~Bölüm 7~

285 12 2
                                    

Eldivenlerimi elime geçirdim. Ne olur ne olmaz. Gözleriyle beni baştan aşağı süzdüğünde kendimi çıplak gibi hissetmiştim. Acaba bikinim düzgün mü? Utanmıştım ve sıcaklamaya başlamıştım.

"E hadi çekil!"

Kapıyı açtı ve hızla çıktı. Arkasından da ben.

***

  Çocuklar bütün gün denizde oynamış, Sevgi abla güneşlenmiş, Mehmet abi sürekli çocuklara meyve suyu taşımış ve Tilki de ukala ukala takılmıştı. Bense bulabildiğim en ıssız yerlerde oturup etrafı izlemiştim. Herkes çok mutlu görünüyordu. Oteldeki herkes. E tabi, kimsenin benim gibi bi sorunu yoktu.

  Akşam yemeğini yemek için odada hazırlık yapıyordum. Duşumu almış, saçlarımı ne kadar kurutsam da nemli bırakmıştım. Bana uğur getirdiğini düşündüğüm, annemin bana verdiği kolyeyi  taktım. İnce askılı elbisemin üzerine ince hırkamı giyindim ve Sevgi abla da hazırlanınca odadan çıktık. Mehmet abi, Tilki, Burak ve Gürcan kapıda bekliyordu. Zeynep de çıktıktan sonra yemek yiyeceğimiz yere gittik. Fazla bir şey yemeden doymuştum. Çocuklar açık büfeye dayanamayıp daha fazla tatlı almaya gittiklerinde yanımıza bir takım insanlar geldi ve bir saat sonra başlayacak gösteri için tanıtım yaptılar. Çocuklar tatlılarını bitirdiklerinde Mehmet abi onlara bu gösteriden bahsetti.

"Baba gidelim mi?"

"Uyku saatinizi biraz geçiyor-"

"Aman Mehmet. Tatile gelmişiz. Bırak biraz geç yatsınlar."

Zeynep Sevgi ablaya sarıldı.

"Oley!!"

Hepimiz kalkıp gösterinin yapılacağı alana gittik. Sözde komedi gösterisinde gülmeyen bir ben vardım sanırım. Sakarlıklar yapıp insanlarla dalga geçiyorlardı ve herkes buna gülüyordu. Bilmiyorum, belki bu gösteriyi başka bir zaman izlesen ben de gülebilirdim ama o an çok sıkılmıştım.

  Sevgi ablaya arka taraftaki bara gideceğimi söyledim. Sevgi abla dikkatli olmamı, içki içmememi birkaç kez tembih ettiğinde kafamı salladım ve oradan uzaklaştım.

  Bir tabureye oturdum ve kola söyledim. Sevgi abla aklının bende kaldığını belli eden mesajlar atıyordu. Merak etmemesini, kolamı bitirdikten sonra odaya geçeceğimi söyledim.

Bardaki insanların gürültüsünden başım ağrımaya başlamıştı. İçeceğimi bitirmeden kalktım.

"Nereye gidiyorsun içeceğini bitirmeden?"

Sesin geldiği yöne döndüm.

"Pardon?"

Yanıma oturan çocuğa döndüm. Tanıyor muyum diye yüzüne baktım ama ilk defa gördüğümü anlamam uzun sürmedi.

"İçeceğin diyorum. Kola galiba. İstersen daha sert bir şeyler içelim."

Önüme içki dolu bir bardak koydu.

"Gerek yok."

Arkamı döndüm ve gidiyordum ki kolumdan tuttu.

"İçseydin keşke. Ziyan olmasın."

Bir yüzüne bir kolumdaki eline bakıyordum.

Aytil; AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin