Ders başladı. Duyuru yapmaya biriler geldi.
"Bağış için tiyatro düzenlemeye karar verdik. Kısa bir oyun olacak. Alt sınıflar biraz küçük kaldığından size sormak istedik. Bir aylık bir çalışma yapacağız. Sonra okulda oynanacak ve bilet satışından elde edilen para kimsesiz çocuklar için harcanacak. Katılmak isteyenler için iki gün sonra tekrar sınıfları dolaşıp isim alacağım."
Kaan kolumu dürttü.
"Katılmak ister misin?"
"Bilemedim ki. Çok beceremem ben topluluk önüne çıkamayı."
"Katılırsan, ben de katılırım. Hem bak kimsesiz çocuklar için."
"Peki. Ama küçük bir rol."
"Tamam. Küçük rol."
***
Akşam eve geldiğimizde bunu Sevgi ablaya anlattım.
"Aylincim istiyorsan tabi katılabilirsin."
"Teşekkür ederim Sevgi abla."
Erkenden odama çekilip kitap okumaya başladım.
Ertesi gün Kaanla tiyatro için ismimizi yazdırmaya gittiğimizde Çağla da bizimle geldi.
"Ee Aylin. Nasıl bir rol oynamayı istersin."
"Küçük rol benim için yeterli. Amaç yardım etmek."
"Vallaha ben küçül rol istemem." Çok şaşırtıcı...
"Kıvanç katılmayacak mı?"
"Bilmiyorum sormadım ama katılmaz herhalde."
"Bu aralar pek soğuk kendisi. Ben de soramadım. Belki sen öğrenebilirsin nedenini."
"Neyin nedeni?"
"Neden soğuk davrandığının canım. Evde bahseder belki."
Kaan konuşmadan sıkılmışçasına esnedi ve konuyu değiştirdi. "Aylin uzun zamandır ders çalışmıyoruz birlikte. Bugün işin yoksa çıkışta bir yere gidip çalışalım mı?"
"Olur. Sevgi abla- teyzeme sormam lazım önce."
Sınıfa geldiğimizde Sevgi ablaya haber verdim. Çıkışta Tilki'nin yanına gittim.
"Tilki ben bugün sizinle dönmeyeceğim. Sevgi ablanın haberi var."
Tek omzunda taşıdığı çantasını düzeltti. "Neden?"
"Kaanla ders çalışmaya gideceğiz."
"Kaanla? Olmaz."
"Nasıl yani, ne demek olmaz."
"Olmaz işte. Kaanla gidemezsin."
"Sana sormuyorum, haber veriyorum." Birbirimize sert sert bakıyorduk. Sonunda pes etti.
"Öyle olsun."