17. Bölüm

392 40 12
                                    


Gözlerimi açtığımda bir yığın mangayla dolu bir yatakta sevgilimin kollarındaydım. Taemin'in yanında uyumak bana huzur veriyordu. Bu yüzden istemsizce gülümsedim.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın Tae."

"Neye gülüyordun?"

"Bilmem."

Gözlerimi kaçırdığımda eliyle yanağımı okşayarak yavaşça beni kendine çevirdi ve dudaklarımızı birleştirdi. Dün gece abimin söyledikleri aklıma doluşunca panikle geri çekildi.

"B-biri görecek."

"Daha doymadım Minho. Kimsenin göreceği yok. Uyumadan önce kapıyı kilitledim. Korkma bebeğim."

"Bu daha kötü değil mi? Neden kilitlediğimizi sorarlarsa ne diyeceğiz? Ne düşünecekler Tae?!"

"En azla porno izlediğimizi düşünürler sevgilim. Ne düşünebilirler ki? Aklından neler geçiyor Tanrı aşkına? Gözlerime bakar mısın lütfen?"

Aklımdan geçen şeyi çoktan fark ettiği için sırıtıyordu. Bense somurtarak diğer yöne bakıyordum.

"Bebeğim lütfen ama.."

Sesi yumuşamıştı ve gittikçe daha da yaklaşıyordu. Kollarını belime sarıp iyice sokuldu. Dudakları boynuma değdiği an kaskatı kesilmiştim. Sesli bir şekilde yutkunup tüm enerji kırıntılarımı tek bir yerde toplayarak hızla yataktan kalktım.

"B-bu.. B-bu.. T-taemin lütfen.."

Bakışlarındaki şey hayal kırıklığına benziyordu. Bunun onu üzdüğünü biliyordum. Ne zaman yakınlaşsak panikleyip kaçıyordum. Ama gergin hissediyordum. O elimi tuttuğunda bile heyecandan dilim tutulurken bana dokunması kalp krizi geçirmeme sebep olabilirdi. Üstelik düşününce bile utançtan ölecek gibi oluyordum.

"Seni istiyorum Minho. Beni sevmiyor musun?"

Tekrar yatağa oturup elini tuttum.

"Dün gece abimin söylediklerini duydun. Onların ilişkisini öğrendiğinde bunu bu kadar sert karşılamışken bize neler olabileceğini düşünebiliyor musun?"

"Bu sürekli benden kaçmanı açıklamıyor."

"Sadece geriliyorum ve.. ve.. U-utanıyorum.. Lütfen bana zaman ver. Hm?"

"Ah şey.. Ben.. Sadece ilişkimizle ve sevginle ilgili bir problem olduğunu düşünmüştüm. Bu açıdan bakmadım bebeğim. Üzgünüm."

"Sevgimden şüphe etmemelisin. Bu acıtıyor."

"Özür dilerim."

Ayağa kalkıp kilidi açtım. Tam çıkacakken geri dönüp seri bir şekilde dudaklarından öptüm ve koşarak odadan çıktım. Liseli bir kız gibi davrandığımı biliyordum ama bu kontrol edebildiğim bir şey değildi. Normal zamanda bile gözlerine uzun süre bakamıyordum. Öpüştüğümüz zaman ise utancım bin kat artıyordu. Kızaran yüzümü görmemesi için yapabileceğim en doğru şey oradan kaçmaktı.

Hızla banyoya girip kapıya yaslandım ve derin bir nefes aldım. Kalbim her zamanki gibi ritmini kaybetmişti. Gülümseyerek aynanın karşısına geçip dudaklarıma baktım. Ömür boyu kollarında olmak istesem de şimdilik bu kadarıyla yetinmek zorunda olduğu için kötü hissediyordum. Ama dudaklarıma değen yumuşak dudaklarını düşündükçe heyecanım artıyordu.

Çeşmeyi açıp avuç dolusu suyu yüzüme çarptım. Hem alev alev yanan yüzümü serinletsin hem de kızarıklığımdan kurtulayım istiyordum. İşim bitince odaya dönmek için kapıyı açtım. Dışarı adım atmamla etrafıma kollarının dolanması bir oldu.

Yasak Aşk 3 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin