Bu havada süzülen demir parçasından hemen inmek istiyordum, ve bu tatilden dönmek istiyordum. Her ne kadar daha başlamamış olsa da...
***
Sert bi şekilde sarsıldığımda gözlerimi kocaman açtım. Ellerim titriyordu resmen. Düşüyor muyduk? Hayır. Bunu anlayana kadar nefes bile alamamıştım resmen.
Kafamı çevirdiğimde Tilki'nin beni dürttüğünü anladım. Omzumdaki hafif acının ve sarsıntının sebebiydi. Kalbim deli gibi çarparken gözlerine denk geldim.
"N'yapıyorsun sen ya?!" Etrafımızdakileri rahatsız etmemek için bağırma seviyemi daha alçak tutmuştum.
"İneceğiz birazdan. Sevgi abla uyandır dedi ben de uyandırdım." Ukala ukala konuşuyodu. Gıcık.
Nefesimi düzene sokmaya çalışıyodum."Ne o? Düşüyoruz mu sandın?" Bi de gülüyodu.
"Yok canım ne alakası var," canım? Çok güzel. Cümlemi devam ettirecek bir şey bulamadığım için aniden sustum.
***
Otele gelmiş, resepsiyonda anahtarlarımızı almak için bekliyorduk. Sıcaktan bunalmıştım ve valizimi sürüyerek resepsiyonun biraz ilerisindeki ağacın altına geldim. Eldivenler eridi ve elime yapıştı. Valizin üstüne oturdum ve ağacın gölgesinde beklemeye başladım. Benim için güzel bir tatil olmayacaktı, boşuna para ödemişlerdi. Burak yanına gelmem için elini salladığında tekrar valizimi sürüyerek yanlarına gitti. Sevgi abla bir şeyler anlatıyordu.
"Üç oda ayarladık. 1-2 saat sonra odalara çıkabiliyoruz."
Kiminle kalacağımı düşünürken bankların olduğu yerde oturuyorduk. Çocuklar birbirleriyle fısıldaşırken aniden bağırdılar.
"Sevgi abla biz birlikte kalabilir miyiz? Lüüütfeen?"
"Tamam olur. Ama Tilki abinizde sizinle kalsın."
Mehmet abi elleriyle çocukları göstererek konuşmaya katıldı.
"Daha bu Tilki kendine bakamıyor çocuklara mı bakacak?"
"Aa ayıp ediyorsunuz ama ben çok da güzel bakarım kurbağalara." Güneşten elini gözlerinin üstüne koymuş gölge yapmaya çalıyordu bi andan.
Çocuklarsa son kararın ne olacağını bekliyorlardı.
"Mehmet çocuklar yan yana sessiz mi duracaklar sanki. O sesi kaldırabilir misin?"
Sevgi abla haklıydı. Kesin çok gürültü yaparlardı. Mehmet abi de bi süre düşündükten sonra kabul etti.
Çocuklara doğru eğildi;
"Çocuklar uslu durcaksınız, Tilki sen de." Tilki kafasını aşağı eğerek gülmeye başladı.
"Olley!!"
Tilki Zeynep'i kucakladı ve havaya kaldırıp döndürmeye başladı. İkisinden de kahkaha sesleri geliyordu. Sevgi abla konuyu toparlayıp devam etti.
"Burak sen Mehmetle kalırsın, Aylin canım biz de seninle kalırız."
Kafamı onaylar şekilde salladım ve gülümsedim.
***
Odalarımıza gitmiştik. Sevgi abla mayosunu çantasından çıkartırken ben de iki yatağın ortasında bulunan sandalyeye oturdum.
"Aylin sen de giysene mayonu."
"Yok Sevgi abla ben yüzmeyeceğim." Acaba neden?
"Neden? Yüzme bilmiyorsan-"
"Hayır ondan değil. Canım istemiyor."
"Peki, ama sen yinede giy mayonu güneşleniriz birlikte."
Sevgi ablayı kırmamak için kabul ettim. Sevgi abla banyoya giyinmek için girdiğinde ben de daha bir kere bile giyemediğim bikinimi aldım elime. Sevgi abladan sonra ben de giyindim. Bikinimin altına kısa şortumu üstüne de yarım ince tişörtümü giydim. Kendimi çıplak gibi hissediyordum. Sevgi abla hazırladığı plaj çantasına benim için de havlu koyduktan sonra gözlüğümü ve terliklerimi alıp odanın kapısını açtım. Yan odamızda Tilki ve çocuklar kalıyordu. Çocukların sesi dışarıdan duyuluyordu, çok mutlulardı. Sevgi abla kapıyı kapattı ve onların kapısına vurdu.
Çocuklar kapıyı açtıklarında ellerinde mayoları zıplıyorlardı.
"Çocuklar siz hala giyinmediniz mi? Tilki sen neden ilgilenmedin?"
Tilki yatakta yatmış telefonuna bakıyordu.
"Kime diyorum ben? Ay şimdi plajda da yer kalmayacak."
Sevgi abla çocuklar için önceden hazırladığı plaj çantasını koltuğun üzerinden aldı.
"Aylincim sen şu çocuklarla ilgilensen de ben gidip havluları sersem. Bi de burda çalışan bi tanıdığım vardı. Ona da bakıcam."
"Olur Sevgi abla."
Sevgi abla bana öpücük attı ve Tilkiye bakıp kafasını iki yana salladı. Odadan çıkınca çocuklara döndüm. İkisini aynı yerde giydirmem pek müsait olmazdı. Hatta Gürcan utanırdı kesin. Elime Zeynebin bikinisini ve Gürcanın mayosunu aldım. Mayoyu Tilki'nin yattığı yatağın üzerine attım.
"Tilki sen Gürcanı giydir ben de Zeynebi giydircem." Telefonu yüzünden çekip bana baktığında baştan aşağı süzmüştü. Utanmadım değil hani. Biz Zeyneple banyoya girerken telefonu yatağın üstüne bıraktığını gördüm.
Eee nasıl buldunuz? Hikayeme eleştiri almak istiyorum iyi ya da kötü, fark etmez. Bi de olmasını istediğiniz bir olay varsa yoruma, duvarıma ya da özelden yazın. Saçma bi fikir olduğunu düşseniz bile yazın hiç fark etmez.
Vote ve yorumlarınızı görmeyi umuyorum :)