18. BÖLÜM

43.6K 3.2K 750
                                    

Multimedia: Kız ım onli hümeeeenn

Zei saçlarımı yapmak için evime geldiğinde yanında Pegolaminas'a gelmeyecek olan iki kızıda beraberinde getirmişti. Kızlardan biri benim, diğeri Zei'nin saçlarını yaparken mutsuz bir şekilde mutfak sandalyesinde oturuyordum. Öğle vakti Segi gelip kendisiyle gidip gitmeyeceğimi sorduğunda hemen kabul etmiştim.

Dün gece olanları üstümden hala atamamıştım ve birkaç saat sonra Raen ile o kızı yanyana görecektim. İkisini Kluvix'in üzerinde hayal ederken ocaktaki suyun tavana sıçraması yüzünden herkesin çığlığıyla irkildim.

"Ah, Belinay! Ne yapıyorsun?"

"Üzgünüm kızlar. Ben biraz gerginim de." Zei korku dolu bakışlarını anlayışlı bakışlara dönüştürürken zorlukla gülümsedim.

"Rahatla Belinay, sadece eğlenmeye gidiyoruz."

Bir saatten uzun süren saçım sonunda bitmiş, sıra makyajıma gelmişti. Hafif bir makyaj da yapıldıktan sonra elbisemi giymek için yukarı çıktım. Hazır olduğumda aynanın karşısına geçip kendime baktım. Moralim iyi olsaydı kendimi hayranlıkla izleyecek kadar güzel olmuştum. Kahverengi uzun saçlarım başımın arkasında örgülerle şık bir topuz olarak toplanmış, elbisenin sırt dekoltesini ortaya çıkarmıştı. Topuklu ayakkabılarım boyumu iyice uzatmıştı. Tıpkı manken gibi olmuştum.

Merdivenlerden dikkatle aşağa inerken elbisemin ön kısmını elimle tutup kaldırdım. Kızlar bana bariz bir hayranlıkla bakarlarken istemsizce gülümsedim.

"Belinay...sen..." Zei gözlerini bir türlü benden alamıyordu.

"Zei, saçların bitmiş. Daha ne bekliyorsun?" diye sorduğumda Zei kendine gelerek apar topar yukarı çıkmıştı. Onun kızıl, uzun saçları kıvır kıvır olmuştu ve bu ona çok sevimli bir hava katıyordu. Elbisesini giyip aşağa indiğinde sevimli hava gitmiş yerini seksilik ve kadınsılık almıştı. Zei'yle kapıdan çıkarken kulağına fısıldadım.

"Potan çıldıracak kardeşim!" Zei hoş bir kahkaha atarak koluma girdi. Usah'a doğru yürürken herkesin hazır bir şekilde bizi beklediğini uzaktan fark etmiştim.

Usah'a girdiğimde bize hayranlıkla çevrilen gözler yüzünden yavaşlayıp kızardım. Ah, allık sürmeye hiç gerek yokmuş ki! Herkesle göz göze geldiğimde birinin gözlerinde durdum.

Raen, kolları dirseklerine kadar katlanmış, kaslı göğsünü açıkta bırakan beyaz gömleğinin üzerine atılmış lacivert ceket ve siyah pantolonuyla muhteşem duruyordu. Yakışıklı yüzünü daha da azizleştiren özenle dağıtılmış saçları nefesimi kesmişti. Raen saf bir hayranlıkla beni süzerken gülmemek için dudaklarımı bastırdım ama aslında buna hiç gerek yoktu zira yanındaki sarışın afete bakınca gülmek kavramı bana çok uzak kalıyordu. Sarışın uzun boylu kız Raen'in yanında durmuş kıskançlıkla bana bakıyordu. Elbisesi o kadar açık gelmişti ki gözüme bir an acaba şal mı atsaydım başıma diye düşünmeden edememiştim. Kızın göstere göstere Raen'in koluna girip yakınlaşması adım atmayı kesmeme sebep olmuştu. İçimde yeşermiş olan kıskançlık duygusunu daha çok sulayarak büyütmüştüm. Öfkeyle ikisine bakarken çıplak belime değen bir el yüzünden bakışlarımı onlardan ayırıp yanımda bana hayranlıkla gülümseyen Segi'ye çevirdim.

Segi kulağıma doğru eğilerek, "Nefes kesici görünüyorsun doğanın kızı." dediğinde ona zorla gülümsedim. Segi'nin bakışları dudaklarıma kaydığında başımı ondan çevirip Raen'e baktım. Hayranlık dolu bakışlarının yerini öfkeye bırakmış olduğunu görünce şaşırmıştım.

"Herkes tamam olduğuna göre yola çıkabiliriz." Frizo'nun sesiyle Segi beni Sidero'ya yönlendirmişti. Sidero eğilince Segi belimden tutup yan oturmama yardım ettiğinde gülümseyip teşekkür ettim. Zei Haglin'in ejderhasına binmişti. Raen'le kızı Kluvix'in üzerinde görmek için başımı istemeye istemeye oraya çevirince şaşırmıştım. Kız Raen'in partneriydi ama Kluvix'in üzerinde Potan ve Suti duruyordu. Bakışlarımla Raen'i ararken onu, o kızla birlikte başka bir ejderhaya bindiğini görmüştüm. Büyük ihtimalle o ejderha kızındı.

DRAMEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin