24. Bölüm

393 41 9
                                    


Gözlerinin içine bakıyordum. Utanarak gözlerini kaçırdığında yanağını okşadım ve tekrar gözlerime bakmasını sağladım.

"Seni seviyorum. Bunu bir daha söyleyebilir misin?"

Elimi tutup kendi kalbinin üzerine yerleştirdi.

"Hissetmiyor musun?"

"Seni seviyorum."

Duyduğum ve gördüğüm şeyin rüya olmasından korkuyordum aslında. Israr etmemin tek sebebi buydu. Gerçek olduğuna emin olmak istiyordum sadece.

"Seni s-seviyorum Kyungin."

Gözlerini kaçırdığında gülümsedim.

"Utanıyor musun?"

"Tahmin edemeyeceğin kadar."

Gülümseyerek tekrar sordum.

"Peki şey.. Bunu nasıl anladın?"

"Hissettiğim zaman."

"Nasıl yani?"

"Ben.. Bir sürü kitap yazıyorum. O gördüğün hesapta.. Şey.. Onlardaki aşk sadece bildiğim kadardı. Yani filmler, kitaplar.."

"Peki şimdi? Hissediyor musun?"

"Hmhm."

"Chanhyun lütfen gözlerime bak. Bu anı ne kadar beklediğimi bilmiyorsun bile."

"N-nasıl?"

"Ben .. Şey.. Kendimi bildim bileli kalbim sana ait."

"B-burası da s-sana ait."

Kendi kalbini işaret ettiğinde gülümsedim. Farkında olmadan hangi ara o kalbe sahip olmuştum ben? Nasıl olmuştu da Chanhyun beni sevmişti?

"Peki o zaman biz.."

"Şey.. Artık soru sormasan o-olmaz mı? B-ben.. Utanıyorum.."

"Son bir soru soracağım."

O sırada kalkmak için ayaklanıp üzerini silkelemeye başladı. Daha istese saatlerce öyle kalabilirdim. Ama Baekhyun amca onu görmediğinde panik yaptığı için dönmek zorundaydık.

Ellerini tutup gözlerine baktım. Gerçek hediyemi almadan eve dönemezdim.

"Sevgilim olur musun?"

"N-ne?! B-ben.. K-kyun-"

Konuşmasına fırsat vermeden kolumu beline sıkıca sarıp kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim. İlk öpen olarak bana cevabımı çoktan vermişti zaten. Bu yüzden daha fazla üstelemek istemiyordum. Utangaç hali oldukça tatlı olsa da onu zorluyordu. O söylemeden de bunu kabul edebilirdim.

Başta öylece dursa da bir süre sonra bana karşılık verdi. Uzun ve hislerin yoğun olduğu bir öpüşmeydi bu. Tutku, şehvet değil, sevgi vardı.

Yavaşça geri çekilip gözlerine baktım. Yüzü kıpkırmızıydı. Bu haline dayanamayıp gülümsedim ve kollarımı sıkıca etrafına sardım. Sanki bunu bekliyormuş gibi kollarını belime sardı. Utandığı için başını boynuma gömüp öylece durdu.

Hep istediğim şeydi bu. Ona sımsıkı sarılmak.. Kollarımı daha sıkı sarıp fısıldadım.

"Artık benimsin. Seni asla bırakmayacağım."

Karşılık olarak yalnızca kollarını daha sıkı sardı. Almam gerekeni çoktan almıştım ben.

Yarım saat sonra sitenin bahçesindeydik. Oraya kadar el ele geldiğimize bile inanamıyordum. Başta korkacağını ve karşı çıkacağını düşünüyordum. Ama beklediğimin tam tersini yapmıştı. En azından saklamak istemediğini biliyordum artık.

Yasak Aşk 3 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin