babanın senin kıyafetlerine sarılıp nasıl ağladığını veya Luhan'ın seni incitmeden büyütme çabalarını.. Hiçbir şey sadece duyduklarınla sınırlı değil. Onlar senin kalbini görüyor. Anlıyorsun değil mi oğlum? Senin de onların kalplerine bir şans vermen gerek. Bırak sana bunu anlatsınlar. Hm?"

"B-ben.. Aldatılmış hissediyorum."

"Biliyorum ve seni gerçekten anlıyorum. Ama inan bana onlar kolay şeyler yaşamadılar. Bu noktaya gelebilmek için kaç kez gözyaşı döktüklerini, nasıl savaş verdiklerini ve neleri aştıklarını nasıl bilebilirsin?"

"A-ama.."

"Şuan sadece kendi hislerini düşünüyorsun. Onlar da bugüne kadar her zaman senin hislerini düşündü. Şimdi sıra sende. Onlara büyüdüğünü göstermeli ve oturup gerçek bir erkek gibi onları dinlemelisin."

Yasak Aşk 3 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin