Bölüm 18

20 2 0
                                    

  Bu gece yaşanabilcek bütün duygular arka arkaya yaşanmışken bu son olay dayanma sınırlarını zorlamaya yetmişti ve İzim kendini yere bıraktı. 

   Aradan geçen kısa süre sonra İzim aldığı tokat darbesi ile gözlerini açtı. Tam üstünde ona bakan kişiyi görünce bütün korkuları bir anda kayboldu ve rahatlamanın yaşattığı gevşemeyle ağlamaya başladı.

  İzim ağlamaya devam ederken tüm bunların bitmiş olmasının huzuruda içini kaplıyordu. Evet bu büyük annesiydi  İzimin sadece yarım metre önünde ona bakıyordu. Elleri İzimin elleri tutuyor yüzü gülümsüyordu.

  Artık her şey bitmişti. Tüm bu kabus bu lanetli gece sona ermişti. Dünyanın en güzel anları ne doğum günleri ne ailesiyle geçirdiği anlar ne partiler... Hiçbiri değil sadece gözlerini açtığından beri aradan geçen saniyelerdi.

  Ağlamasını durdurmak için derin bir nefes çekti ve ağzından iki kelime döküldü. "Büyük anne!!!" Büyük annesi gülümsüyerek "kızım !" diyerek karşılık verdi.

  Evet bunlar gerçekti büyük annesi hayal değildi ve onun kucağındaydı. İzimin tüm bunların yanında ilginç olan tek şeyi fark etmesi uzun sürmedi.  Hala fısıltılıydı ve asıl garip olan ise büyükannesininde sesi fısıltılı geliyordu. Bunu fark ettiği anda izim irkildi ve hızlıca etrafına baktı. Evde değildi ormandaydı. Az önce onu sonsuza kadar terkettiği korkularının geri dönmesi için oluşan bu büyük fırsat kader tarafından çoktan yazılmıştı.

  İzimin içini büyük bir korku kapladı ve anneannesini uzerinden itti. Ayağa fırladı ve deli gibi koşmaya başladı. Peki hangi yöne gidiyordu? Ev ne taraftaydı? Gerçek anneannesi değilse o kimdi? Düşünceleriyle birlikte koşmaya devam ediyordu.

  Bu sırada büyükanneside onun peşine düşmüş ve durması için fısıltılı bir şekilde seslleniyordu. İzim rasgele koşmaya devam ediyor ve durmak gibi bir düşünceyi aklının ucundan bile geçirmiyordu.

  Bu şekilde buyukannesi ve İzim ilerlemeye devam ederken İzimi ilerleme kararından döndürecek olayında yaşanması uzun sürmedi.

  Ormanın derinliklerinde ilerlerken hemen ilerisinde yere eğilmiş bir şeyle uğraşan kambur, uzun boylu  oldukça güçlü görüken derileri ölümün bütün evrelerini yaşamış kadar çürük, kemiklerindeki kurtları aldırmadan önündeki şeye odaklanmış iki kişi gördü. Bu kişileri görür görmez donakaldı. Kaçmak istiyordu fakat bacakları  onu dinlemiyor ve hareket etmiyordu.

  İzimin bu gördüğü  yaratıklar onun bütün vucudunu kaskatı kesmişti. Bu sırada arkasındaki fısıltı giderek ona yaklaşıyordu. İzim donakalmış iki yaratığa bakarken önlerinde yatan parçalanmış ve ölürken yaşadığı korku donuk ve cansız gözbebeklerine sinmiş bir kadını fark etti. Her taraf kan içindeydi ve iki kişi o kadının vücüdündan parçalar kopartıyordu.

  İzimin şuana kadar yaşadıkları bu gördükleri karşısından sahildeki kum tanesi kadar etkili olabilirdi. Bu sırada fısıltı iyice yaklaşmış ve İzimin hemen arkasındaydı. Önünde bu manzara arkasında büyükannesi sandığı varlık.... o an uyandığı ağaç kovuğunda olmak bile dünyanın en yumuşak yatağında yatmaya eşdeğerdi. Büyükannesi İzimi omuzlarından tuttu ve geri çekti. Bu şoku kaldıramayan İzim tekrar bilincini kaybetti.

   Aradan geçen saatlerin ardından İzim tekrar kendine geldi.

  Büyükannesi yine ona bakıyor ve ağlıyordu. İzim uyanır uyanmaz kaçmak için hamle yapsada elleri ve ayaklarının oynamadığını ve arkasındaki sert cismi hissetmesi uzun sürmemişti. Büyükannesi bunun olacağını tahmin ettiği için onu bir ağaca bağlamıştı. İzim avazı çıktığı kadar bağırmak istiyor fakar bu lanetlenmiş ses tonundan bir türlü kurtulamıyordu. Anneannesi izime tekrar fısıldamay başladı.

  " Kızım benim. Beni dinle. Tehlikedesin! Lutfen bana inan. Sana her şeyi anlatacağım" İzim kabullenmiyor ve kafese yeni koyulmuş kuş gibi bağlarından kurtulmak için cırpınıyordu.

  Büyükannesi sakinleşene kadar bekleyeceğini söyleyip hemen önüne oturdu. Yarım saat kadar sonra İzim cırpınmaktan yoruldu ve hareket etmeyi bıraktı. Ona asıl ilginç gelen ise az öncek iiki kişiye bakıldığında bu kişinin büyükannesi olmasa ona çoktan zarar vereceğiydi. İzim bunu fark etti ve " Sana inanıyorum büyükanne" dedi. Büyükannesi bu cümleleri duyar duymaz tekrar ağlamaya başladı ve İzime sarıldı. Bir yandan ağlıyor bir yandanda herşeyi anlatacağım kızım diyordu. Gecenin bu saattinde ormanda iki kişinin fısıldamalarından başka çıt ses yoktu. Büyükannesi izimin kaçmıyacağına ikna olup onu çözdü ve bildiklerini anlatmaya başladı.

Kısır DöngüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin