Bölüm 3

216 34 3
                                    

***

Gelen çığlık sesi Mirza ya aitti. "Abla ! Lütfen beni de odaya al" diye bağırıyordu. Efkan ve Feraye; elleri ve ayaklarında ki ağır karıncalanma hissi ve hızlanmış kalp çarpıntıları ile yavaşca İzim in odasına doğrı baktılar.

Mirza kapıyı yumruklamaya devam ediyor ve bağırıyordu. Efkan birden kendini topladı. Eşine baktı. "Duydun mu?"

Eşi titreyen sesiyle "Evet duydum" dedi. Efkan korkusunu bi an yenip Mirza ya seslendi "Oğlum ablan orda mı?" Mirza babasına dönüp." Evet baba. Beni dışarı attı, odasına almıyor" diyip ağlamaya başladı. Efkan ve Feraye nin içini buz kesti.

Korkularını bastırmaya çalıştılar. Feraye başaramadı ve yere dizlerinin üstünde çöktü. Efkan ise kendini toplayıp İzim in odasına yöneldi. Mirza yı kenara çekip seslendi. "İzim içerde misin?." İzim içerden bağırdı. "Evet baba noldu?" Efkanın iyice aklı karışmıs ve korkusunu Mirza ya belli etmeden "Gelebilir miyim?" Diye geri seslendi. "Tabi baba." Demesiyle Efkan odaya girdi. Az önce ormana koşan kızı karşısında kanlı canlı duruyordu. İzim babasının yüzündeki endişeli bakışı fark edip "Noldu baba. Bi şeyden korkmuş gibisin?" Dedi. Efkan alnından aşagı yavasca yanaklarına inen teri eliyle silip "Bir şey yok" dedi ve ekledi "Kardeşini odaya alır mısın? Üzülmesin." Diyip Mirza yı içeri soktu ve kapıyı kapattı.

Efkan kendini daha fazla tutamayıp kapının önünde yere oturdu ve Feraye ye bakmaya başladı.

İkiside birbirleriyle bir süre bakıştılar. Ve Efkan kalkıp Feraye nin yanına gitti. Eşi hala şokta öylece bakıyordu. "Karıcım kendine gel." Diyip Feraye yi silkeledi. "O o o odada ki İzim miydi?" Diyebildi eşi. "Evet oydu." Titremesine engel olmaya çalışarak "Hadi kalk Feraye azıcık uzan. Rahatla." Diyip Feraye yi kolundan tuttu, kaldırdı ve odasına götürdü.

Feraye eşine sorular soruyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ama Efkan da tam olarak cevap veremiyor ve kendisini korkuya kaptırmaktan çok Feraye yi sakinleştirmek için kendisini sıkıyordu.

Feraye korkular içinde uyuyakaldı. Efkan eşinin üstünü örttü ve cama yöneldi. İzim i gördüğü yere baktı. Camı kapatıp perdeleri çekti. Çocuklar aklına gelince bütün ışıkları açıp aşağıya indi. İzim in odasına girdiğinde, kızının uyumuş aynı şekilde oğlununda yerde uyuyakalmış olduğunu gördü. Mirza yı kucağına alıp odasına götürdü ve yatırdı. Salona gelip bi sigara yaktı. Düşünmeye başladı. Şokun etkisini hala atlatamamış bir şekilde olayları anlamlandırmaya çalışıyordu. Bir kaç saat oturup yatağa geçti ve uyudu.

****

Sabah olduğunda Feraye bitkin bir biçimde uyandı ve saate baktı. Efkan ın işe geciktigini fark edip onu uyandırdı. " Efkan cım işe geç kalıyorsun hayatım". Efkan heycanla yataktan fırladı ve giyindi. Çıkmadan önce Feraye ye "Merak etme bu gün bir kaç günlüğüne izin alacağım. Bir şey olursa ara. Seni seviyorum." Diyip evden çıktı. Feraye kendi kalınca gidip hızlı bir kahvaltı hazırladı. Çocukları kaldırdı. İzim yine kalkmadı ve uyumaya devam etti. Mirza yüzünü yıkarken Feraye oyuncakların yerde olduğunu gördü ve toplamaya başladı. En son kapının eşiğinde ki oyuncağıda alıp mutfağa geçti. Mirza da oturdu ve yemeye başladı.

Yemeği yedikten sonra Mirza odasına oyun oynamaya gitti. Feraye arkasından "Fazla dağıtma" diye bağırdıysada umursayan olmadı. Kahvesini yapıp oturma odasına geçtiği sırada gördüğü karşısında elindeki fincanı yere düşürdü.

Oda yenıden eski haline dönmüştü. Her şey yerli yerindeydi. Tam o sırada Feraye nin telefonuna bir kac mesaj geldi. Umursamadan eşinin numarasını çevirdi. "Oda eski halinde" diyebildi. Efkan bi anlık şoku üstünden atıp "Hemen geliyorum." Diye karşılık verdi.

Telefon kapandıktan sonra Feraye hızla Mirza nın odasına gitti. Oyun oynayan oğluna aldırış etmeden yatağın kenarına ilişti. Bir an mesajlar aklına geldi. Eline alıp mesajları açmaya yeltendiği sırada telefonu tekrar çaldı. Arayan annesinin komşusu Neval Hanım dı. Feraye telefonu açıp "Alo" dedi titreyen bi sesle. Neval Hanım, ağlamaklı ses tonunu duyunca "Öğrendin mi kızım?" Diye sordu. Feraye zorlanarak "Neyi?" Dedi. Neval Hanım "Nasıl neyi? Annen kızım.. dün akşam vefat etti" dedi. "Dün akşamdan beri sizi arıyoruz. Cevap veren olmadı. Bugün yola çıkıyorduk. Çok merak ettik , nasılsın?" Gibi sorularla cümlelerini ilerletti.

Feraye ağlama başladı ve Efkan ı tekrar aradı. Efkan telefonu açtığında Feraye nin ağlamasını duyunca endişesi arttı ve "Ne oldu Feraye ? Anlat bana." Dedi. Eşi hala ağlıyor ve hıçkırıklar içinde "Annem" diyordu. Efkan kafası karışmıs "Annen mi? Noldu annene?" Diye sordu. Bu defa eşi "Annem dün akşam ölmüş" diyip daha çok ağlamaya başladı. Efkan yaşadığı şokla "Dayan" diyip telefonu kapattı. Yarım saat geçmeden kapıda şiddetli darbe sesleri duyuldu.

Mirza koşup kapıyı açtığında Efkan hiç duraksamadan "Annen nerde?" Dedi. Mirza "odamda" dediğinde hemen odaya koştu. İçeri girdiğinde Feraye nin ağlamaktan yüzü çökmüş bitkin duruşuyla kaşılaştı. Hemen yanına koşup sarıldı.

"Sakin ol. Yanındayım" diyebildi. Feraye şoktan Neval Hanım ı geri arayamamıştı. Efkan hemen arayıp durumu dinledi. "Geliyoruz" diyerek telefonu kapattı.

Apar topar hazırlandılar. Çocuklara bi şey belli etmeden onlarıda alıp yola çıktılar.

Payide Hanım ın evi asıl kasabalarındaydı. Efkan ve ailesi oraya vardığında cenaze işlemleri başlamıştı. Kötü ve üzgün geçen günün sonuna doğru Payide Hanım ağlamalar ve hüzünler eşliğinde gömüldü. Mirza durumu anlamamış, Feraye mezarın başında ağlıyor, Efkan ise ona sarılmış acısını paylaşıyordu. O sırada kenarda dikilen İzim büyük annesine seslenerek "Merak etme hediyeni sonsuza kadar yanımdan ayırmayacağım" diyerek kolyesini avucuna aldı.

Dün ve bugün olanlar bir anda olsa acıdan unutulmus olarak eve doğru tekrar yola koyuldular.

Eve geldiklerinde akşam olmuştu bile. Günün verdiği hüzün ve yorgunlukla herkes yatağında uyuya kaldı.

Sabah olduğunda ilk Efkan uyandı. Sessizce aşağıya inip ailesine sürpriz hazırlamak üzere mutfağa indi. Ormanın içindeki derede oluşmus büyük şelalenin yanında ailecek piknik yapmak hepsine iyi gelecekti. Kısa bi hazırlıktan sonra ailesini uyandırmak üzere yukarı çıkmaya yeltenirken, İzim koşarak babasının yanına geldi. Heycanlı bir şekilde "Baba koş! Odam!" Diyerek yere yığıldı

(Multimedia⬆)

Kısır DöngüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin