Kolunu dürttüm.
"Aylin? Kalk artık be!"
Elimi bir anda elektrik çarptı ve Aylin kalktı.
"Siktir!"
"Ödümü kopardın Tilki napıyorsun?"
"Lan uyumuşsun burda kapıyı kapatıcam kalkmıyorsun."
"Seni mi çarptım? Özür dilerim istersen bir bakayım?"
"Yok bir şeyim hadi gir içeri."
Hızlıca eve girip odasına çıktı. Ben de kapıları kapatıp ışıkları söndürdüm ve sabaha kadar döne döne uyuyamayacağım yatağıma girdim.
***
Okulda iki ders boş vardı. Kimileri ders çalışıyordu, kimileri yatıyordu. Bense Çağlanın Tilkiye sırnaşmasından sıkılmıştım. Ve ders çalışmam gerekiyordu. Kaan bana kaçırdığım derslerden bir şeyler anlatıyordu ama konsantre olamıyordum."Kaan, kütüphanenin ışığı yapılmış mıdır? Orda çalışabilir miyiz?"
"Bilmiyorum ama bakalım istersen."
Eşyalarımızı toparladık. Kaan sınıftan birine seslendi.
"Hoca gelirde mesaj at çalışmaya gidiyoruz biz."
Tilki öldürecek gibi bakmıştı. Kütüphaneye girdik, ışıkları düzeltilmişti. Cama yakın bir masaya oturduk ve derse devam ettik.
"Konudan bağımsız ama eğer istersen bazı günler okul çıkışı da çalışabiliriz. Ya da bir yerlerde otururuz. Eğer istersen."
"Olur tabi."
"Numaram sende var. Mesaj atarsan ben de senin numaranı kaydedebilirim."
Derse devam ettik. Okul çıkışına yakın gezi duyurusu yaptılar. Kamp yapacaklarmış hafta sonu. Çağla Tilki'yi ikna etmeye çalışıyordu. Ama Tilki gitmek istemiyordu. En azından yüzünden anladığım buydu.
"Aylin gitmek ister misin? Ben daha önce de gittim. Çok eğlenceli oluyor. Yürüyüş, açık hava, öğrencilerin kaynaşması falan. Hem bak sen de yenisin, çok iyi bir fırsat. Ayrıca üniversite sınavı için iyi bir stres atmış oluruz."
"Bilemiyorum Kaan. Benim bunu bir düşünmem lazım."
Sevgi abla ve Mehmet abiye sormadan kabul edemezdim.
Akşam eve gittiğimizde bunu konuşmak için ikisini de çağırdım. Ve durumu anlattım.
"Çok dikkatli olman lazım ama. Bilemedim ki şimdi. Sen ne diyorsun Mehmet?"
"Ben de bilemedim. Kaç gün sürecek bu?"
"Cumartesi sabahı gidip pazar akşamı döneceğiz. Zaten hocalar da olacak."
"Hmm, Tilki de gidecek mi?"
O sırada mutfaktan çıkıp merdivene yürüyen Tilki konuşmaya katıldı.
"Hayır."
"Olmaz öyle şey oğlum. Tek başına bırakamayız."