Bölüm 16

17 2 0
                                    

İliklere kadar işleyen korku nedir? Herkesin hemen hemen ömründe en az bir kez duyduğu veya kurduğu bu cümlenin tam karşılığı nedir? Böyle bir şey nasıl olabilir? Gerçekten bu deyiş sadece olayları abartmak icin mi kullanılmaktadır? Tüm bu soruların cevabını verebilecek ve herkesin yerine bu tanımı yasayacak tek bir kişi vardır. Suan hastanede herseyden habersiz bir sekilde uyumaktadır....

  "Uyannnnnnn!!!! On gün !!!! Uyannnnn !!! on gün!!!! uyannn!!! on gün!!!!!"

  Sonunda İzimin kulaklarından giren bu ses beyninde işlenerek onu uyandırmayı başardı. İzim gözlerini yavaşça açtı. Gözlerini açtığı anda aynı iki cümleyi son kez duydu.

"Uyannn!!! on gün!!!"

Duydugu bu ses İzimin içinin büyük bir korkuyla kaplanmasını sağladı fakat daha büyük korkuyu yaşatacak olayı anlaması bir kaç saniyeden fazla sürmedi.

İzim heyecanlı bir şekilde gözlerini açmış etrafına bakıyordu fakat görebildiği tek şey sonsuz bir karanlıktan başka bir şey değildi. Neler olduğunu anlamamış şekilde gözlerini kapattı ovuşturdu ve tekrar açtı. İliklerine kadar işleyen korkunun tarifini sonunda İzime verebilecek durumu yaşıyordu.

  Gördüğü sonsuz karanlığın içinde o an yapabildiği tek şey olan çığlık atmayı denedi. Kader izimin ağlarını öyle bir örmüştü ki bu eylemde onu rahatlatmaktan çok içindeki korkuyu arttırmaya devam etti. İzim ne kadar bağırsada sesi, çok az olan bir fısıltıdan öteye gidemiyordu. Tüm bu olağanüstü durumun karşısında bir anda olsa aklına mantıklı bir düşünce geldi.

   Acaba rüyadamıydı? Evet rüyaydı çünkü daha önce kabuslarda insanların bu durumu yaşadığını duymuştu. Bu nasıl olabilirdi? Uyanmalıydı. Tüm bu düşüncelerin arasında kendiyle savaş verirken hareket edebildiğini fark etti. Olanları anladığında onu dahada korkutacak olan durumu da anlaması çok uzun sürmedi. Gözlerinin görmemesinin sebebi bir yerin içinde yüz üstü yatıyor olmasından kaynaklıydı.

   Bulundğu ortam en ufak bir ışık hüzmesi yer almıyordu. Evrendeki bütün ışıklar adeta bu bölgeye küsmüş ve uğramayı red ediyorlardı. Geriye doğru doğrulabildiğini fark eden İzim her şeyin bir rüya olmasını düşünmeyi bırakıp, bir rüya olması için yalvarmaya basladı. 

   Bunlar gerçek olamazdı olmamalıydı. Korkudan bütün vucudu kaskatı kesilmiş olan İzim sadece iç dünyasının zindanlarında kaybolmuştu. Bu sırada  gelen bir güçle dizlerinin üstüne gelip doğruldu. Emekler pozisyondayken gercek dünyaya biraz daha dönmeye basladı.

    Bunun gercekleşmesiyle hissetitiği korkunun vucuduna yaydığı adrenalinin etkisiyle tekrar bağırmaya başladı. Ne kadar uğraşsada sesi yine fısıltıdan öteye gidemiyordu. Tüm bu kabusun içinden kurtulmanın yolunu zihninde ararken vucudunu saran adrenalininde etkisiyle gücünü toplayıp arkasını döndü.

  Gördükleri İzimin bu dünyadaki en büyük yanılgısının rüya secenegi oldugunu anlamasına yetti. Evet İzim rüyada değildi.  Karsısında gördüğü, kocaman ağaçlar ve ağaclardan sarkan örümcek aglarına deyen ay ısıklarıydı.

  Bu korkuyu yasayacak ne yapmıştı? Bu duruma nasıl gelmişti? Hepsinden öte tüm bunlar geçek olamazdı? hayır! hayır! olmamalıydı! olmamalıydı!!

  "Uyanmalıyım !! uyanmalıyım! gerçek değil ! gercek değillll!!!! gerçek değil " diye fısıltılı bağırmasını sürdürdü.

Kısır DöngüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin