***
Efkan yere yığılan kızını panikle ayıltmaya çalışıyor bir yandan da eşi Feraye ye bağırıyordu. "Feraye su getir! İzim bayıldı". Sesleri duyan Feraye nolduğunu anlamak için koşar adımlarla odaya girdi. Efkan dediklerini tekrarladı. Feraye hemen su için mutfağa yöneldi. O sırada Efkan "Kızım kendine gel" diyerek kızını sarsıyordu.Feraye suyu getirdiği zaman, İzim de kendine gelmeye başlamıştı. "Odam odam odam" diye tekrar bağırmaya başladı İzim. Efkan "Ne var kızım odanda?" Derken İzim "odam odam" diye çığlıklar atmaya devam ediyordu.
Efkan eşine "İzimle ilgilen" diyip koşar adımlarla odaya yöneldi. Odanın kapısına vardığı anda içinde ki tedirginlik ve korkuyla kapıyı araladı. Göz ucuyla odaya baktı. Kapıyı kapatıp geri gitti.
İzim "Baba gördün mü baba, gördün mü ?" Diye ağlarken Efkan ona sarılıp "Sakin ol kızım. Odanda garip hicbir şey yok" dedi. Bunu duymanın verdiği şaşkınlık yüzünün her santimetresinde belli oluyordu. Tiz bir sesle " N Nasıl her şey normal?" Dedi. Efkan "Evet odan gayet normal." Dediğinde İzim "olamaz. Olamaz baba imkansız. Gördüm baba" diyip tekrar ağlamaya başladı. Efkan eşine doğru baktı ve göz işaretiyle onu öbür odaya çağırdı. İzim i sakinleştirip oturttuktan sonra odaya geçtiler.
Efkan ve Feraye odaya girdiklerinde Efkan ın yüzünü alan korku ifadesi Feraye nin gözünden kaçmadı. "Noldu Efkan?" Diye sordu. Sesi titrerken "Feraye İzim in odası normal değildi" diyebildi. Feraye dehşete kapılmıştı. "Nasıl normal değildi?" Dedi. Eşi "Odasında yatağı hariç, her şey yer değiştirmis vaziyetteydi." Diye cevap verdi. Feraye duydukları karşısında daha çok korkmaya başlamıştı. "Neler oluyor Efkan"diyip ağlamaya başladı.
İkisi endişe içinde odadayken Efkan eşine "Çocuklara bir şey belli etmeyelim ve ormanda biraz gezintiye çıkalım. Orada bu işe bir cözüm buluruz." Dedi. Feraye endişeli bakışlarla eşini onayladı. Çocuklarınıda alıp şelaleye doğru yola koyuldular.
Şelaleye vardıklarında çimene yerleşip oturdular. Mirza dışında herkes gergin ve tedirgin öylece oturuyordu. Efkan kızına dönerek "İyi misin?" Diye sordu. İzim "Evet baba." Diyerek her zamanki sessizliğine büründü.
O sırada Mirza ağaçların arkasında oynarken, İzim de "Hava alıcam" diyip kalktı.
İzim ormanın içine gezintiye çıkmış; örümcek ağlarının havada uçuştuğu, ağacların sarıya dönmüş ve ölüme yüz tutmuş yapraklarının arasında ilerlemeye devam ediyordu. İçinde ki bir şey onu ormanın içlerine dahada gitmesi için kışkırtıyordu. İzim bu isteğe karşı koyamayıp, uzaklaşmaya başladı. İlerlemesinin ardından nerede olduğunu anlamadığı ve hayatında ilk kez gördüğü o büyük ve yaşlı ağaç kovuğunu farketti.
İçinde ki ses kovuktan içeri bakmasını söylüyordu. İzim korksada içinde ki sese karşı gelemedi. Dayanamadı ve kovuktan içeri kafasını uzattı.
İçerde onu; ölümünün üstünden binlerce yıl geçmiş gibi duran, gözleri adeta korkunun somutlaşmış hali, kendisi ise ölümün soğukluğunun gerçek yansımasından farkı olmayan bir kadın bekliyordu.
İzim kadını görür görmez ayaklarının titremesine engel olamadı. Bedeni yavaşca kovuğun önünde ki yaprak yığınına düştü. Ölümün elçisinin elleri ise narin ve yavaşca İzim i kavradı ve içeri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısır Döngü
Mystery / ThrillerÇok farklı yerlerde, şehirlerde, köylerde,kasabalarda... Nerde olursak olalım hepimizin gerildiği, endişeye kapıldığı ve elimizin ayağımıza dolandığı anlar mutlaka olmuştur. Böyle anlar ne kadar çabuk bitsin istesekte, bittikten sonra hepimize heyca...