Bölüm 13

43 2 1
                                    

    Sabah olmuş, kara bulutlar şehri terk etmiş ve güneş tüm ihtişamı ile göğe yükselmeye başlamıştı. Kasvetine rağmen huzurlu geçen günün ardından bugün güneş, verdiği sıcaklıkla bütün heryeri huzur ve güvenle ısıtmak için gelmişti.

   Efkan ve Feraye uyurken odanın kapısı açıldı. Kapının sesini duymayan Feraye ve Efkan uykularına devam ediyorlardı. Kapı iyice aralandı ve bir anda iceriye kucuk Mirza fırladı. Bu sabah ailenin ilk kalkan üyesiydi ve bundan kimsenin haberi yoktu.  "Anneeee!"  diye bağırarak Ferayenin üzerine atladı. Neye uğradığını şaşıran Feraye uyku sersemliğiyle " oğlumm" diye yerinden fırladı. Mirza bütün dünyayı huzurla dolduracak gülümsemesi ile "günaydın anneee" diye bagırdı. Oğlunun onu uyandırmasına cok sevinen Feraye dogruldu ve " Günaydın oğlumm" diyerek ona sarıldı.

   Bu konuşmalar öpüşmeler ve koklaşmalar sürerkeken Efkanda uykusundan uyandı ve onlara doğru baktı. Oğlunun ve eşinin gülümsemelerini görünce çok mutlu olan, Efkanda onlara katıldı ve yatakta Mirzayla oynamaya basladı.

  Kahkalar eski köşkü inletiyor huzur ve mutluluk her kareden hissedilebiliyordu. Tüm bu mutlu aile anlarında çıkan sesler alt katta uyumakta olan İzimi de uyandırmıstı. Ailesinin mutluluk seslerini ve gülüşmeleri işiten İzim karakterine has umursamazlığı ile yatagından doğruldu. odasından cıktı ve merdivenlere yöneldi. Çok güzel bir gün başlamıstı ve her şeyin normale dönmesinin verdiği mutluluğu kim görse anlardı. Feraye; Mirzayı babasının kucağına bıraktıktan sonra mutfaga  gitmek için merdivene yoneldi. Merdivene yöneldiği sırada İzimde koridora çıkmıstı. İkisi birbirlerini görduler ve İzim küçükte olsa bir gülümseme ile  "Günaydın anne" dedi. Kızının bu içtenligi Ferayeyi iyice sakinleştirdi ve kocaman bir gülümseme ile "günaydın kızım" diyerek ona sarıldı.

   Sarıldığı sırada ondan korktuğu ve odasına bile gidemediği için kendine oldukça kızdı. Yinede yüzündeki gülümsemeden hicbir şey kaybetmeyerek kızının gözlerinin icine baktı. Daha sonra mutfaga gitti.

   İzim icerden gelen sesleri duyunca yatak odasının kapısından Mirza ve babasının neler yaptığına bakmaya başladı. Onların mutluluklarını izlerken Mirza ablasını gördü ve "Ablaaaaa!" diyerek ona dogru kostu. Mirza daha gelmeden İzim kollarını açtı ve onu yakaladı kucağına alıp öpmeye başladı. Efkan bu muhteşem baslayan günün sonsuza kadar sürmesini istiyor, çocuklarını izliyordu. Feraye aşağıdan seslendi "Herkes kahvalatıya" Mirza bunu duyar duymaz ablasının kucağından atladı ve merdivenlerden aşağıya fırladı. Efkanda hızlı ve mutlu şekilde mutfağa yöneldi. İzim elini yüzünü yıkamak için degiştirmek için lavaboya yöneldi. Herkes aşağıda toplanmış İzimi bekliyordu ve Feraye tekrar seslendi "Kızım seni bekliyoruz". İzim yukarıdan "Tamam geliyorum" diye seslendi ve hızlıca elini yüzünü yıkayıp lavabodan cıktı.

  Tam merdivenlerden inecekken trabzanların köşesinde parlayan bir seyi fark etti. Durdu ve dikkatlice baktı gördüğü şey gercek olamazdı. Tarihi köşkün çürümeye yüz tutmuş trabzanları belki de bu güzel ailenin hayatlarının dönüm noktası olacak ana sahitlik ediyordu.

   Yerde duran İzimin kolyesinin taşıydı ve bu gerçek olamazdı. İzim taşa doğru eğildiği sırada arkasından aldıgı güçlü bir darbe ile merdivenlerden aşağıya yuvarlandı. Yuvarlanırken attığı cığlığın mutfaktan duyulmasıyla köşkün içi bir anda buz kesti.

  Feraye endiseli bir sekilde eşine baktı. Efkan durumu anlamıstı ve hemen mutfaktan dısarı fırladı. Dısarı cıktıgında gördükleri Efkanı derinden sarstı. İzim yerde kanlar icinde hareketsiz bir bicimde yatıyordu. Efkan "Feraye koşşşşş!" diye bagırdı

  Hemen kızının yanına egildi. Feraye efkanın seslenisini duyunca korkudan oldugu yerde donakaldı. Efkan ise
" Kızım kızım!" diye bağırıyordu. Feraye ne olduğunu merak ediyor görmek istiyor, fakat dizlerinin bağları çözülmüştü. Efkan bir yandan İzimi uyandırmaya çalışıyor bir yandan ağlıyor ve öte yandan Ferayeye "bez getir!" diye bağırıyordu.

Kısır DöngüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin