Bölüm 8

299 18 2
                                    

DERİN

Telefonum çalınca mutfağa gittim. Orada daha rahat konuşurum.
"-Ne oldu Deniz?" Dedim.
"-Birşeyler hazırlayabildin mi?" Diye sordu. Uff ben yiyecek birseyler hazırlayacaktım yarın için. Nasıl da unuttum. Umut sağolsun.
"-Hayır!" Diyebildim sadece.
"-Niye?" Diye sordu haklı olarak.
"-Ya kanka başıma gelenleri bir bilsen sende bana hak verirsin. Ama şuan anlatamam. Sonra anlatırım. Artık bu saatten sonra ne yapabildiysem yaparım" dedim.
"-Kötü birşey yok umarım" dedi Deniz.
"-Yaani"
"-Tamam yarın en ayrıntısına kadar anlatırsın" dedi ve kapattı.

Odaya girdiğimde üçlü kendi kendilerine gülüyorlardı.
"-Ne oluyor" diye sordum.
"-Yok birşey Derin gel otur sende" diye cevap verdi Toprak. Anıl esneyerek;
"-Hadi Toprak gel biz uyuyalım" dedi ve Toprakla beraber kalktılar.
"-İyi geceler size" dedi Anıl. Sonra odadan çıktılar. Onlar odadan çıktıktan sonra Kayra'ya dönüp;
"-Kayra pasta, börek falan hazırlamam gerek. O yüzden beni eve götürmen gerekiyor" dedim.
"-Bir saniye, sen demedin mi annemler evde yok diye. Hayatta götürmem burada kal" dedi
"-Ya Kayra lütfen" diye ısrar ettim.
"-Derin inat etme ne hazırlayacaksan burada hazırla"
"-Ama Kayra burada hazırlarsam Anıl herşeyi görür ve anlar. O zamanda hiçbir sürprizi kalmaz" dedim ve yalvarırcasına ona baktım.
"-Sen bana öyle bakarsan ben sana hayır diyemem ki. Tamam gidecez" dedi.
"-Gidecez? Kim kim?"
"-Sen ve ben. Sence başka kim olabilir Derin"
"-Sen niye geliyorsun ki. Beni bırak geri dönersin sen"
"-Böyle saçma şeyler söylemeye devam edeceksen kararımı değiştiririm" dedi.
"-Ya tamam hadi gidelim"
Zaman kaybı yaşamamak için hemen evden çıktık. Yol boyunca pek konuşmadık. Hatta hiç konuşmadık. Ben Deniz'le mesajlaşıyordum. Yaşananları kısa kısa anlattım. Deniz'in tepkisi beklediğimden de büyüktü. Ama sakinleştirmeye çalıştım. Bu sessiz yolculuğumuzdan sonra eve yetiştik.

Kapıyı açınca yaşananlar aklıma geldi. Çok korktum. Ama bu düşüncelerimi kafamdan atmam gerekiyordu. Az da olsa başarıyordum.

Ben hemen mutfağa gidip gereken malzemeleri çıkardım. Bir anda büyük bir eksiklik fark edince durdum. Kayra neredeydi? Hemen salona gidince koltukta uzandığını gördüm. Gözleri kapalıydı. Uyuduğunu sanmıyorum çünkü yeni gelmiştik. Uyandırıp uyandırmamak arasında kaldım. Ama çok güzel uyuyordu. En sonunda karar verip battaniyeyi getirdim. Üzerini örttüm. Acaba uyuyor muydu? Hiç düşünmeden yanağına küçük bir öpücük kondurdum.
"-İyi geceler ukala çocuk" dedikten sonra mutfağa geri döndüm.

1-2 saat çalışmanın ardından birkaç tane pasta ortaya çıkmıştı. Ama daha fazla yapmam gereken işler vardı. Çokta yorgundum. Yeni bir tarife başlayınca Kayra uyandı.
"-Günaydın uykucu" dedim ama saat gecenin 2'siydi.
"-Vay be sen neler neler yapmışsın öyle" dedi.
"-Ee ne sandın beni" dedim.
"-Bunu bana mı söylüyorsun. Sen daha benim yaptığım yemekleri, pastaları yemediğin için böyle konuşuyorsun" dedi kendine güvenerek.
"-Hmmm" dedim onu sinirlendirmeye çalışarak.
"-Ne hmmm diyorsun. Bak Derin şimdi sen gidip biraz dinlen bende birkaç şey hazırlayayım. Zaten bu kadarı bile fazla" dedi.
"-Ne yapacaksınız Kayra Bey"
"-Orası da bana kalsın" dedi gülerek.
"-Peki, sana güveniyorum. Bende gerçekten yoruldum zaten" dedim ve üzerimde ki önlüğü çıkardım.
"-Aferin sana, biraz söz dinle" dedi.
"-Sen güzel şeyler yapma o zaman görürsün söz dinlemeyi" dedim ve yanağından bir makas aldım. Elini yanağına götürüp şoka girmiş bir şekilde bana baktı.
"-Kolay gelsin Kayra Bey" dedim ve mutfaktan çıktım.

KAYRA

Derin mutfaktan çıkınca ben hâlâ şoktaydım. Ama bu kıza git gide aşık oluyordum. Ciddi anlamda.

Derin uyuyunca bende birkaç şey hazırlayıp Derin'in yanına döndüm. Yanında uyursam birşey der miydi acaba? Yani beni yanlış anlar mıydı? Beni yanlış anlamasını istemem tabikide. Benim niyetim kötü değil ki. Böyle düşününce yanına uzanmaya karar verdim. Kokusunu içime çektim çok güzeldi ve ardından uykuya daldım.

Gözlerimi açınca Derin'in gözleri ile karşılaştım.
"-Başka yatacak yer mi yoktu?" Dedi sinirlenerek.
"-Sana da günaydın Derin" dedim.
"- Soruma cevap ver!" Dedi ısrar ederek. Bu kızın ne kadar inatçı olduğunu söylemiştim sanırım.
"-Ya yoruldum kızım. Nereye yatacağımı bilemedim işte ısrar etme" dedim.
"-Ya tamam hadi kalk. Saat kaç?"
"-Saat 9 tatlım" Tatlım mı? Bunu ben mi söyledim. Bunlar hep Anıl'ın yan etkileri. Ki Derin'de cevap vermediğine göre duymamıştı.

"-Ooo bunları sen mi yaptın? İnşallah içi de dışı gibi güzeldir" dedi Derin hazırladığım yiyeceklere bakarak.
"-Tabiki de" dedim.
Bugün hep beraber toplanıp bizim evde kahvaltı yapacaktık. O yüzden hiç oyalanmadan çıktık.

Eve geldiğimizde Deniz ve Aleyna'da gelmişlerdi kahvaltı hazırlıyorlardı. Toprak ve Anıl'da hâlâ uyuyordu. Mutfağa girer girmez Deniz üzerime yürüdü.
"-Lan adam elini kolunu sallayıp eve giriyor, siz hâlâ burada oturmuş bekliyorsunuz" dedi. Çok sinirliydi.
"-Anıl için bekledik Deniz"
"-Başlatmayın Anıla'da doğum gününe de. Ya Derin'e birşey yapmış olsaydı, bunu hiç düşündün mü Kayra?" Dedi.
"-Ya bir sakin olun. Anıl'a ne laf atıyorsunuz. İyi ki Derin'e birşey olmadı şimdi bu günü bi atlatalım sonra o Umut denen şerefsiz cezasını çeker" dedi Aleyna araya girerek.
"- Aleyna haklı Deniz ben iyiyim. Görüyorsun ki birşey yapmadı Umut. Tamam Kayra'lar bugünlük birşey yapmadılar. Ama başka birgün biz desekte demesekte onlara dalacaklar" dedi Derin. Şuan Derin ve Aleyna'dan çok Deniz'e hak verdim. Ya Derin'e birşey yapmış olsaydı? Eğer yapmış olsaydı onu yaşatmazdım. Ama Derin'de haklı. Bi bu gün geçsin yarın neler olacak görürüz. Bekle beni Umut Doğan. Seni doğduğuna pişman edecem..

ANIL

Hergün aşkımın öpücüğü ile uyanmak isterdim. Ama olmuyor ne yaparsam olmuyor. Murat Boz haklıymış olmuyor işte...

Bugün doğum günüm. Şuana göre kimse hatırlamıyor bence. Şimdi Toprak ve Kayra mal oldukları için hatırlamıyorlardır. Derin'de yeni geldi. Deniz'de beni takmıyor zaten. Peki aşkım? Aşkım bana bunu yapamaz. Aleynam ne olur! Önemli olan doğum günümü kutlaman değil. Önemli olan beni önemsediğini görmek istiyorum. Ben böyle kendi kendime konuşunca odamın kapısı çalındı.
"-Gel" dedim ama kim olduğunu bilmiyordum.
"-Aşkım hâlâ uyuyor musun?" Dedi melek yüzlüm.
Ermiş miyim neyim ben öyle. Aleyna dedim Aleyna geldi. Halla halla.
"-Senin öpücüğün olmadan uyanmaz bu prens" dedim.
"-Benim bildiğim prenses yatacak prens onu öpecek" dedi melek yüzlü aşkım.
"-Roller farklı olmuş olabilir ama replik aynı. O kişi öpücükle uyandırılır" dedikten sonra yatağa oturdu. Elimi tutup yanağıma uzun bir öpücük kondurdu.
"-Çok iyi geldi meleğim. Ama ben dudişten istiyorum" dedim.
"-Anıl! Uzatma orası başka zaman olsun" dedi.
"-Tamam da ne zaman" diye sordum.
"-Çok yakın bir zamanda" dedi. Çok seviyorum seni be kızım çok fazla...

SİYAH'A MOLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin